Karadeniz Laz Temel Fıkraları

24.08.2016

 



 

Kim Daha Akıllı

Karadeniz fıkralarıCemal ile Temel kahvede sohbet ediyorlarmış.Cemal sormuş;
-Söyle bakayım Temel.Sence insanlar mı daha akıllı yoksa hayvanlar mı?

Temel;

-Elbette ki hayvanlar daha akıllı, cevabını vermiş.
-Peki neden, demiş Cemal.
Temel gerekçeyi şöyle açıklamış;
-Bizim Karabaş, benim ne söylediğimi anlıyor. Ama ben onun söylediklerinden hiçbir şey anlamıyorum.

 


Devam Et

Karadeniz fıkralarıTemel'in eski bir BMC kamyonu vardır.Yolda giderken kırmızı ışık yanar ve frene basar.Kamyon durmaz önünde giden son model BMW ye çarpar.
Temel hemen atlar şoföre yalvarır:

- Aman abi affet sen zengin adamsın seni etkilemez ama ben ömür boyu çalışsam ödeyemem.
Adam temele acır ve affeder.Yollarına devam ederler. İleride yine kırmızı ışık yanar.

Temel kamyonu yine durduramaz BMW yi hurdaya çevirir. Yine atlayıp yalvarmaya başlar
- Aman abi benim çocuklarım var affet. Zaten arabana çarpmıştım hasar biraz daha büyüdü sadece.

Adam:
- Tamam gözüme görünme, bas git. der. Yollarına devam ederler. Yine kırmızı ışık yanar.

Temel BMW ye yine gömer. Bu sefer kafasını camdan çıkarıp bağırır
- Benim abi devam et...

 

 

Yanlış Tedavi

 

Karadeniz fıkralarıKaradenizli doktor, hastasına bağırır:
-Ula saa dört aydır sarılık tedavisi yapayrum da sen neden Çinli olduğunu demeysun?

 

 

Mübarek Yer

 

Karadeniz fıkralarıYaşlı teyze ineceği yeri geçen şoföre,
"Beni mübarek bir yerde indur uşağum" der.

Şoförde: Teyze camiyi geçtuk mezar var ora olur mi?

 

               

Kırkayak mıyım?

 

Karadeniz fıkralarıTemel'e araba çarpar bacağı kırılır. Kazayı yapan şoför para vererek anlaşmak ister. Temel istediği fiyatı söyler:

- Yirmi milyon verirsen vazgeçeceğim davadan.
- Adam şaşırır. Beni milyarder mi sandın, der.
- Haçan milyarder değilsun da ben kırkayak mıyım...

 

 

 

 

Ben Öyle Yapıyorum

 

Karadeniz fıkralarıAnadan doğma kör iki kafadar aynı tabaktan sarma yiyorlar. Birisi sarmaları çift çift yeme diyor. Diğeri soruyor çift çift yediğimi nereden gördün deyince cevap verdi:

"Ben öyle yapıyorum"

 

 

çiğneyerek Kullan

 

Karadeniz fıkralarıFadime nine bir gün eczaneye giderek eczacıya şöyle der:
-"Uşağım paa pel ağrısi için ilaç verir misun?."
-"Tamam Fadime nine. Bu hapları sabah akşam günde iki kez çiğne."

Bir hafta sonra Fadime nine eczaneye gelir ve şöyle der:
-Ula uşağım paa ne biçum ilaç verdun. Pelime hiçbir faydasi olmadi, pi de üstüne üstlük çiğnemekten pacaklarim kopti.
 

 

 

Neredeymiş?

 

-Alo polis mi?
-Evet.
-Şu anda burada yedi yüze yakın ölü var!
-Sakin olun beyefendi hemen geliyoruz. Neredesiniz?
-Mezarlıktayım..

 

 

 

Oflu Bayburtlu ve Rizeli

 

Osmanlılar zamanında Rizeli, Bayburtlu bir de Oflu içki içerken yakalanmışlar.
Kadı bunları huzuruna almış;
- Bunlara 100'er kırbaç vurun birer tane de istek hakkı verin...
Kadı, Rizeliyi çağırmış huzuruna;
 Rizeli söyle bakalım isteğin nedir?
- Sırtıma bir balon bağlansın.
Kadı emir vermiş ve Rizelinin sırtına balon bağlamışlar.40 kırbaçta balon patlamış ve 60 kırbaç yemiş Rizeli.
Kadı Bayburtluyu çağırmış huzuruna;
- Bayburtlu senin isteğin nedir?
- Benim de sırtıma balon bağlayın.
Kadı emir vermiş ve Rizelinin sırtına balon bağlamışlar. 30 kırbaçta balon patlamış ve 70 kırbaç yemiş Rizeli.

Kadı Ofluyu çağırmış;
- Oflu sen çok Müslüman bir adamsın, senin iki istek hakkın var.Birincisi nedir?
- 1000 kırbaç vurun bana...
- Oğlum sen manyakmısın.Adamlar 100 'e dayanamıyor,sen 1000 kırbaç diyorsun.
- Yahu istek benim değil mi? Sana ne kadı efendi? Sen vur 1000 kırbacı.
- Tamam.İkinci isteğin nedir?
- Bu Bayburtluyu da arkama bağlayın..

 

               

Huysuz Adam

 

Yaşlı Karadenizli çift arabaları ile seyahat ederken öğle yemeği için bir yol kenarı restoranında mola vermişler, daha sonra yollarına devam etmişler, hareket ettikten 40 dakika sonra yaşlı kadın gözlüğünü orada unuttuğunu fark etmiş, ilk buldukları kavşaktan geri dönüş yapmışlar. Restorana varış süresince adam klasik bir “yaşlı canavar”a dönüşmüş, oflamış puflamış, bütün geri dönüş yolunu karısının burnundan getirmiş.

Sonunda restorana gelmişler, kadın arabadan inip içeri doğru yürürken;

- “Heyy” demiş kocası, “Madem gözlüğünü alacaksın bari benim şapkamla kredi kartımı da isteyiver!”

 

               

Uçakta Sinema

 

İki farklı hava yolu yetkilisi uluslararası bir sempozyumda deneyimlerini paylaşırlar. Çay Hava Yolları yetkilisi, Fındık Hava Yolları yetkilisine;

- "Rize çıkışlı seferlerde yolcuya kısa film gösterisi sunmaya başlamıştık, bir kaç gün içerisinde vazgeçtik!"

- "Niçin?"

- "İlk film sonrası ekranda "Son" yazısı çıkar çıkmaz yolcular ayağa kalkarak uçaktan çıkmaya çalışıyordu da ondan!"

 

 


Ne Yedum?

 

Temel, Cemal´e sorar:
-Bu cün ögleye cok güzel bir sey yedum, pil pakalum nedur?
-Ola ne pileyum?
-Pi golayluk edeyrüm sagaa... Yedugum sey "P" ile baslayiii...
-pilav...
-Yok...
-Pirasa...
-Yok...
-Pasturma...
-Yok...
-E.. Pilemedum, sen söyle...
-Pamya!..

 

 

Dursun Nasıl Uyur?

 

Dursun'un oğlu küçük Temel, okula gittiğinde öğretmeni sorar:
-Temel, baban nasıl iyi mi?
Küçük Temel:
-Öğretmenum, babam dün akşam banyo küvetine girdi, uyudi kaldi oriya...
Öğretmen şaşkın:
-Uyudu mu? Desene sular evi bastı, ev mahvoldu.
Küçük Temel sakin:
-Yooo öğretmenum öyle olmadi, çünki babam ağzı açuk uyur..

 

 

Poz Veriyor

 

Temel'in atı dünyanın en hızlı koşan atı olmasına karşı her yarışta ikinci geliyormuş.
Temel'e sormuşlar neden, diye.
- Fotofinişte poz veriy, purun farkiyle hep ikinci olayi, diye dert yanmış.

 

 

Fadime`den E-mail

 

Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler.

Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir. Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider. Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır. Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar.

Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:

"Sevgili Kocacığım,

Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim. Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak... Seni dört gözle bekliyorum..." (Karın)

 

 


Azami Yükseklik

Tır şöförü Dursun ile muavin Temel kamyonlarına 6 metre yüksekliğinde havaleli mal yüklemiş gidiyorlarmış. Birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görmüşler. 
"DİKKAT!! Azami Yükseklik 4 metre"
Muavin Temel, etrafa dikkatle bakmış. Sonra Dursun'a dönerek :
-Bas gaza usta ! Etrafta polis molis körinmeyu...
 

 

 

İnanç Meselesi

 

İzmirli avukat dava için Trabzon'a gelmiş. Sohbet esnasında, okunan duaların ölünün ruhuna gidip gitmeyeceği tartışılmış. Avukat, okunan duaların ölülerin ruhuna gideceğine inanmıyormuş. 
"Seni ancak Oflu Hoca ikna edebilir" demişler. Hocanın sohbet yaptığı kahveye gidilmiş.
Adam sorusunu yineleyince, aralarında şu diyalog geçmiş.

- Elbette gider.
- Peki nasıl gider?
- Senin anan, hanımın, kızın var mı?
- Var.
- Nerede oturuyorlar?
- İzmir'de.

Hoca "senin ananı, avradını" demeye kalmadan 
adam sinirlenerek hocanın üzerine yürümüş.

- Ne biçim konuşuyorsun sen? 
- Niye sinirleniyorsun? Duaların buradan ahirete gittiğine inanmıyorsun da, küfürlerin buradan İzmir'e gittiğine niye inanıyorsun
 

 

 

Aslan Kafesi

Dursun hayvanat bahçesinde gezerken açık bulduğu bir kafesten içeri dalmış.
-Hoop ! Dur, ne yapıyorsun? Orası aslan kafesi... diye bağırmış etraftakiler.
Dursun hiddetle geri dönmüş ve kızarak :
-Sankim aslaninizu yeduk...

 


Astranot Temel

 

3 astranot uzaya gidecek. Bunlardan biri Alman biri İngiliz biri de bizim Temel.

Bunlar yıllarca gelmiyecekleri için en önemli ihtiyaclarını sorarlar. Alman bana sarışın, esmer, kumral hatun der. İngiliz bana bol bol içki der. Bizim Temel baaa bol bol cigara der. İstekler temin edilip uzaya fırlatılırlar.

Aradan yıllar geçer 3 astronot geri dönüyorlar. Tabi aileler merakla bekliyor. Önce Alman iniyor dalyan gibi Alman olmuş iğne iplik. Sonra İngiliz iniyor adam zil zorna sarhoş. Tabi ki sıra Temele geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bi fırlıyor ağzında cigarayla:
- "Allahını seven baaa ateş versuuun."

 

 

 

Saatler Geri Alınacakmış

Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp saatçi Temel’e gider:

- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun da.

Temel kendinden emin bir şekilde:

- Öyle yağma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam! :)

 

 

Temel ile Dursun Koltuk Taşırsa

Temel ile Dursun 100 kiloluk bir koltuğu 3. kata taşımaları gerekir. 3.Kata vardıklarında Temel Dursuna derki: Ula Tursun sana bir iyi birde kötü haberim var daaa.

Dursun: İlk iyiden başla Temel der. Temel iyi öyleyse, iyi haber: Çok şükür 3. kata geldik da. Dursun, Ya kötüsü ? Temel: Ula yanlış binadayız uşağum.

 



Temel İle Yahudi

Temel bir gün trende yolculuk yaparken kabine yahudi bir yolcu binmiş. Gerek Temel’in hal ve hareketlerinden gerekse giyim tarzından saf biri olduğunu anlamış ve onu aşağılamak istemiş. Hemen Temele yönelerek

– Beyefendi size bir soru sorabilirmiyim demiş. Bunun üzerine Temel

– Sor uşağum demiş. Bunun üzerine yahudi yolcu akıllılık yaparak demişki

– Sen bana bir soru sor bilemezsem 20 dolar veririm sen benim sorumu bilemezsen bana 10 dolar verirsin olur mu? demiş ve Temel kabul etmiş. Yahudi yolcu Sen sor demiş ve Temel sormuş :

– 3 ayaklı canlı nedur? Yahudi biraz düşünmüş 20 doları uzatarak

– Bilemedim demiş. Temel 20 doları almış. Yahudi yolcu sormuş

– Sen söyle. Temel

– Bende bilmeyrum diyerek 10 doları geri vermiş

 

 

Temel Evde Değilmiş

Temel,  alacaklilardan kaçmak için kapisinin üzerine “Istanbul’dayim” yazmis ve her kapi çaldiginda tavan arasina kaçiyormus. Yine kapi çaldiktan sonra bu kez büyük bir gürültü ile kapi kirilmis ve eve giren birkaç kisi lazin esyalarini disari tasimaya baslamislar. Bu durumu tavan arasindan seyreden laz:

- Ulan simdi Istanbul’da olmasam size gösterirdim.

 

 


Temel trafik polisidir

Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur: - "Dur, ceza yazacağım." - "Ceza mı? Yazamazsın." - "Haçan nedenmiş o?" Papaz gülerek cevap vermiş: - "Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var." Temel hemen atılarak: - "Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun!.."

 


Temel Ölmüş

 

Temel ölmüş. Öteki dünyada görevliler listeye bakmış ve Temel'e: - "Ya, senin adın listede yok sen bugün ölmeyecektin yanlışlıkla ölmüşsün. Seni tekrar dünyaya göndereceğiz. Ama kurallara gore insan olarak gönderilemezsin. Ancak istediğin bir hayvan olarak dünyaya gönderileceksin. Ne olmak istersin?" Temel biraz düşündükten sonra: - "Yunus balığı olayım", demiş. Ve anında yunus balığı olarak dünyaya ışınlanmış. Aradan 3 dakika geçmeden Temel tekrar öteki dünyaya dönmüş. Görevli sormuş: - "Ne oldu ya? Biz seni şimdi gönderdik niye geldin?" Temel masum bir şekilde cevaplamış: - "Yüzme bilmiyordum, boğuldum!"
 

 

 

SEMPATİK

Temel Cemal'e anlatıyormuş:
- Bi herif bana çok sempatiksiniz dedi.
- O ne demektir?
- Pek de pilmeyrum ama, her ihtimale karsi furdum oni.

 


PARAŞÜT

Temel ile Dursun parasüt kursuna yazilir ve hafta sonlari egitim
görmektedirler.Aradan aylar geçer ve egitim tamamlanir.
Yapilacak bir gösteri için prova yapmaktadirlar.Uçaktan atlarlar lakin
Dursunun parasütü açilmaz,
Temel sorar "Dursun, parasütün açilmadi ula ne olacak şimdu.?".
Dursun : "Önemli degil ya prova yapiyoruz.".

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da