Bugün kaldırımda ilerlerken baharın etrafa yaydığı güzelliklere bakıyordum. Bazen hep karşıya ya da sağa sola bakarak ilerlerim yolda. Gözlerim bu kez kaldırıma takıldı. Kaldırımdaki yeşilliklere ve çiçeklere... Bu kez gözlerim farklı bir şeyler keşfetmeye koyulmuştu. Işte, tam da o sırada rastladım, kaldırımda diğer çiçeklerden farklı bir yerde açan yalnız çiçeğe. Yalnız ama hayat dolu. Diğer yeşilliklerden ve çiçeklerden biraz daha uzak bir yerde açmıştı o çiçek. Baharı tek başına karşılıyordu. Tüm güzelliği üzerindeydi. Bağımsızlığını ilan etmişti adeta. Etrafındaki diğer çiçeklerden ve yemyeşil otlardan bağımsız, uzak ama mutlu! Gülümsüyordu bahara ve oradan geçerken ona rastlayanlara. Tek başına o kaldırım taşlarının arasından, kendisine, güneşle buluşacak, baharla, insanlarla göz göze gelecek bir yaşam alanı bulabilmişti. Kaldırımda onu fark edenlere tek başına baharı müjdeliyordu. Yalnızlığın bestesini değil tek başına da olsa var olabilmenin güzelliğini fısıldıyordu. Belki de haykırıyordu. Yol boyunca, kaldırımın bir yerinde tek başına açan, adeta, " tek başımayım ama ben de varım ve yine de mutluyum " diye seslenen o yalnız açan çiçek gözümün önüne geldi. Arkama dönüp bir kez daha dönüp baktım, kaldırımda tek başına açan çiçeğe... Tek başına olmanın mahzunluğunu değil; yaşam mücadelesini vermeye hazır olmanın gururunu ve kararlılığını taşıyordu o capcanlı renklerinde. Siyah kaldırım taşlarının bir yerinde, diğer çiçeklerden ve yemyeşil otlardan uzak bir yerde kendi küçük dünyasında varolmaya çalışıyordu. "Varolmanın dayanılmaz hafifliği " ve varolmanın dayanılmaz güzelliği vardı renklerinde. Baharın güzelliğini tek başına da olsa müjdeliyordu, kaldırımda yalnız açan o çiçek.
NOT:
Değerli ESA okurları, bu yazıma fotoğraf eklemek isterken, yazımın hatalı bir işlemim sonucunda silinmesine neden oldum. Yani bu yazım, 21 Mart 'ta kaleme aldığım ve kaydettiğim aynı yazı. Yazımı yeniden kaydettim. Değerli ESA okurlarından özür diliyorum. Tabii bu arada bütün bilgiler ve yorumlar da sıfırlandı. Yazıma yorum yapan değerli üyelerimiz; Kemal Çevik 'in ,Hülya Aslan ve Filiz Uçar'ın da yorumları silindi. Bu teknik hatamdan dolayı kendilerinden de özür diliyorum. Güzel yorumlarından dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca yazımın 23 Mart 2017 'de günün yazısı seçildiği bildirilmişti. Ama bu bildirim de sitenin bilgilerinden silindi. Yeni yazılarda buluşmak dileğiyle.