KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarKebe ve Keçe Nedir Eski Şiirde Kebe Keçe Nemed

Kebe ve Keçe Nedir Eski Şiirde Kebe Keçe Nemed

24.11.2015

Kebe Nedir

Keçenin daha kalını olup çobanların kullandığı örtü ve giyim eşyası yapımında kullanılan bir  keçe türüdür.  Kebe, çobanların ve köylülerin giydikleri yünden bir nevi abaya da denmiştir. Kebe,  aslında kalın keçedir ve kalın keçeler ile yapılmış malzemelerin ve giysilerin de adı olarak kullanılmıştır. Kebe, kilim, kebe çekel, kebe  aba,  gibi

Yünden örülmüş kalın kilimler ile  kaba kumaştan yapılmış ceket, palto, abalara da kebe dendiği bilinmektedir.  Ter kebesl, tandu kebesi ve yanbolu kebesl (tüylü) gibi çeşitleri mevcut olduğu bilinmektedir. Eskiden, yurtlarda büyük çadırlarda yer örtüsü, kilim veya halının yerine geçebilecek şekilde yaygı,  hatta  kapı perdesi olarak kullanıldığı da bilinir.

 

Keçe Nedir

Türklere ait ilk kurganlardan dahi keçelerle yapılmış eşyaların çıkması keçenin ilk Türklerden beri bilindiğini ispatlar. Keçeciliğin Hunlardan öncesine dek uzandığı  Hunlardan beridir keçeden örtü, giysi, börk, sergi, ayakkabı, elbise, hatta heykel bile yapıldığı anlaşılır. Hun Türkleri çadırlarının dışını ve bu çadırların içlerini  keçelerle kaplamışlar, Yurd dedikleri çadırlarının içerisine yaydıkları ve misafirlerinin altlarına açtıkları keçeleri renkli ve motifli olarak yapmışlardır.

Keçe: Yapağı veya keçi kılının dokunmadan, yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş ve  bu kumaştan yapılmış olan Keçe külah, keçe çadır, keçe yaygı, örtü   vb ye denir.

Keçe: yün liflerinin sıcak, buharlı ve ıslak bir ortamda deterjan sularla bazı işlemlerden geçirildikten sonra dövülerek ve sıkıştırılarak ve liflerin birbirine geçmesiyle oluşan kalın bir kumaş türüdür.

Keçecilik ve  keçe yapımı  göçebe Türklerden Selçuklular yolu ile Anadolu'ya kadar gelmiş   ve bir zanaat olarak  bu güne kadar ulaşmıştır. Eskiden  çadır, örtü ve sergi, çarık, çizme,  kepenek, külah, eyer ve semer de yapılan keçelerden daha sonraki dönemlerde başka eşyalar da yapılmış ince dokuma keçelerden fes, börk, başlık, palto, ceket vb de  imal edilmiştir.

Selçuklulardan beri bazı hamamların bir bölümü keçelik" olarak ayrılmış bu hamam bölmeleri  keçe imalatı için kullanılmıştır. Keçeler  günümüzde kıyafetlerin yanı sıra hediyelik eşyalarda da kendini göstermekte dekoratif unsurları ile de dikkati çekmektedir.

Keçe, divan , halk  ve diğer edebiyat sahalarımızda da karşımıza sık sık çıkan bir kelimedir.

Altun yışıg aşa keltimiz,
İrtiş ögüzüg keçe keltimiz. 

Keçeler yatgeni ne koşim bar,
Küzdüzi içgeni ne qoşim bar,
Bir havuç ne üyimde gailem bar,
İkki gez ne başimde sellem bar.   Mahmur (Hokand, 19. yüzyıl)

Deyesi gurular galın keçeden.
Derdlerin dermanı bizim dağların               Azeri Anonim Türkü

Bir keçe bir kaval bir garip çoban
Yıllar geldi geçti yatar bu dağda.
Gündüzü karanlık gecesi zindan
Ne zaman bir sabah atar bu dağda.     Aşık Reyhani

Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık  beni nereye çağırır?        Nazım Hikmet

İkindisi, merdivenler, kilim, keçe,.
Ve değişmez ışık                                                    Oktay Rıfat

Keçe divan şiirinde eş anlamlısı olan nemed kelimesi olarak karşımıza çıkar.

Benim o rind-i  cihan kim yanımda yeksandur.
Nemed – külah – ı geday ile  tac-ı  Afridun       Nefi

Cihanın rindi benimdir ki benim yanımda fakirin keçe külahı ile Feridun’un tacı aynıdır.

Cübbe ve destarı ko ayine gibi gey nemed
Zahirin kim yıkar ıse batının ma’mur eder.   Yahya  Bey

Kalbi saf olmayıcak ayine -i safi gibi
Geymese ey  Hayreti her bir nurayi bir nemed     Hayreti

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da