Mesela şehrimin hiçcilleşmiş bir yazı vardı.
Hani o yazmaya doyamadığım sen'e benzer.
Kalemi kırıp, mürekkebi içerdim ya şarap yerine,
Hani sorardın "ağzında niye hep ben varım" diye?
İçtim, aklıma sen geldin, şiirlerim hazır olda.
Mürekkepleri içtim, ülkemin kıtlığında.
Ekmek paramı verir oldum zamanla,
Kıskandı ardıçlar,
Kesti sesini o güzel, kanaryalar.
Sonra sustum,
Ve döndüm.
Kendime, belki de özüme.