Bugün peşpeşe salâ okundu. Sevdiklerine veda edenlerin cenaze namazları için çağrı yapıldı. Birçoğumuzun yüreği titrer bir salâyı duyduğunda. "Bir veda, bir yas daha" deriz içimizden.
Bir gün benim de salâm okunacak veya sevdiklerim için de salâ okunacak diye düşünürüz. Bunları hiç düşünmeyenler ve dünya hayatına soluk almadan dalanlar da vardır. Oysa her salâ, ölümü, en önemlisi de bu dünya hayatının sorumluluklarının nereye uzanacağını hatırlatmalı. Birkaç dakika silkelemeliyiz kendimizi dünyanın geçici heves ve meşgalelerinden. Belki de yaptıklarımızı kısa bir süre de olsa gözden geçirebilmemize vesile olmalı.
Her salâ bir veda vaktine çağrıdır. Son görevin yapılması için bir davettir. Hüzün ve acı sarar cami avlusunu. Musalla taşındadır sevdiğimiz. Bir namazlık görevimiz kalmıştır rahmetliye. Ölümünden sonra "hayır" konuşmak "hayır" işlemek ve ruhuna huzur verecek dualar okumak..Bizden istenebilecekler bunlardır artık.
Her salâ bir vedadır. Ebedî yolculuğa çıkmadan önce "elveda" deme ve helalleşme vaktine davettir. Her salâ bir vefaya davettir. Küskünlükleri, kırgınlıkları geride bırakıp arınma vaktidir. Ebedî hayata yolculuğun ilk durağını idrak edip kendimize çekidüzen verebilmek için son bir ibret alma zamanıdır.
Her salâ bir veda, bir vefa ve bir ibret vaktidir.
28 Ağustos 2017