İ S Y A N

26.07.2018

İ S Y A N

İçime bukleli hüzünler döker zaman
Acımaz lavlar püskürten yüreğime
Yine gelmediğin bir akşamdan
Silüetin hayellerde cevelan
Dayanılmaz güzelliğin takılınca gecelerime
İsyan, gölgelere mahkum edilişe isyan!
 
Gece olunca her şey iki katı
Daha acımasız bu saatlerde şeytan
Yaklaşıyor yine elinde yağlı bir urgan
Gözler hınzır bir deprem, bitmek bilmez sarsıntı
Düğümlenir boğazım, yüreğim asi militan
Boğaza düğümlenen göz bebeklerine isyan!
 
Sessiz iklimlerinden artık yoruldum
İçimde Nuh’tan kalma köhnemiş bir tufan
Götürür gözlerindeki denizlere durmadan
Ruhumu saçlarının karanlıklarında buldum
Demir attım gönlüne, gönlün dalgalı bir liman
Saçlarına, gönlüne, denizlerine isyan!
İsyanım Tufan’a, gemiye binmeyene  isyan!
 
Bekledim, özledim, ağladım, affettim …
Kirletti sensizlik beni, döktü yapraklarımı hazan
Birkaç kaçamak bakıştı senden baharda kalan
Ah, o mevsim ne büyülü sözler işittim
Titredi, coştu kalbim sanki küheylan
Gibi kanatlanıp dörtnala atıldı kollarına o an
Bakışlara, sözlere kanan kalbime isyan!
 
Karanlıklar, elemler, zorluklar,
Beklemeler , afetler, nadanlar …
İşte bunlardır benim kavgam!
Kavgalarım ki içinde gizlenir o can
Vatanım sensin, yüreğin bana vatan
İsyanım canıma, vatansız kalmaya isyan!
 
Sensiz tüm duygular zindan
O en zalim diye tanınan
Zulüm işte sensizlik…
Sensizliğin tüm renklerine isyan!
Ey iki heceli güzellik …
İsyanım sanadır, tüm hecelerine isyan!
 
Esince yüzünden o mevsimsiz rüzgar
Ruhsarının kokusunu getirir elvan elvan
O menzile giden tüm yolları saran
Sessizliklerinden avucumda bulduğum hayal-i inkisar
Loş bir ışıktır karanlıklara boğulmuş ruhuma vuran
İsyan menzile, menzil yolunu kapatanlara isyan!
 
Dökülmüş gökyüzüne gözlerinden yıldızlar
Gözlerinde bir şey var hep içime dokunan
Ve kördüğümdür o, bende çaresizlikten kalan
İki sözün bir bakışın donuk kalbimi yaldızlar
Aldanır o süslere taklidi asıl sanan
Yaldıza, kördüğüme, çaresizliğe isyan!
 
Ey adını gizlediğim şiir
Ey canandan öte can
Ey kanayan sineme derman
Ey büyüsünden kurtulamadığım sihir
İsyanlarım özlemindir, kor gibi, yürek yakan
İsyan çaresiz özlemlere, dermansız canlara isyan!
 
Kederin sisi çökmüş yakıcı bir bukeyim
Kanım kükremiş artık damarlarımdan tuğyan
İsyan havaya, toprağa; ateşe, suya isyan!
Tepeden tırnağa kavga, direniş, ve öfkeyim
Sessiz isyanlarım da  kurudu gözlerimden çağlayan
İsyan rüyalara, hayallere; bekleyişlere isyan!
 
 
 
Bukle: Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç
Silüet: Karaltı, gölge
Urgan: Keten, kenevir, pamuk, jüt gibi türlü dokuma maddelerinden yapılan ince halat
Cevelan: Dolaşma, dolanma, gezinme, gezinti
Küheylan: Soylu bir at
Nadan: Nobran, kaba, kötü
Ruhsar: Yanak, çehre, yüz
Menzil:  Hedeflenen yer. Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer
Hayal-i inkisar: Hayal kırıklığı
Yaldız: Aldatıcı dış görünüş, göz boyama . (Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde)
Buke:  Koku, rayiha
Tuğyan: Taşma, kabarma
Köhne: Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış (İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş, çağ dışı)

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Murat Karakese

Murat Karakese

6 years ago

Çok güzel bir paylaşım kaleminize sağlık ,

Saliha Bakkaloğlu

Saliha Bakkaloğlu

6 years ago

Kimi şiir hemen buhar oluyor kimi şiir ise nesilleri de aşıyor. Okunası bir şiirdi