İnsan Kültür medeniyet Uygarlık

12.01.2014

Bu Eser 12.01.2014 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir

İnsan totem kültürler girişmeli, sentezce olmanın, bir varyantıdır. Her ittifakın insanı benzer ilkelerin başka başka anlatım şekli ve başka başka anlatmanın kültür sentezidirler. İnsan tanımı, ittifaka gelen her bir totem grubun, totem tüzel şahsiyetiyle kavranırdı.

Unutmayın büyük resmi totem eksenli olan tablonun kavrandığı bir yapı içindesiniz. Büyük resim, her şeyi totem etrafında anlatıyor ve yine her şey, totem etrafında anlaşılabiliyordu.  Ana resim buydu.

Biriniz hepiniz, hepiniz biriniz olan anlayışla, toptan davranılan algıların, toptan oluşuyla ortaya konduğu bir yapı içindeydiniz. Sosyalleşmiş, rafine olmuş az çok sürü gücü egemenliği olan totemilik.

Bu nedenle insanlığınızı büyük resimle, yani totem yapının tüzel ligiyle anlıyorsunuz. İlk yaratılan insan da totem tüzel ligi olan insandı. İlk kavranan resimce insan, totem tüzel ligi olan tabloydu.

Çünkü daha henüz totem tüzel ligin ve ittifakı tüzel ligin üretimi özel kişi insan yaşamının kazanımına dönüşmemişti. Bu nedenle tek insanı totem tüzellikten ayıramazdınız. Buradaki ahitleşmeler toptan tutumlu olan grup tüzellikleri ahitleşmesidirler.  Değilse tek tek insanın biati değildir. İnsanlık köleci düzene geçince köle efendi ahitleşmesi olan “Ben senin Rabbin (sahibin-efendin, yetiştirip terbiye edenin) değil miyim?” diye tekil sel, sınıf sal, kategorize olucul ahitleşilecekti.

İttifak içinde eşitleşen şey Totem tüzellikler eşitleşmesiydi.  İttifak içinde, “insan görünüşlü şekilsek mana totemce” kavramıyla “eşitleştiler”  İnsan görünüşü totem tüzelliklerin de insan olmasının ittifakı genel sembolü oldu. Bu eşitlik bağlacıyla totem gruplar ittifak içinde temas edişle, girişir kılınabildiler.

İlerleyen süreçler totem tüzel ligi, kişisi insan anlamasının eşitsiz olucu zemin yarılmasına uğrayacaktı. Yarılan zemindeki ” İNSAN” tanımlamalı zemin eşitsizliği, köle-efendi olan insan; “rızklarının eşitsiz dağıldığını” yüklenen insan oluşuyla tarih sahnesine çıkacaktı.

Süreç bu temas edime girişmesini ortaya çıkarıp hale yola koymanın sürecidir. Bu nedenle tarihi oluşmada birçok insan yaratmanın kültürleri vardır. İttifakın insanı yaratmayla, ittifaklar insandan bir söz almıştır. Bu söz şuydu:  insan bu ittifaka biat edecekti, insan ittifaka itaat edecekti.  İtaat ve biata dek söz alınmasının ve söz verilmesinin ahit andı her kültürde anlatılır.

İttifakın kurulu kurul kararı oluşla kendi  içine sesleniyordu; “elestü bi Rabbikum”.  Ahit andı (yemini-kalü bela) seremonisi her bir komşu kültürlere, temel iman olmuştur. İnsan yaratılışçı mana yüklemi ve ahitlere dek bu çatışmacı olan varyasyonu farklılıklar, insanlık ya da insanilik kültürü ile aşılmaktadır.

Kültür toplumlarla ortaya çıkmamıştı.  Toplumdan önce de kültür vardı. Kültürü, toplum üretir dediğiniz zaman; toplum süreç olmayan totem kültürü nereye koyacaksınız?

Toplumsal kültür; üreten kültür ve sentezce kültürdür. Oysa totem kültür ne sentezce kültürdür ne üreten kültürdür! Avcılık toplayıcılık yapan tekil (totemi grup girişmeli) bir yaşamsal mana kültürüdür!

Bana göre topluluklar uygarlık üretmez. Topluluklar gelip geçici oluşla amaçlı amaçsız biriken dağılan topluluğun zaman boyutunca gelip geçici kural (kültür) oluşturup dağılan kümelenmedirler. Sosyal gruplar  totem eksenli süreklilikle yeniden ve yeniden yaşantılıma ve yaşantılaşma oluşturmalarıyla bir külttürler. Toplumlar da zaten yeniden ve yeniden "üreten", üretim yapan uygarlıklardır. Totem kültür doğada sağlaman olmanın kültürdür. Bu kültürden üreten kültüre gelecektiniz.

Kültür insansal doğa oluşla, bilgi ve bilginin köküne inmedir. Doğayı üretmedir. Bir amaca göre gerçekleştirilen üretimlerin tümünü kapsar. Yani kültür hem doğayı hem kendinizi karşılıklı üretmedir. Kültürler kuşaktan kuşağa, kendisinden sonraya aktarılır. Kültür uygarlıkla bağıntılıysa da uygarlıkla özdeşleşmez.

Uygarlık sadece teknoloji değildir.  Söz gelimi genetikti çalışma bir bilimsel çalışmadır. Ama teknoloji değildir. Uygarlık, bilim ve sanat girişimli, art alana göre ileri insanlık düzeyidir ve evrenseldir de.

Medeniyet uygarlık değildir. Kim nerede, nasıl yazarsa yazsın; medeniyet uygarlık değildir. Uygarlık gibi anlatılmış olsa da; geçmişten günümüze  medeniyet adı altında günlük süreli yayındı algılatmalar yapılmış olsa da, orijinal kullanımına göre medeniyet uygarlık demek değildir. 

Kendi oluşma döneminde karşılaştığınız bir kişiyi Medine kültürlü düşünceden yana mısınız?  Yani Medeni misiniz? Yoksa Medine kültüne karşı mısınız? Demenin sorgulamasıdır. Bu anlam bize unutturulmuş. Bir Mekke panteonlu düzlem kültürü olan Medine kültürü öyle bilincimize işlenmiştir ki; evli olup olmadığıızı bile “medeni durumun nedir?” Diyen masumca sorgulamakla, bu kavramı bize iç edip, benimsetmişlerdir.

Kültürün oluştuğu alan coğrafya da  Medeni taraf olup olmamakla, kişileri  anlamaya çalıştığınız bir dönemin taraftar saflarını tespit etmenin bir kullanımdı  kavramdır. Medine egemenlikli  biçimlenip yayılan imani düşünce oluşla Medeniyet, uygarlık gibi bilim sanat girişmeli ortaya konmamıştır. Medeniyet, Medine kültürünün ittifakıdır. Medine kültürü de imani oluşla Mekke panteonlu oluşla egemeni olmuş o günkü güncel dinamikliğiyle bir kültürdür.

Bu nedenle Medine ittifakı, Mekke panteon ittifakı içinde özel bağıntıdır. İmana dek Medine ittifakına ya da Medine yeniliğini, diğer panteonu iman kültlerinden ayırmak için Medeni, yani Medineye ait olan diğerlerine göre tercihe şayan olan medeniyet denmiştir. Medine tutumuna Medeniyet denmiş olup, medeniyet; iman edenini eski tutuma göre yeni edenden, Medeni ‘edenden yana olmuşluktur. Yani Medine iman aitti si taraftarlığıdır. Gerisi hayli başarılı propagandisttir.

Günümüzde "medeniyetler buluşması" diye bir kavram ve kültürler uzlaşmasını ortaya çıkarma vardır. Bu tanım meddeniyet tanımının bilinçler altı uzantısını göstermesi bağlamında çok doğru ve işin özünü yansıtan bir kompozisyondur.

"Medeniyetler buluşmasının" temelinde bilimsel sanatsal buluşma olmayan bir girişmedeir. İmani olmanın buluşmasıdır. İmanın aynı "İlahi " kaynaktan geldiğinin vurgu ve ortak  eksen olmasını esas alan bir buluşma oluşla uygarlıklar buluşması asla değildir. Üstelikte "ilahi" olmayan iman kaynaklarını dışlayan bir ajitasyondur da.

Medeniyet genel kültürün içlemindeki sadece bir alanı eksen kılışla özgün kültürü geliştirmedir. Değilse insanlık kültürünün tümüne teşmil olamaz. Nasıl Mezopotamya kültürü, İndüs kültürü, Anadolu kültürü tüm insanlığa genelleşemezse; Medine'den yana oluşla, Medeni oluşla kazanılan hüviyet olan Medine'ye ait medeniyet kültürü de, tüm insanlığa genelleştirilemez olmanın özel bağıntılı kültürüdür.

10.01.2014


Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar