Kadın erkek ayrı gayrı,
Edilmiyor kel kalmadı,
Bilmez olduk hasta sayrı,
Ziyarete hâl kalmadı.
Aynı olsa dil lehçesi,
Hazır olsa yâr bohçası,
Yeşerse de gül bahçesi,
Koklayacak gül kalmadı.
Kimi ekti kimi biçti,
Har-vurup da harman saçtı.
Kovan-kovan arı geçti,
Bir tadımlık bal kalmadı.
Hızlı gitti tez yoruldu,
Görmez oldu göz darıldı.
Coşkun akan su duruldu,
Çağlayacak sel kalmadı.
Gerçek aşka revan ile
Ömür boyu seven ile
Sığınıp da güven ile
Tüneyecek dal kalmadı.
Belki biraz karamsarım,
Gün geçtikçe söndü harım,
Boş duruyor dolmaz yarım,
Feyz alacak göl kalmadı.
Herkes kendi âleminde,
Böyle bir şey var mı dinde.
Baba ata yatar sinde,
Okuyacak dil kalmadı.
Koşacakken gittik yaya,
Vurmak için em yaraya.
Garip öksüz fukaraya,
Uzanacak el kalmadı.
Mahir söyler kendi dinler,
Hızla geçer gider günler,
Kırık sazım çalmaz inler,
Ses verecek tel kalmadı.
Mahir Başpınar