Bazen çelimsiz olsam da, gönlümde adımlarım çelimsiz değil geniş. Atıyor üç beş adımda düşüncelerimle dünyanın diğer ucundayım, okuduğum yazdığım şiirlerin şiirsel bakışı yanına eklediğim resimle, resimsel uyumuyla içine kattığım imgelerin arasında dans ediyorum, şiirlerimle düşlerimle beraber… Bu dansla beraber, şiirlerime yazılarıma yorumların kapıları aralanıyor, her ne kadarda yorum yazılmasa da düşlerimde yorumlar yazılıyor, hem de onları daha önce sizlerin yazamadığı ve yazmaktan üşendiğiniz gibi değil, coşku içinde yazılıyor. Beni yeni olgular üzerinde düşünmeye davet eden bu yorumlar ve okunmalarla birlikteliklerin önü açılıyor bana yavaş yavaş…
Yapılan ilk çalışmada ortaya çıkmayan etkileşim, ikinci ya da üçüncü kez bakılıp okunsa, oysa bir mana yoktur savı ve bakılmayacağı hissiyatı yok olsa, ilk okumada siz okuyucularımız ile eserim arasında doğan elektriklenme etkileşim muhabbetle, yorumların yağmasıyla ortaya çıkacak… Gelin görün ki demek ki daha o aşamaya gelemedik ya da fark etmedik, fark edilemedim… Söylemlerimde sizi gülümsetemedim, düşünsel anlamda ve sanatsal bir akım olarak romantizmin akıcı söylemleriyle yazmamış olmam da buna etki edebilir mi? Lakin romantizmle yazmaya da gayret ediyorum oysa!
Oysa bizler farklı bilgi kulvarları arasında sanki çelişkilerin içinde yaşıyoruz diyemeyeceğim, aynı atmosferi aynı dünyayı yaşıyoruz, aramızda duvarlar geçilmez kulvarlar duvarlar varsa kendimiz örüyoruz. Bizleri birbirimizden uzaklaştıran uzaklara iten ve karşılıklı olarak bir arada olmamıza engel olan biçimsizleştiren neler olabilir ki? Dünya, kazanç, hırslarımız her neyse buna engel olmasına izin vermeyelim, bizim aramızı açan bize yakışmaz bağdaşmaz nefsi kazançlarla dünyalar arasındaki çukura düşmeyelim o çukuru elbirliğiyle kapatalım, inşallah… İçsel duyarlılığımızla onu engellemeden serbest bırakarak peşinden gidelim, onun sesini kısmayalım, bırakalım konuşsun, o anlatsın biz dinleyelim, sizi bilmem ama ben dinliyorum sesini hiç kısmıyorum o konuşuyor ben dinliyorum… İçsel duygularım bana naif bir dokunuşla hisler vasıtasıyla aktarıyor, bu içsel yolculuğu değerli kardeşim “Yıldız Gülüm” kardeşimden aldım. Hayranım eserlerine beni bambaşka âlemlere dünyalara götürüyor… Eserlerimin omurgasını içsel dokunuşlarla yazmanın zevki ile kardeşime huzurunuzda teşekkürler ediyorum. Üstat Nurullah Gençten bir şiirle devam edelim.
Yaralı Kartala
Sen dorukta vurulan kartalların şahısın sen henüz yaşanmamış dramların ahısın yangınları sırtında taşıdın ömür boyu bir mezarlık evine kilitledin korkuyu yollarına dikilen ısırganlar kinlidir yuvanda bıraktığın padişah temkinlidir parçalanan bir dünya ortasında kalmışsın şimşeklerin ardında düşlerini bulmuşsun mühürlü gölgeleri çekiyorsun derine çaresiz bir can gibi yanmışsın kaderine oysa titremeliydi uçuşunla mavi gök yeter, yüreğindeki alevleri yere dök sen, dağlara uçmayı öğreten bir kartalsın bırak da bu güneş avuçlarında kalsın yeni bir vuslat için kırıldıysa saatin Haccâc-ı Zâlim´ine bitmeli itaatin bir de bu şair için kendini at yabana adını söyleyeyim, gülümü getir bana çözülsün düşlerimde paslanan kanlı zincir dökülsün penceremde biriken katranlı kir ben gülüme kavuşup muradıma ereyim sen çık kerevetine, güzel beyim, can beyim –
Nurullah Genç
İşte bende içsel düşünceden dile aktaran etkisiyle, hayat mücadelesinden yol aldığımız yoldaki çileleri değişmez ayrılıkları değişmez olarak algılanan hasreti insanla gönülle, bizde olmayan aşkla birbiri ile ilişki içinde olmadığından, böylesine ayrılıkları özlemleri isteyerek yaşıyoruz, bu yazdıklarım bütününde var olanlar bunlardır. Ben bunları öylesine sembolik bir anlatımla kurgulayarak yazmıyorum, ne hissedersem onu sizlerin duygularınıza da tercüman olması için yazıyorum vesselam, selamlarımla.
Çok değerli ağabeyim asıl ben teşekkür ederim değerli varlığınıza.
Kıymetli bir atmosfer burası bu anlamda aklın sarkacı devrede yürek ritmiyle tempo tutmakta hayata.
İç sesimiz...
Ve akıl yörüngemiz.
İkisi bir arada hayli yoruyor insanı ve insanı kendine yakın kılan bir o kadar yoran bu iki devasa rahmet.
Evrenin akıllı canlılarıyız ve duygularımızla şahsına münhasır kimlikler sergiliyoruz ağabeyim.
Hayat çok ilginç içeriği ile her gün her an yeni açılar sunuyor insana ve eşlik eden acılar.
Gönlümüzü ferah tutan niyetimizi kollayıp yürürken bize sunulan nimetlere şükredip elimizden geleni yapmak.
Hayat görünenden geniş ve görünen aslında çok küçük bir kesit.
Bilgi sınırsız duygular da bu anlamda hissetmek ve yazmak daha çok coşkuya sebebiyet veriyor ve yaşama sevincini büyütüyor bazense sönüyor yaşama aşkı yorgun ruhlar cennetinde kimi zaman hayat zehir oluyor ama sabır yüklü benliklerimiz ve maneviyatın sayesinde yola devam ediiyoruz
Çok çok değerli kaleminizle ne güzel bir eserdü yüreklere hitap eden ve kendime de rastlayınca nasıl mutlu oldum ağabeyim
Çok çok teşekkür ederim.
Rabbim beni utandırmasın ne olur utandırmasın.
Ve Allah'ın izniyle yolumuza devam edelim gönül güzellikleri ile ve de Allah dostlarımız sayesinde kendimizi daha iyi tanıyalım varsa yanlışımız bilelim.
İyiye meyletmek
Daha iyi
Daha istikrarlı
Kalp kırmadan kimseyi incitmeden ve yanlış anlaşılmadan Allah bizlere hayırlı ömürler versin
Sonsuz selamlarımla değerli ağabeyim
Allah razı olsun
Ve çok teşekkür ederim çünkü huzurla ayrılıyorum sayfanızdan.
@mehmetaluc147 | Allah razı olsun kardeşim sizlerden iyi ki varsınız bu yolda ,Rabbimyar ve yardımcımız olsun güzel olanda bizi biz ayrılmaya çalışsakta ayırmasın,selamlarımla
Gülüm Çamlısoy
4 years ago
Mehmet Aluç
4 years ago