Kadük Bey

18.07.2013

Bu Eser 19.07.2013 Tarihinde Günün Şiiri Seçilmiştir

Bir varmış bir yokmuş

Bir bey varmış

Bir de rey

Reyle bey yapışmış

Antetli kâğıt gibi etiketine

Lakin bunu hüner sanışla bey

Gelmişe gitmişe, boy kapışmış

 

Suyu geçerken tirit

Olurken rehberi ifrit

Öfkesiyle cini

İmanıyla kini

Vermiş eline üç zarf

Demiş:

-Bilirim bu ikbal

Seninle çok sürmez

Ama riyasetle de oldun hak

Sıkışırsan sırayla

Tek tek

Verdiğim zarflara bak...

 

Günü yatmış abada batmış

Geceyi akşamdan

Gündüzü sabahtan satmış

Kendisiyle barışık, öfkesiyle karışık

Anlamdan kinayeyim

Ben bir lütfu inayeyim dermiş…

 

Ne var ki yastığa

Baş konurda olmazmış mışıl mışıl...

Uyuyunca olmuş fısılla, tısıl tısıl...

 

Vesveseleriyle sabaha tadı kaçınca

Zarftan birinciyi açınca:

Bozuk mu gitti işin

Koy kerrakesini başına ibişin

Bak oğlum senden önceyi kötüle

Bunlarla milletin kafasını ütüle

 

Tavsiyeye uymuş

Sanmış ki çare, buymuş

Elbette bir zaman

Söylemi zarfın huzurunu duymuş

 

Bu demde de kursağı açmış

Rantla Üsküdar’a kaçmış

Lakin antetli bey

Sirkesini etrafına saçmış

 

Antetli beyin

Olmuş memleketi ayakta

Ekâbir olmayan nekabirleri

Geçirmişse bir bir halkı dayakta

Millet bilmiş ki, giyinmekle

Elbet kurtuluşu vardı şayakta

 

Bakmış  bir cinnetine

Bir de kararlılığı olan milletine

Mazi  vardı şayakta

Hiçbir şey olmuyordu

Geçiritmekle dayakta

İş olacak gibi değil

Mırın demiş

Olmuş mırın kırın

Açlık mı demiş?

O an yıkılmış fırın

Poşeti dolu gelen tırın

Kalmak vardı altında

Tüketilirken sıfırın

 

Böylesi dolu kuşkudan

Bit düşmüş kafasına kıfırın

Yarılanla baş, çıkanla sadem

Yetmeyince demiş, kıfır; vadem

Kefenimi giyer

Yine de isterim senden badem

 

Bey bu çelişik hali icaptan

Milletin iline

Söylemce diline

Vasılı vukuf olunca

Yüzü astarsız gibiyse de

Kendisiyle hicaptan

Öylesine ürkmüş

Yere yığılırken

Pahanın ağırından

Sanki samur kürkmüş

 

Titrek el, fersiz göz

Bundan başka olur mu söz?

 

Almış eline ikinci zarfı

Açmış okumuş harfi harfi

 

-Âlem akıl bölüşürken

Karanlık tezgâhıyla pota

Düşüncelere koyarsın kota

Söylemiyle aklı sıfır

İkbale tümden mi aç geldin be kıfır?

 

-Sıkı tutunursun hinine

Pek mi sıkıştın sarılırsın sinine

Yine yapıştırdın değil mi?

Yalanı talanı imanı dinine?

Bu da mı para etmedi kinine

Yakın çevreni dola eline diline

Elbet bununla da  demiş

Bir zaman içine geline

 

Mühleti almış

Yeni hayallere dalmış

 

-Nasıl olsa halk unutuk

Edivereyim şunlara bir nutuk.

Derle, her kürsüye çıkmış

Çıkmasına çıkmış da, kıfıra

Halk sırtını dönmekten bıkmış

 

Delinin azzığı tez biter

Bakmış ki yok çaresi

Dönmüş süklüm püklüme

Antetli değeri…

 

Sıfatı nazırla

Gezinirken ileri geri

Reçetesi hazırı hazırına

Akıl etmiş zarfı

Yine okumuş harfi harfi

Aklına kazırla

Diyormuş ki:

Çabuk sen de böyle

Üç tane zarf hazırla...

 

11.07.2013

 

Fısıl fısıl: Kendi kendisine fısıldar gibi oluşun uyku moduyla iç hesaplaşması.

Kıfır: Öfke, kin ve tamahtan oluşan kişilik.

Tısıl: ağır yük duyumu olan vicdan sıkıntısıyla iniler gibi olmanın iç çekmesi.

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar