Hopa'dan Arhavi'den Gel gidelim Pazar'a

18.03.2017
  •  

  •  

  • Hopa'dan Arhavi'den
    Gel gidelim Pazar'a
    Pazar'da ben duramam
    Rize'de beni ara

    Ay benim sevdiceğim
    Olur mu böyle keder
    Of Sürmene yaylası
    On beş doktora bedel

    Araklı Yomura'dan
    Gidelim Trabzon'a
    Peşime ağlıyordu
    Sevdiğim kana kana
    Sular içinde hekim
    Trabzon'un Kisarna

    Çıkalım Boztepe'ye
    Bir eğlenti edelim
    Ege gelir Rize'den
    İstanbul'a gidelim

    Trabzon'un feneri
    İki defa dönüyor
    Baktım Ege vapuru
    Limana mı iniyor

    İndi Ege limana
    Yandan iskandil attı
    Tamam yedi kulaça
    Demirini bıraktı

    O gün akşama kadar
    Yolcusunu hep aldı
    Ben de atladım ona
    Sabaha karşı kalktı

    Haydi yarim geçelim
    Akçaabat Yoroz dağı
    Çok lezzetli tatlıdır
    Şu Vakfıkebir yağı

    Görele Tirebolu
    Giresun'da konduğum
    Bulancak Ordu bilir
    Kıymetini fındığın

    Şu dağa aldı duman
    Vona küçücük liman

    Fatsa Ünye Terme'den
    Şu Çaltı'yı geçelim
    Samsun güzel şehiri
    Hem ziyaret edelim

    Kızılırmak başından
    Kaptan gece geçelim
    Gerze Sinop suyundan
    Doya doya içelim

    Ya bakın şu gemiler
    İnce burnundan geçer
    İnce öyle incedir
    Kaptanları hep seçer
    Hiç dişleri yorulmaz
    Zingaldir tahta biçer

    Yaktı ocakları hep
    Geminin ateşçisi
    Çok çalışkan oluyor
    İnebolu kayıkçısı

    Kerempe fenerini
    Akşam üzeri geçtik
    Bir sis kapladı bizi
    Zonguldak'ı zor seçtik

    Ah Zonguldak Zonguldak
    Sendedir hep ümidim
    Toprağına bereket
    Altın olsun kömürün

    Bababurnu Ereğli
    Deniz taşları yıkar
    Ereğli bağlarında
    Çok güzel çilek çıkar

    Alaplı Akçaşehir
    Sakarya'ya geçelim
    Döndüm Kefken'i döndük
    Biraz horon tepelim

    Ağva Şile başından
    Sahiller bize yakın
    Çakan boğaz feneri
    Gidelim akın akın
    Kaptan döndük feneri
    Güzel Boğaz'a bakın

    Şu Boğaz'ın içinden
    Ağır ağır gidelim
    Bu güzel İstanbul'u
    Doya doya görelim

    Çıkalım Beyoğlu'na
    Tepebaşı yukarı
    Yolda gördüm bir bayan
    Yaktı beni kaşları

    Beyoğlu caddesinde
    Var güvercin kuşları
    Aklım gitti onlara
    Geceler aldı yarı

    Karşıdan geldi bayan
    Sordum adı Hediye
    Yeter bayanım yeter
    İnelim Sirkeci'ye

    Şu Gülhane Parkı'nda
    Gezelim yaya yaya
    Bu ne kadar güzellik
    Benzersin gökte aya
    Yarın sabah erkenden
    Gidelim Florya'ya

    Şu İzmir'e gittin mi
    Fuarını gezdin mi
    Her meyvesi var ama
    Üzümünden yedin mi

    Yaktın beni ay Bursa
    Çiçeğin yeşil sarı
    Hasta giden dirilir
    Vardır ilçeleri

    Bolu şehiri çamlık
    Etrafı hep ormanlık
    Kışı soğuk olursa
    Çok güzel olur yazlık

    Ah Ankara Ankara
    Var yüreğimde yara
    Ankara'm buldum seni
    Yollarda sora sora

    Benim gibi herkesin
    Görmek seni emeli
    Ankara'm vallah sensin
    Bu dünyanın temeli

  •  

  • TÜRKÜNÜN KÜNYESİ
    KAYNAK:   Hüseyin Dilaver
    DERLEYEN :   Ahmet Caferoğlu tarafından 1945 yılında derlenmiştir.
    YÖRE : Sürmene
    Notaya Alan
    TRT Rept. No::  
  •  Kuzey-Doğu İllerimiz Ağızlarından Toplamalar, Ahmet Caferoğlu, İstanbul, 1946, s. 136-140

0

1

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar