İstiğrak sözcüğü Arapçada “batma, boğulma, dalma “ anlamlarında sözcükler üretilen “ġrḳ “ [1] sülasi kökünden gelmektedir. İstiğrak sözcüğü suya daldı anlamındaki “ġariḳa “ غَرِقَ “fiilinin istifˁāl vezninde masdarı olmaktadır. Bu nedenle” batma, boğulma, kendinden habersiz hale gelme” anlamına gelen “gark “ sözcüğü ile “batırılmış, boğulmuş” anlamlarına gelen “müstağrak “
İstiğrak sözcüğü bu gerekçeler nedeni ile de “ dalma, dalgınlık, dalınç, içine gömülme, bir şey ile kaplanma. Boğulma. Kendini bilmeyecek derecede hayrete dalma” gibi kapsamlı anlamlarda da kullanılır.
Sözcüğün bu tip anlamlar taşıması tasavvufta da kullanılmasına zemin hazırlamıştır. Tasavvufta istiğrak kendinden geçme, dünyevi tasalardan arınıp Hakk’a bağlanma, devamlı Hak ile bir olma, kendini kaybederek tevhid içinde bulunma hallerini ifade etmek için kullanılmıştır.
İstiğrak, dervişlerin zikir ve çile ibadetlerindeki hallerini ifade eder. . Sufîlere göre bu hâl, velayet derecesine yükselen ve ilahi cezbeye ulaşanlarda görülür. Bu durumdaki derviş ilahi cezbenin etkisiyle kendinden geçer. Bu hal tasavvufta damlanın denize ulaşmasına benzetilmiştir. “Tasavvufî açıdan istiğrakın üç kısımdan oluştuğu görülür: İlmin hâlde istiğrakı, işaretin keşfte istiğrakı, şevâhidin (şahitler, şehadet edenler) cemde istiğrakı. Edebiyatta aşırı mübalağa anlamına da gelmektedir.” [2]
KAYNAKÇA
[1]https://www.nisanyansozluk.com/kelime/isti%C4%9Frak
[2] TDVİA, İst. 2001, C.23, s.333