Gönlümde açan gülü nasıl ziyan edeyim
Gönül gözüm morarsa da yârimi terk edeyim
O yâr bir güneştir doğuşuyla bir cihana bedel
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Mihman ol gönlüme ben hizmetinde olayım
Yanağından ver buseli bergüzar bahtiyar olayım
Sen varmazsan bana halimi Rahman’a sunayım
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Gel ne olursan gel gülüşünle gönül limanıma
Ahir zamanda tenin değsin bu tatlı canıma
Asuman üzerime çöker bakışın değsin bakışıma
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Sensiz gecem gündüzüm oldu darmaduman
O gülüşüne bakışına olmak istiyorum kahraman
Bu sözlerim gönlümle sana bu halimi olsun anlatan
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Varsın bu gönlüm seninle aşkla tutuşsun
O yumuşacık pamuk elleri ellerimle buluşsun
Sen o gelişinle kaşın eğişinle zaten bir hoşsun
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Sinemdeki eğik kaşın saplanmış bir hançer
Bırak saplı kalsın sinemde olsun bana rehber
Bu rehber bilirim aşkımızı her daim doğru ölçer
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Gönül huzura aşka varmak için arar bir vesile
Aşkı tatmayan gönül insan aşkı nasıl tatlı bile
Aşk ile tanışırsa gönül canlanır döner bir dile
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Âşık Gülveren’im gönül çarkımız varsın dönsün
Hasret girerse içine bırak hasret gülümsemeyi görsün
Hasret belki utanır gider vuslata desin sen körsün
O yâr gelme derse ben hangi kapıya gideyim
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren
Necibe Çetinkaya
8 years ago
Mehmet Aluç
8 years ago
Sevim Kınalı
8 years ago
Mehmet Aluç
8 years ago