…Azazil’in gölgesinde ezilen lotus çiçeklerine…
Kaleden baktığımda ne alımlı ne hoştun
Antik çağdan bugüne hem coşturdun, hem coştun
Tarihin dilindesin, başımızda taçsın sen
Hasret çeken gönüle dermansın, ilaçsın sen
Mısır’ın gözbebeği söyleşir Nil Nehri’yle
Gönül bahtiyar olur sevdakâr gül şehriyle
Gize piramitleri nice sırları saklar
Muhabbet iksiriyle yakın olur uzaklar
Her yanda aşikârdır Osmanlı’nın izleri
Hâlâ aydınlanmadı mumyaların gizleri
Fetih arzularıyla Yavuz düşmüştü yola
Mukaddes emanetler taşındı İstanbul’a
Kadim medeniyetler burada filizlendi
Nice buluş, yenilik bu toprakta izlendi
Nil kucağını açtı, gülümsedi Musa’ya
Allah varsa, ki vardır, mahal yoktur tasaya
Mısır’a sultan oldu kuyudan çıktı Yusuf
Yürekteki putları sevgiyle yıktı Yusuf
Züleyha bir tutuklu, Mısır’ın nilüferi
Muhabbet fedaisi, aşkın gözdeki feri
Nice medeniyetler boy verdi bu toprakta
Ölümsüz hatıralar koyverdi bu toprakta
Batı’nın uşakları ümmete duvar ördü
Basiret sahipleri çirkin oyunu gördü
Tahrir adlı meydanda huzur çekildi dara
Çakalların ininde kayıp bülbülü ara
Postalın gölgesinde hançerlendi hürriyet
Öne çıktı Rabia, canla ödedi diyet
Kahire sevilmez mi, sevmezsen kınar gönül!...
Yürekler köz köz olur, aşkını sınar gönül!...
M. NİHAT MALKOÇ
İsmail Gül
7 years ago
Cansu
7 years ago
Ali Canlı
7 years ago