İbiş'in Ağıdı

29.10.2016
  • İbiş'in Ağıdı

  • Avluya konak tutturmuş
    Merdivenin düzle diyor
    Bedir kızı kurban demiş
    Deli Aliyi nazla diyor

    Kadanı alayım Döndü
    Ört düştü ciğerim yandı
    Düşman başına vermesin
    Bavulda pırtısı geldi

    Kadanı alayım Eşe
    Yüzünde zülüf menekşe
    Bunu duysa ne der ola
    Ankarada İsmet Paşa

    Gider Antebin yoluna
    Gelir Hemite eline
    Dargın mısın bire yiğit
    Pırtıyı saldın geline

    Antebin büyük pınarı
    Akar bulanı bulanı
    Safiye bunun bacısı
    Ağlar beleni beleni

    Çıktım gediğe değnedim
    Antep dumanlı dumanlı
    Eşime ölük diyorlar
    Kalbim gümanlı gümanlı

    Antepte de ova yazı
    Koyuna karışır kuzu
    Sana diyom garip eşim
    Yol bekliyor emmin kızı

    Evimizin önü Ceyhan
    Dalga vursam alır m'ola
    İbiş benim emmim oğlu
    Mektup salsam gelir m'ola

    Yaz geldi çiçek açıldı
    Zaten olanlar seçildi
    Düşman başına vermesin
    Bavulda pırtı açıldı

    Kara tiren tez getirir
    Soluk soluğa yetirir
    Kip Hasanın oğlu Hasan
    Acı haberin yetirir

    Dizimde Antep yarası
    Bulunmaz bunun çaresi
    Dolanır dolanır gelir
    Yiğidin deli babası

    İlahi kesile başım
    Bir feleğe kaldı işim
    Antebe güveniyordum
    Orda da yoğumuş eşim

    Ali gelir Memet gelir
    Benim eşim nerde kalır
    Şöyle yiğidin gelini
    Ölmez ama deli olur

    Kırını tımar eyler iken
    Yağız azgın azgın değner
    Sene bitti gelir diye
    Emmisi Eşeyi eğler

    Nider kızcağızım nider
    Bu bize Allahtan kader
    Evini emanet etmiş
    Osman Andırınlı gider

    Evleri Ceyhana yakın
    Dalga vurur sakin sakin
    Emmim oğlu takım giymiş
    Kuluncunda döküm döküm

    Tutmuyor atının dizi
    Görmüyor mu onun gözü
    Sana diyom garip eşim
    Kadan alsın emmin kızı

    Kızlar halaya dizilmiş
    Sen de mi atacaksın para
    Kadanı alayım kızım
    Eşini Antepte ara

    Emmim oğlu düğün kurmuş
    İki düğün iki köçek
    Yaradan ölmüş diyorlar
    Hani ya cebinde bıçak

    Oturalım karşı karşı
    Buraya açılmış çarşı
    Babam oğlu gelir iken
    Ağlayarak çıkarım karşı

    Yaz geldi bahar erişti
    Koyun kuzuya karıştı
    Böyle düğün kurulur mu
    Kızlar karıya karıştı

    Ağlama kızım ağlama
    Hepsi de Allahın işi
    Hele görseniz İbişi
    Ağzında parlıyor dişi

    Sabahnan İbiş gelince
    Altında atı çığış çığış
    Kadanı alayım oğlum
    Bin atına şöyle savuş

    İlahi İstanbul bata
    Bolu köyü daha öte
    İbişinen İzzet gelir
    Isıcak da tüte tüte

    Alnında kara kakülü
    Bende koymadı akılı
    Cahil giden kara İbişim
    Şapkası telde takılı

    İbiş İzzet ilen gezer
    Ak elleri yazı yazar
    Kurban ol'rum kar' İbişim
    Söylemişler değmiş nazar

    Pırtısını şahit vurdum
    Zonguldağa gitsin diye
    Emmisinin oğlu Hacı
    Öldüğünü bilsin diye

    Kadanı alayım işlik
    Ben de alamıyom dışlık
    Babası yanına gitti
    Bin lira da koydu harçlık

    Evlerinin önü asma
    Asmanın dalını kesme
    Emmim oğlu kar' İbişim
    Darılıp da bana küsme

    Gelinimin adı Eşe
    Duluğunda altın köşe
    Bunu da duymuş ağlıyor
    Ankarada İsmet Paşa

    Odasında yanar ışık
    Sofrasında ağlar kaşık
    Kınaman obalar beni
    Kızım sallamadı beşik

    Sürünürüm sürünürüm
    Ben çemberi bürünürüm
    Eller kayınım dedikçe
    Ben kimlere yerinirim

    Yattığın yerlerde yatmam
    Yorganı üstüne atmam
    Kurban olam emmim oğlu
    Babamın evine gitmem

    Eşe de beni çok yakıyor
    Şu kız gözüme bakıyor
    Ben buradan varır iken
    İbişim karşı çıkıyor

    Antebin kıvrım yolları
    Dumanlıdır şu dağları
    Minnetçi olsa gelir m'ola
    Antebin büyük beyleri

    Amanınız bize n'oldu
    İbişin gül benzi soldu
    Kurban olurum Memet Ağam
    Oradan telefon vurdu

    İbiş yatar dalgın hasta
    Osman buraya geldi posta
    Gelin seni kör ederim
    Gül yollasan deste deste

    İbişimin ord' ölmesi
    Gelinimin dul kalması
    Düşman başına vermesin
    Bavulda pırtı gelmesi

    Gider Antebin eline
    Gider babası yanına
    Gelin buna dargın m'ola
    Pırtısın salmış geline

    Çıkmış Antebin eline
    Talim eder döke döke
    Sabah İbiş oğlan gelir
    Kır at başlık çırpa çırpa

    İbişimin kara gözü
    Yaktı kül eyledi bizi
    Minnetçi olsa gelir m'ola
    Eşe emmisinin kızı

    Altın yüzük parmağında
    Külot pantol tırnağında
    Hodul gezer tel kayınım
    Paşaların örneğinde

  •  

  • TÜRKÜNÜN KÜNYESİ
    KAYNAK:    Yaşar Kemal
    DERLEYEN: - Yaşar Kemal derlemiştir. 
    YÖRE :    :   Osmaniye-Gökçedam (Hemite) Köyü'ne aittir. 
     Notaya Alan:   
    TRT Rept. No: : 
    KAYNAKÇA. Ağıtlar, Yaşar Kemal, Adam Yay. 2.Basım, 1997, s. 202-207. 
  • i Ört, ateş; Pırtı, elbise; Değnemek, bakmak; Cahal, genç; İşlik, yakasız gömlek; Dışlığı gelmemek, çok sıkılmak; Duluk, şakaktır.

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar