Her şairin yalnızlığı kendine, hafız:
Düşler ördüğüm tek gerçeğim
Gerçek bildiğim sanrı yüklü gecenin sürüklediği
Bir demsem bir de dert
Bir demlendiğim bir dertlendiğim
Huzura delalet nice dua
İçimde saklı kaos nice devasa fırtına
Bir imleçtim bir de imge
İçimde saklı gizi savurduğum hece hece
Yan battıkça sandal
Su alan mısralarım
Sudan çıkmış binlerce dize
Su katan kimse içimde saklı sevgiye
Hüsranım
Hamt ettiğim kadar yakın Mevla’ma
Hazanım
Mevsimlerden şiirler derlediğim
Kimi zaman kuşatıldığım
Kimi zaman kanıksadığım
Seferisi duyguların
Azat edilesi yüreğin kundaklandığı
Deştikçe günü hafiflediğim
Dalaşan kimse uzaklara sektiğim
Daldığım çivileme
Sürüklendiğim ve nihayetinde vardığım kıble
Masallar okuduğum yazdığım içimdeki çocuğa
Kurada çıkan düşen payıma
Asil bir yalnızlık bağdaş kurulası
Nesrin neşredenin devamı
Sökün eder nice duygu peşi sıra
Sarmalında ömrün ithaf ettiğim de değil
Sarnıcında kuyunun içine düşen tek taş
Beşi bir yerde acılar kumpanyası
Salkım söğüt doymuş çiçeğe
Serenadı dünün sefasını süremediğim ömrün
Elde kalan bakiyesi
Yüzü suyu hürmetine kaderin.
Teftişe çıkan iç sesim
Tasniflediğim mısralar
Köhne bir lahit kalmış izbede
Oysaki aydınlıktır yüreğin çağrısı
Hizaya geldi ya duygularım
Mistik bir gecenin hatırına
Miadı ah, bir dolsa acıların.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın