Kasîde der- Medh-i Sultân Korkud

12.10.2017
 
24
- . - - / - . - - / - . - - / - . –
 
Kasîde der- Medh-i Sultân Korkud
 
Virdi bir sûret yine dünyâya nakkâş-ı cihân
Kim nigâristân-ı Çîn oldı bu demde gülsitân
Bostânda gûyiyâ Nûşinrevândur şâh-ı gül
Kim sarâyında ‘adil zencîridür âb-ı revân
3 Bâğ dükkânında güller içre gonca gûyiyâ
Pûte-i zerdür kim olmış âteş içinde nihân
Başdan ayağa dil olmışsın didi gül bülbüle
Gördi dutmış her peri cisminde bir şekl-i zebân
Bencileyin oldı bir serve meger ‘âşık zemîn
Kim ana olmış durur her lâle çeşm-i hûn-feşân
6 Gonca hem-yânçe ile altun götürür hâcevâr
Gül kalender gibi itdi cümle varın der-miyân
Görinen her jâle gûyâ beyza-i bülbül durur
Kim nihâl-i tâze üstinde çıkup tutmış mekân
Bâğda gûyâ benefşe bir kebûterdür kebûd
Kim derûnı goncanun olmışdur ana âşiyân
9 Fikr iderken virdi bir hâlet bana ‘ışk-ı nigâr
Okıdı âşüfte dil bu matla’ı ol dem revân
Tîrine cismümi kıldı ol kemân-ebrû nişân
Benzer olurmış nişân-ı tîri tıflun üstühân
Sen rakîbün sînesine tîr çekdügün görüp
‘Âşıkun gibi hasedden boynını egdi kemân
12 Kanlar ağlamağa hicründe olupdur dostum
Her nişân-ı nâhunum sînemde çeşm-i hûn-feşân
Yüzüme bakup benüm her dem güler ol gonca leb
Bildüm andan kim müferrihdür be-gâyet za’ferân
Sen şeh-i Keşmîr-i hüsn olmasan ey hurşîd-rû
Çetr-i hüsne kaşlarun kurmazdı müşgîn sâyebân
15 Kanlu tîrün dostum bu sîne-i pür-dâğda
Lâlezâr içre bitürmişdür nihâl-i erğavân
Hey di çeşm-i mestüne kasd itmesün kan itmege
Zulm olmaz şâh-ı ‘âdil devridür ey dil-sitân
Hazret-i Sultân Korkud mâh-ı burc-ı saltanat
K’oldı bezminde güneş şem’ine zerrîn şem’dân
18 Ey ki şem’-i devletüne sufre-i zerrîn güneş
Vey ki hân-ı devletüne sebz çînî âsumân
Zer-nişân tîgün ‘adûnun başına odlar yakar
Anun içündür ki âhından olur ‘âlem duhan
Hâsıl-ı ‘ömrin ‘adûnun eyleyüp tîrün telef
Gösterür parmak hisâbın ana zihgirün hemân
21 Ger nesîm-i gülşen-i hulkun irişse âteşe
Şu’lesinün her şirârı ola berg-i erğavân
Rezm içinde nîze-i cân-sûz ile rümhun şehâ
Dide-i hasma görinür ejder-i âteş-feşân
Tîgün urur bir kulundur ‘âlem içinde güneş
Yüz sürer ay anun içün işigüne her zamân
24 Açalı şehbâz-ı ‘adlün per fezâ-yı dehrde
Zulm sîmurgını ‘ankâ gibi itdi perîşân
Şol kadar in’âm kıldun lutf idüp ‘âlemde kim
Dürr ü la’l ile doludur kîse-i deryâ vü kân
Gösterürse hatt-ı nazmum tâze ma’nîler nola
Kim olur hâr-ı siyehden dâyimâ güller ‘ayân
27 Husrevâ ma’zûr tut gülzâr-ı tab’umdan yine
Bezmüne bir deste gül göndermiş idüm armağân
Nazm ile adın çıkarursa Revânî tan degül
Bâğ-ı medhün bülbülidür çünkim ey şâh-ı cihân
Safha-i çarha ‘utârid yazmasa eş’ârumı
Encüm-efşân eyleyüp çekmezdi cedvel keh-keşân
30 Nice kim gül kasrına şeb-nem asup tûp âyine
Lâlenün sırça sarâyın yapa mi’mâr-ı cihân
Yüce olsun tâk-ı kadrün husrevâ eflâkden
Bostân-ı devletüne irmesün hergiz hazân
 
Ziya Avşar, REVÂNÎ DÎVÂNI, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYIMLARI ,ISBN 978-975-17-3352-8
 
 

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar