Huffaş Yarasa Nedir Hz İsa’nınKuşu Murg –u İsa Vatvât Şebpere

04.02.2017

 
 
 
Resim alıntı:  https://www.wikiwand.com/tr/Yarasa
 

Huffaş : Yarasa Hz İsa’nın Kuşu Murg –u İsa  (  Vatvât - Şebpere)

Osmanlıca yazılışı huffâş :  خفاش

Huffaş ve Vatvât Arapça kökenli yarasanın Arapça olarak ifadesidir. Huffaş ve Vatvât’ın Türkçe karşılığı Yarasa;  Farsça karşılığı ise Şebperedir. Yarasa gece kuşu olarak bilinen, gözleri yerine radara benzer algıları ile uçan perde kanatlı bir kuş türüdür.

Yarasa, uçma yeteneğine sahip, çok miktarda böcek tüketen, gündüzlerden ve ışıktan rahatsız oldukları için geceleri uçabilen, geceleri görebilen karanlıkta uçabilen, vücudu fareye benzeyen, kuş olarak kabul edilse bile uçma yeteneğine ve kanatlara da sahip, baş aşağı uyuyan memeliler takımından bir kuştur.  Yarasalar diğer kuşlar gibi yavrularını yumurtalardan değil rahimlerinden doğururlar.

Yarasalar, yankıyla yönelme denilen, yansımayla ya da nesnelerin çınlamasıyla oluşan dalgaları algılayarak karanlıkta bir yere çarpmadan, yer değiştirir ve uçarken avlanırlar. Yerde çok acemi olan yarasalar el başparmağının güçlü tırnağıyla bir desteğe baş aşağı tutunurlar… En küçüğü fare ve en irisi de kedi büyüklüğündedir”[1]

Yarasalar gözlerinden ziyade kulak ve burunlarındaki ses titreşimleri ile yönünü bulan yankıya göre (akustik) yön belirleme yeteneklerine sahip olan âlemdeki tek uçan memeli oldukları için özellikle bilim dünyasının ilgisini çok çekmiş, bilim ve iletişim alanlarındaki pek ok keşif yarasaların incelenmesi neticesinde yapılmıştır.

“ Geceleri aktif olan yarasaların koklama ve tat alma duyuları çok iyi gelişmiştir. Meyveyle beslenenler dışında, yarasaların görme duyuları iyi gelişmemiştir. Çıkardıkları çok yüksek frekanslı ses dalgalarının, etraflarındaki cisimlere çarpıp geri dönmesi yardımıyla yönlerini bulurlar.”  Bu nedenle radarların radyoların tv.lerin, telefonların ses ve görüntü ileten aygıtların işleyiş özelliklerinin temelleri yarasaların incelenmesi ile elde edilen bulgular sayesinde ortaya çıkmıştır.

Divan şiirinde yarasa geceleri uçan, gündüzleri gözleri görmeyen Hz İsa’nın kuşu olarak anılan bir kuştur.  Yarasanın divan şiirinde Hz İsa ile birlikte anılması ile alakalı bir de rivayet vardır.

Yahudiler Hz İsa’dan bir mucize göstermesini istemişler, bir hasta getirerek iyileştirmesini beklemişlerdir.  Hz İsa mübarek elini sürüp hastayı iyileştirir.  Arkasından anadan doğma bir kör getirerek  “gözünü aç” derler. Hz İsa anadan doğma körün gözlerine ellerini sürerek görür hale getirir. En sonun da “ ölüleri dirilt” dediler. Hz. İsa, duâ edince ölüler de dirilir.  

En sonunda “Bize hiçbir hayvana benzemeyen çamurdan bir hayvan yap ki kuşlardan hızlı uçsun, kuş gibi tüylü olmasın, havada durabilsin, gagasız fakat dişleri olsun, karanlıkta görebilsin, insan gibi gülsün, kadın gibi hayız ve süt çıkan memeleri olsun, yumurtlasın, yavrular doğursun” [2]  

Bunun üzerine Hz. İsa,  çamurdan bir kuş yapıp çamurdaki şekle üfleyince bu vasıflara uygun olan yarasa meydana gelir.

Aynı hadise, Ali İmran suresinin 49. ayetinde de geçmektedir.  “Size Rab’inizden bir mucize getirdim. Size çamurdan bir kuş sûreti yapar, ona üflerim ve Allah’ın izni ile o kuş oluverir. Yine Allah’ın izniyle kör ve alacalıları iyileştirir, ölüleri diriltirim.” [3]

Eski metinlerde Yarasa şu şekilde tarif edilir. “ Murg-ı İsa, yarasa kuşudur.  Sürah-ı ma’kadı olmaz. Ağzından veya burun deliğinden doğurur derler. Kanatlarında tüy olmaz.  Rivayet edilir ki Hz İsa onu çamurdan bir suret olarak yapmış, çamura üfleyince yarasa kuşu olmuştur.” [4]

Eski devrilerdeki bu rivayet nedeni ile yarasa Hz İsa’nın makatı olmadan doğuran bir memeli hayvan olarak türettiği bir kuş olarak bilinir.  Bu nedenle de divan şiirinde yarasa, İsa’nın kuşu Murg- u İsa olarak geçmektedir.  

Görüp emvâc-ı Nil ‘i cümle dihkân oldı tohm-efşân
Şikâra murg-ı ‘İsâ hâzır oldı dâmla dânâna             Fehim-i Kadim (K.7.13)[5]

Beyitte İsa’nın kuşu diye geçen yarasanın meyve tohumlarını bir yerden başka bir yere taşıyarak tozlaşmayı sağlamasından söz edilmiştir.

Almış nazzâre altına huffâş-ı gam bizi
Rahşende mihr-i sâgar-ı sahbâya kaldı iş    Semerkândî-i Âmidî Âgâh 

Bu gün dahi birçok gizemi çözülemeyen yarasanın bu tür özellikleri eski devirler de çok dikkati çekmiştir. Belki de bu gizemlerinden ötürü yarasa büyücülerin de dikkatini çekmiş bir hayvandır. Bu gizemlerinden ötürü olsa gerek yarasanın kemiği büyücüler için en kıymetli obje,  en çok kıymet verilen büyü metaı olmuştur.  
Divan şiirinde yarasanın tüm bu özelliklerinden söz edildiği gibi diğer birçok özellikleri ile de karşımıza çıkmaktadır.

Esîr-i zulmet-i gûrî olan bed-ahterler
Gözünde dîde-i huffâş hükm-i kevkebdir        ŞGD 300/G 88, 6
 “Yarasanın gözü, karanlık mezarda esir olan kötü talihli kişilerin gözünde yıldız hükmündedir.”

Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar
Rencide olur dide-i huffaş ziyadan       (Ziya Paşa)

Dedim değilim ki murg-i İsa
Şeb- revlik ile olam  şeb ârâ    Neş’et

Huffâş-veş bu bâğda şeb-dostam Fehîm
İftâr içün o gonca-gül-i mihr ü meh-cenâb         Fehim-i Kadim  (K.13.15)
                    Kendini yarasaya benzeten şair geceye dost olmuştur.

Güneşin zerre kadar kadrine noksan gelmez
Eylese nur-u cihan tâbını huffaş inkar      Baki
                  Yarasa,  gün ışığını ne kadar inkâr ederse etsin güneşe bir noksan gelmez.


Şeb-i iftarda tiryaki ile etme cedel
Atılır çehreye mânende-i murg-ı huffaş   İzzet Molla [6]

                  İftarın karanlığında tiryaki ile cedelleşme, yoksa yüzüne yarasa gibi atılır

Ger sana düşmen mukâbil durmadıysa vechi var
Ol durur huffâş sensin âf-tâb-i bi-zevâl           Fuzuli Divanı 60/K 13, 25 [7]

                “Eğer düşman sana karşı durmadıysa bunun bir sebebi var. O yarasa, sen ise sonu olmayan güneşsin.”

 Kuşlar ile İlgili Konu Başlıkları aşağıdadır.

KAYNAKÇA 

 

  • [1] KÜBRA ESKİGÜN,   KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE EFSANEVİ KUŞLAR,  KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, YÜKSEK LİSANS TEZİ KAHRAMANMARAŞ AĞUSTOS-2006
  • [2] https://www.medineweb.net/index_dosyalar/mucize_keramet_sihir/mucize_mucize_yaratik.htm
  • [3] Hayriye DURKAYA, FEHÎM- KADÎM DVANI’NDA HAYVANLAR ÜZERNE BR NCELEME AN ANALYZE ON THE ANIMALS IN FEHÎM-I KADIM DIVAN , Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi, Volume: 3 Issue: 15
  • [4] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB, shf 272, Burhan-ı Katı tercümesinden alıntı ile
  • [5] Hayriye DURKAYA, FEHÎM- KADÎM DVANI’NDA HAYVANLAR ÜZERNE BR NCELEME AN ANALYZE ON THE ANIMALS IN FEHÎM-I KADIM DIVAN , Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi, Volume: 3 Issue: 15
  • [6] A. Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB, shf 272,
  • [7] KÜBRA ESKİGÜN,   KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE EFSANEVİ KUŞLAR,  KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ, YÜKSEK LİSANS TEZİ KAHRAMANMARAŞ AĞUSTOS-2006

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar