Karain Mağarası

19.05.2013

 

Karain Mağarası

Antalya'nın 30 km. kuzeybatısında eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km. uzaklıkta bulunan Yağca köyü sınırları içinde bulunan Katran Dağının doğuya doğru alçalan yamaçları üzerinde yer alan çok sayıdaki mağaralardan biri ve en önemlisidir. [1] Karain Mağarası, Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biridir. Karain Mağarası, önünde bulunan traverten ovasından 150 m., denizden ise 430-450 m. yüksekliktedir. Karain’in hemen yakınınd ise Öküzini, Kızılini, Mustanini,Sırtlanini,Çarkini, Öküzini,Koyunini, Güvercinini ve.Çakırini mağaraları ile Beldibi, Belbaşı kaya sığınakları bulunmaktadır. Bu mağaralar ve sığınaklar Anadolu’daki insanlık tarihini ortaya koyan çok sayıda bulgular ve materyaller içermektedir.

Antalya- BURDUR karayolunun 13. km'sinde Karain işaret levhasından sola dönülerek Karain Mağarası yoluna girilir. Antalya'ya uzaklığı 27 km'dir.  Karain Mağarası, Prof. Dr. İ. Kılıç Kökten tarafından 1946 yılında bilim dünyasına tanıtılmıştır. Kökten mağarada 1946 yılından 1973 yılına kadar aralıklarla arkeolojik kazılar yapmıştır. 1985 yılından itibaren Prof. Dr. Işın Yalçınkaya başkanlığındaki uluslararası bir ekiple kazılara yeniden başlanmıştır.[2]

Antalya, Katran dağının bu doğu yamaçları üzerindeki fay hattında bulunan bu mağaraların oluşma nedeni Katran Dağı ve civarındaki arazi yapısının kalkerli olmasından deprem bölgesi üzerinde bulunmasından ve yer altı sularının kalkerli arazide yol açtığı çökme, oyma ve delme şeklindeki faaliyetlerindir.  “Kalkerli yapı içlerine işleyen sularla içeride boşluklar oluşmasına neden olmaktadır.Bu boşluklar eğer yamaçlara yakın yerlerde olursa ve bir de böyle fay zonu varsa çökmeye elverişlidir.Böyle çökme durumunda Karain ve çevresindeki irili ufaklı mağaralar gibi bu doğal barınakların oluşmaları ve ve ağızlarının açılması mümkün olmaktadır.(Yalçınkaya, I.1988..s:39)[3]

Paleoletik Dönem in en önemli merkezi olan bu mağara, Şam (Katran) Dağı’nın Akdeniz’e bakan yamaçlarındaki Mezozoik (İkinci) zamana (yaklaşık 225-65 milyon yıl önce) ait kalkerler içinde, dar giriş ve geçitlerle birbirine bağlı üç boşluktan oluşur. Derinliği 50 m.’yi aşar. En üstteki birinci boşluk beş gözlüdür. Kademeli olarak derinleşerek birbirini izleyen daha küçük ikinci ve üçüncü boşluklarda sarkıt ve dikitler görülür.[4]

Karain Mağarası, Anadolu ve Yakın Doğu tarihi açısından önemli bir paleolitik merkezdir. Mağara paleolitik, neololitik, kalkolitik, eski tunç gibi protohistorik çağlarda ( Bkz Tarih Öncesi Çağlar ve Uygarlığın Oluşumu)  ve klasik çağda insanlar tarafından sürekli bir biçimde iskân edilmiştir. [5] “Yapılan yaşlandırma çalışmaları Karain Tip Mousterien seviyelerin G.Ö. 160.000- 60.000 arasında yer aldığını göstermiştir. Yine bu seviyelerde Orta Paleolitik dönem insanları olan Homo neanderthal insanına ait fiziki kalıntılarda ele geçirilmiştir. Orta Paleolitik dönemin ikinci ve daha eski olan evresi, Charentien Tip Mousterien olarak isimlendirilmiştir.” [6]

1946 yılından beri kazılar sonucunda mağara ve civarının iklim, arazi, su ve coğrafik yapısı nedeni ile çok uygun yerleşim, barınma ve beslenme ortamı sağlamasından dolayı ilk insanlardan beri bu mağra ve civarının yerleşim yeri olarak kullanıldığını göstermektedir. Mağaranın sağladığı barınma imkânlarının yanı sıra, bölgedeki bitki örtüsü,  su kaynakları, doğal yaşama dair sunduğu diğer imkânlar bölgenin günümüzden 500.000 yıl kadar önce de yerleşim merkezi olarak kullanılması sonucunu doğurmuştur.  Bu bakımdan Karain mağarası Türkiye'nin içinde insan yaşamış en büyük mağarasıdır.

Karain mağarasını önemli kılan en önemli faktör insanlık tarihinin beş yüz bin yıllık bir yerleşim yeri olmasıdır. Bunca yıllık bir yerleşim yeri olmasının nedenleri ise aşağıdaki alıntıdan anlaşılmaktadır.

“Karain`in içinde bulunduğu ekolojik özellikleri, Yontma Taş Çağının başlangıcından klasik çağlara kadar burayı insanların kesintisiz bir biçimde mekan tutmalarına olanak tanımıştır.Karain barınak olmaya çok elverişlidir.Yüksekte oluşu, yukarıda saydığımız bulakların çevresinde bulunuşu,yabani meyve ağaçlarının, yenir yabani köklerin ve sebzelerin,hayvanların çokluğu insanları devamlı olarak bu yöreye toplamış ve tarih boyunca bu verimli yerlerde kalmalarını sağlamıştır.Bu Paleekolojik(eski çevre bilimsel ) çerçeve içinde insanın hayatını sürdürebilmesi için çok büyük önem taşıyan bu kaynakların bulunması, burasını iskan edebilme açısından imtiyazlı bir alan haline getirmiştir.Zaten bu durum mağaranın arkeolojik tabakalarından ele geçen çok sayıdaki hayvan ve bitki fosillerinden de kolayca anlaşılmaktadır.(Yalçınkaya, I.1988..s:41,Kökten,İ.K.1967 ..s:7)” [7]

Mağaranın bu özellikleri Anadolu’da insanlara ait ilk buluntuların da bu mağaradan çıkmasına vesile olmuştur. Anadolu’da yaşayan ilk insanlara iat ilk bulgular Karain mağarasından çıkmıştır. İlk insanlara ait araç ve gereçlerin yanı sıra, o insanlardan kalan yiyecek ve içecek artıkları, taşınabilir arkeolojik kalıntılar, yiyecek içecek artıkları geçmiş dönemlerdeki yaşantı hakkında detaylı bilgiler sunmuştur. Bu mağaradan çıkarılan buluntular Anadolu sanatına dair çıkarılan ilk örnekler olmaktadır. Bu Mağara tüm bu sebeplerden Batı Akdeniz’in tarih önceki çağlardaki durumunu ortaya koymaktadır.

Yaklaşık 500 000 yıllık bir yerleşim yeri olan Karain mağarası hem Antalya’nın hem de Ülkemizin en önemli değerlerinden birisidir. Anadolu’da yaşamın ne zaman başladığına dair soruların ilk yanıtları bu bakımdan Karain Mağarasından gelebilmektedir

“Sekiz gözden oluşan mağarada, arkeolojik kazılar, E ve B Gözleri'nde halen sürdürülmektedir. Karain, Türkiye'de kazısı yapılan tek mağara siti olup, Türkiye'nin en eski iskân yerlerinden biri olma özelliğine sahiptir. Mağaranın önemli özelliklerinden bir diğeri ise, uzun süreli bir iskânın izlerini gösteren yaklaşık 11 m. kalınlığında arkeolojik ve jeolojik dolgusunun olmasıdır. Yeni yapılan kazılar sonucunda mağaranın krono-stratigrafisi hakkında önemli sonuçlar elde edilmiş bulunulmaktadır. Mağaranın E Gözü Paleolitik Çağ'ın tüm dönemlerini veren kalın bir katlaşıra sahiptir. E Gözü'nde yaklaşık 8 m. derinliğe ulaşılmıştır. En üst tabakalarda Geç Üst Paleolitik döneme ait buluntular elde edilmiştir. Bu seviyelerin altından uzun süreli ve iki evreli Orta Paleolitik döneme işaret eden katmanlar gelir.

Buluntular mağaranın hemen yakınında bulunan Karain Müzesi'nde ve Antalya Müzesi'ndeki tarihöncesi bölümde sergilenmektedir.” [8]

Mağaranın dolguları içinde Orta Paleolitik dolgulardan çıkarılan bir çocuk azıdişi ve kafatası parçasından Neanderthal insanının Anadolu’da da yaşamış olduğu kanıtlanmıştır.

Alt Paleolitik Çağ’a ait “el baltası” gibi çift yüzeyli aletlerle birlikte ele geçen taş aletler, Orta Paleolitik’ten (yaklaşık 140 bin-40 bin yıl önce) Üst Paleolitik’e (yaklaşık 40 bin-10 bin yıl önce) doğru gelindikçe çeşitlenmektedir.

Karain Mağarası'nda yapılan kazılarda elde edilen arkeolojik buluntular alt paleolitikten geç Roma' dönemine kadar görülen yerleşim izleri ile Anadolu arkeolojik çalışmalarında önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Klasik dönemlerdeki kullanım daha çok Adak Mağara (tapınak) niteliğinde olup, mağara alnı ve dış duvarları üzerinde Antik Yunani Grekçe kitabe ve nişler bulunmaktadır.[9]

Yeryüzünde bilinen paleolitik mağaraların çoğu sadece bir dönemi temsil ederken Karain alt, orta ve üst olarak kesintisiz bir katmanlaşma göstermekte ve bu katmanlardan elde edilen veriler, özellikle Avrupa ve Yakın Doğu arasındaki bağlantılar ve göç yolları hakkında fikir vermesi açısından önem taşımaktadır. Karain'den ele geçirilen Anadolu'da bilinen en eski insan kalıntılarının yanı sıra mağarada ortaya çıkarılan taşınabilir sanat ürünleri Anadolu sanatının ilk örnekleridir. [10]

Karain mağarasına ait adaylık dosyası 2000 yılında UNESCO Dünya Miras Merkezine gönderilmiştir. Karma (doğal/kültürel) varlık olarak Dünya Miras Listesine önerilen Karain Mağarası için hazırlanan adaylık dosyası, doğal tanımlamaların belirlenen kriterler açısından yetersiz olduğu, kültürel kriterler açısından ise güçlendirilmesi gerektiği bildirilerek iade edilmiştir.[11]

Karain mağarasından çıkartılan buluntular  Antalya Müzesi ‘inde ve mağaranın yakınında açılan Karain Müzesinde sergilenmektedir.

  • Ziyaret Saatleri: Nisan -Ekim 09.00-19.00: Kasım-Mart 08.30-17.00
  • Haftanın her günü ziyarete açıktır.
  • Karain Mağarası Giriş Ücreti: 3 TL



KAYNAKÇA


  • [1] https://www.antalyamuzesi.gov.tr/tr/karain-magrasi
  • [2] https://www.antalyamuzesi.gov.tr/tr/karain-magrasi
  • [3] Şaban Aktaş, “Karain Mağarası”, https://www.hikayeler.net/yazilar/103399/karain-magarasi/
  • [4] https://www.hakkinda-bilgi-nedir.com/karain-magarasi-nedir+karain-magarasi-hakkinda-bilgi
  • [5] https://tr.wikipedia.org/wiki/Karain_Ma%C4%9Faras%C4%B1
  • [6] https://www.antalyamuzesi.gov.tr/tr/karain-magrasi
  • [7] Şaban Aktaş, “Karain Mağarası”, https://www.hikayeler.net/yazilar/103399/karain-magarasi/
  • [8] https://www.antalyamuzesi.gov.tr/tr/karain-magrasi
  • [9] https://tr.wikipedia.org/wiki/Karain_Ma%C4%9Faras%C4%B1
  • [10] https://tr.wikipedia.org/wiki/Karain_Ma%C4%9Faras%C4%B1
  • [11] https://www.turkiyeinternette.com/haber/4273-tarh-tarh-yerler-tarihi-yerler-karain-kalesi.html

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar