Kazı Babam Kazı

06.04.2025

Biletçi Yakup Amcayı bende amcamda epey bir zamandır tanırdık. Bilirdik bütün Ankara'yı ayağı yanmış Ceylan gibi gezerdi... Daha bekarız o zaman aile apartmanında oturuyoruz. Bu biletçi Yakup Abi hemen hemen bütün ayakkabıcıları tanır selamlaşır, onlarla da zaman zaman sohbet ederdi... Benim öyle fazla bir piyango bileti merakım yoktur, arada sırada sayısal loto filan oynardık hepsi o laf olsun torba dolsun diye...


Yine bir gün aklımıza estiyse nereden esti bilinmez ''Yahu Amca şu bizim biletçi Yakup bir kutu kazı kazan vereyim size de kazıyın çıkarsa da bana dua edersiniz beni de görürsünüz eşek değilsiniz ya.'' dedi, diye söyleyiverdim Amcama... Amcam rahmetli feleğin çemberinden geçmiş adamdı, askerlikten dolayı gezmediği gitmediği şehir yoktur... En son Ankara'da görev yapıp 12 Eylülden bir iki sene önce de emekli olmuştu...


Neyse bir gün bütçelerimizi birleştirip Yakup'un kapısına dayandık. Bir kutu Kazı Kazan ki ben sonradan onun adını Kazıkazıklan diye de kendime göre değiştirmiştim... Şimdi başımıza gelenleri anlatınca niye kazıkazıklan koydum diye de bana hak vereceksiniz... O zaman bir adet kazı kazıklan yani Kazı Kazan 2000. Tl. İki bin lira. Bir kutuda beş yüz tane var. Bir kutu aldık mı bir milyon lira yapıyor. Rakamlara şaşırmayın o zamanın bir milyon lirası işte çokta büyük bir para değil aslında...


Beş yüz bin lirasını amcam beş yüz bin lirasını da ben vereceğim ve de Yakup ağabeyden kazı kazan alacağız bir tane hem de cillop gibi açılmamış bir kutu... Nitekim aldık da kutuyu, doğruuuu bizim apartmanın bodrumunda ki odaya... Vira Bismillah dedik başladık kazımaya... Kumara da nasıl beslemeyle başlanırsa artık... Neticede yasal, ama devletin kontrolünde oynanan bir kumar...


Elimizde demir paralar, kutuyu açarız ve işlemlere başlarız. Kimselere de çaktırmamamız lazım. Epey kârla çıkarsak işin içinden mesele değil de, bir de hiç bir şey çıkmayıp zarar edersek o zaman milletin ağzına sakız olmakta var. Bir amcam kazıyor bir ben, zaman geçiyor arada biraz büyük ikramiyeler çıksa da en büyük ikramiyenin ya da ona yaklaşan diğer ikramiyelerin yanından bile geçmiyor çıkan meblağlar... Çıkmadıkça da biz daha çok hırslanıyor, daha çok havalara giriyor, heyecanlanıyoruz...


Neticede 500 adet kazıkazan kartından hepsini kazıdık ve ödediğimiz bir milyon lira paranın 770.000 yediyüz yetmiş bin lirasını ancak kurtarabildik. Sonra bir şekilde tekrar Yakup Ağabeyi bulduk. Biraz şaka yollu sitem ettik ''Ağabey şunların büyük ikramiye çıkanından vermedin bize be!'' diye takıldık ona biraz... Çok seneler önce seksenli yıllarda böyle bir anıydı bu da geçmişten kalan...

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar