Dün bizler de siz gibi zevk-ü sefâ ederdik,
Bugün öyle dolduk ki dar geliyor kabirler.
Nefs-i emmâre ile nere olsa giderdik,
Ne yazık sonumuza dendi ehli kubur’lar.
*
Nemrud ateşi ile hem-hâl olup kalırken,
Tanrılık davasından vazgeçse de nâfile.
Sivrisinek yüzünden Azrail can alırken,
Cehennem için yola revân oldu kâfile.
*
İbrahim-i hanifâ ayrılırken yurdundan,
Gomore’nin halkına Lût’u vekil bıraktı.
Mekke’ye göç eyledi İsmail’in ardından,
Kervân geçmez kuş konmaz yollar ise ıraktı.
*
Sodom’un efendisi Berişa lâf dinlemez,
Sapıklık gece başlar gün yüzüyle biterdi.
Herkes kendi halinde doğru sözden anlamaz,
Beklenen azâb yakın Lût kavmine yeterdi.
*
Nice sapık kavimler arz’da zuhûr eyledi,
Hani âd kavmi nerde yoldaşı semud nerde.
Yerle yeksân olurken arz’ı tâhir eyledi,
Bir sel ki Ârim adı azâb oldu nâ-merde.
*
Ben-i İsrâil kâvmi simyacısı Karun’u,
İlâh yerine koyup saptı Hakkın yolundan.
Tûr dağında Musa’yı, dinlemedi Harun’u,
Yedi kat yerin altı yakaladı kolundan.
*
Berzâhta yazın neyse o gelecek başına,
Ne bir an geri kalır ne de sona atılır.
Hüvelbâki yazılır mezârının taşına,
Bir Fatihâ beklerken Mizâna dek yatılır.
*
Malın mülkün evlâdın seni koyup gidecek,
Hayır hasenât varsa o seninle kalacak.
Yıllarca topladığın mirâsı pay edecek,
Kıyamette İsrâfil kalk borusu çalacak.
Süleyman KARANFİL