Yazıda “Johanna Louise Heusser - Heidi  “ hakkında bilgiler, eserin, konusu, ana fikri, kahramanları,  “ - Heidi  “  “olay örgüsü,  romanın yazarı, “’nin  “hayatı, “, “şahıs kadrosu  yazarın diğer eserleri, eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar, “ Heidi  “ romanının anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, , çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

 

 

 

Eserin yazarı olan Johanna Louise Heusser (12 Haziran 1827; Hirzel - 7 Temmuz 1901; Zürih), adındaki İsviçreli yazar Heidi kitabıyla ünlenmiş yazdığı bu eseri, Dünya edebiyatının en önemli çocuk kitapları arasına girmiştir.  Eser 1882 yılında yazılmış kısa zamanda pek çok ülkede şöhret bulmuş dünyanın hemen her diline çevrilmiştir.

Johanna Louise Heusser aslında bir ev hanımı iken bu roman sayesinde dünyanın en tanınmış romancılarından birisi olmuştur.  Buna rağmen Heidi yazarından daha geniş bir şöhrete ulaşan ender romanlardan birisidir.

Heidi adlı roman sadece İsviçre’de değil dünyanın tüm ülkelerinde okullara ve öğrencilere tavsiye edilen temel çocuk kitaplarının en başında gelmektedir.  Sinemaya pek çok kez uyarlanmış, pek çok kez çizgi filmlere de konu olmuştur.

“2007 yılında Heidi 125 yaşına girmiş ve bu yılın anısına, İsviçre'de Johanna Spyri'nin resminin bulunduğu demir paralar basılmıştır.” [1]

ESERİN KONUSU

Alp Dağlarındaki bir köyde geçen roman tabiat, dağ ve insan sevgisi temaları üzerinde durmaktadır.  Eserde  öksüz  çocuk ile dedesi arasındaki ilişkinin olumsuz yönden olumlu ve sevgi dolu bir hale dönüşmesi kon u edinmiştir.  Roman, yaşlı-çocuk, köylü şehirli, serbest ve kuralcı çatışmaları üzerinde oluşmuştur. Şehirden köye gelmek zorunda kalan küçük kız doğallığı saflığı ve güzel yüreği ile toplumdan kaçan kendini herkesten soyutlayan insanların hayatına yeni bir bakış açısı getirmekte taş yürekli ve soğuk insanların kalplerini yumuşatıp onları da sevgi dolu bir hale getirecektir. Eğitimde aşırı kuralcılık ve sertlik zararlıdır, tezi romanın arka fonunda üzerinde durulan önemli temalardan biridir.

Ayrıca doğruluktan vazgeçmemek, büyüklere saygı, arkadaşlık ve yardımlaşma duygusu önerilen davranışlar olarak karşımıza çıkar.

 

KİŞİLER, KARAKTERLER:

 

HEİDİ: Öksüz bir kız olan Heidi, neşeli. konuşkan., canlı  fıkır fıkır herkesi ve her şeyi seven yaramaz bir kızdır. Oyunu ve doğayı çok seven yaramaz ama sevimli bir kızdır.

PETER: Heidi’nin arkadaşı, olan küçük keçi çobanı. Açgözlü,  obur, saf, korkusuz ve becerikli bir çocuktur.

BÜYÜKBABA (ALM AMCA):.Oğlunun ölümünden sonra dedidokudular yüzünden herkesten uzaklaşmış, az konuşan  uzun boylu, güçlü. Yaşlı bir marangozdur.

CLARA: Heidi’nin Frankfurt’taki akrabası olan sakat bir kızdır.

BAY SESEMANN: Clara’nın babası. İşi gereği gezilere gidern anlayışlı bir babadır.

BAYAN ROTTENMAİR: Otoriter, kuralcı, acımasız. Kâhya kadındır.

BÜYÜKANNE: Yaşlı, sevgi dolu, anlayışlı, çocuklara öyküler anlatan hediyeler alan onlarla oyunlar oynayan sevimli bir kadındır.

Sebastian: Evin uşağı

ROMANIN ÖZETİ

 

İsviçre’nin bir dağ köyü olan Mainfeld’e gelen, Heidi’yi teyzesi Detie, dedesine götürmektedir. Teyzesi, tepedeki bir evde yaşayan Alm Amca’nın geçmişini anlatır.

Alm’in babası zengin bir çiftçidir.  Alm’in  kumar ve içki alışkanlığı yüzünden çiftlik satılmış annesi ve babası ölmüş kardeşleri de başka yere gitmişlerdir. Alm bir süre sonra küçük oğluyla kendi kasabasına dönmüş ama çocuklarına hiç kimse bakmamıştır.  Alm, oğlu Tobias ile Dörfli köyüne yerleşmiş,  İyi huylu ve çalışkan bir çocuk olan Tobias marangozluğu da öğrenmiş ve Adelheid ile evlenmiştir.  Tobias’ın başına inşaatta kalas düşünce ölmüş,  birkaç ay sonra da eşi Adelheid’de ölmüştür. Heidi ise işte bu Adelheide ile Tobias’ın kızıdır. Babası ve annesi de ölünce Heidi bir yaşında yetim kalmış Heidi’yi Detie annesiyle küçük kızı büyütmüştür.

Şimdi ise Heidi dedesi Alm’in yanına gitmektedir.  Köydekiler Alm’in asker kaçağı  ve katilin biri olduğu hakkında dedikodular söylemektedirler.  Papaz tövbe etmesi için ısrar edince Alm de köyü terk etmiş ısrar dağın yamacındaki evini yaparak orada yaşamaya başlamıştır. 

Dede torunu Heidi’yi soğuk karşılar.  Heidi dedesinin yanına geldiğinde henüz dört beş  yaşındadır. Heidi orada Peter ile tanışır ve Peter ile hemen arkadaş olur. Teyzesi onu dedesine bırakıp dönmüştür.  Heidi’ye tavan arasında bir yer hazırlarlar.  Hedi bu tavan arasındaki odada yaşmaya başlar. Sabahları Peter ile keçileri otlatmaya götürmekte ve her gün yeni bir olayla karşılaşmaktadır. Burayı çok seven Heidi, kuşlar, keçiler ve ormanlar hakkında her gün bir şey öğrenmektedir.  Peter ve köylüler ile çok iyi geçinmektedir.

Frankfurt’taki akrabaları Hei okula başlaması için Heidi’yi götürürler. Dedesi yalnız kalmıştır. Önceleri Hedi’ye soğuk davran Dedesi Heidi gidince onu ne kadar sevdiğini anlamıştır.

O sene Heidi için de oldukça zor geçmiş, şehirdeki büyük evde kapalı kalmış,  bu evdeki kurallar ve cezalardan dolayı çok sıkılmıştır. Heidi şehir yaşamına alışmakta zorlanmakta sürekli köyü ve köyde yaptıklarını özlemektedir.

 Ama teyzesinin kızı Clara ile oldukça iyi anlaşmaktadır. Clara hasta ve engellidir. Bu yüzden tekerlekli sandalyeye bağlı olduğu için de hayata küsmüş durumda olan bir kızdır.  Ama Heidi'nin eve gelmesinden sonra mutlu olmayı öğrenmiş ve hayat bağlanmaya başlamıştır. 

Heidi, okumayı çabucak sökmüştür. Heidi, sürekli olarak Calara’ya köyü ağaçları, kuşları ormanları Peter’i ve dedesini anlatmaktadır. Heidi arkadaşının iyileşeceğine de inanmakta iyileştirmek için çaba harcamakta, onu mutlu etmek için elinden geleni yapmaktadır.

Fakat evdeki görevli kadın onların sadece ders çalışmalarını istemekte sürekli olarak da onlara baskı yapmakta,  söylediklerini yapmadıkları zaman onlara kızıp, onları cezalandırmaktadır. Heidi bir köy kızı olduğu için Heidi’yi küçümsemektedir.

Heidi, yazın dedesinin yanına tekrar Alplere dönmüştür.  Peter’e okuma yazma öğretir. Dedesi köydeki evi onarır. Oraya yerleşirler. Kışın köydeki okula gider.

Clara ile mektuplaşmaktadır. Calara’nın babası ve büyük annesi de Heidi'yi çok sevmektedir.  Heidi en sonunda büyük anneyi ve kızı ikna ederek onları köye gelmeleri için ikna etmeye çabalar.

Bu mektuplar üzerine köye önce Clara’nın doktoru gelir. Doktor’dan sonra Büyükanne ve Clara ‘da köye gelmiştir.  Heidi Clara’yı Peter ile de tanıştırmış birlikte oynamaya başlamışlardır.  Yürüyemeyen Clara çok mutludur.  Üçü birlikte köyü dolaşmakta ağaçlar arasında oynaktadırlar. Heidi amacından vazgeçmemekte arkadaşını yürütebilmek için her yolu denemektedir. Sonunda amacına ulaşır.

Bu oyunlar sonrasında Dedesinin de yardımıyla Clara ayaklarını hareket ettirerek yere basmaya başlar. Yere basar, doğrulur ve bir süre sonra yürümeye başlamıştır. Calara’yı yürüten doğal çevre sağlıklı beslenme her şeyden önemli Hedi’nin inancı ve derin sevgisi olmuştur.

 

 

---