Keff-i Hadîb Yıldızı ve Kınalı El

30.01.2018
 

Keff-i Hadîb  Yıldızı ve  Kınalı El 

Kef eski dilde  el, avuç içi manasına gelir. Hadip kelimesi ise: Kınalı, kına yapılmış, boyalı, boyanmış anlamındadır. Dolayısı ile  “Keff-i Hadîb “  kınalı el anlamına gelir.

Kına, Arapça hına sözünün dilimize kına olarak geçmiş biçimidir. Kına, iki çeneklilerden kına ağacı denilen bir bitkinin kurutulmuş yapraklarının tozudur. Kına yakma âdeti İbrahim Peygamber’in oğlu İsmail’i kurban ederken bir kınalı koçun gelmesi, Allah tarafından İsmail’in yerine bu koçun kurban edilmesinin istenmesi nedeniyle adak için kurban kesimi geleneği doğmuştur.”[1]

Keff-i Hadîb, divan edebiyatında bir yıldızın adı anlamında da kullanılmıştır.  “ Keffü’l hadib ilmi nücum indinde maruf bir yıldıızn adıdır.  Güneşle istiva vaktinde bir burçta ve bir derecede cem olsa her ne ki dua edilir ise makbul olur “ [2]

Eski devrilerde Keff-i Hadîb yıldızı uğurlu makbul bir yıldız olarak görülmüş,  “ bu yıldız kürre-i arz üzerinde tesirli olduğu vakit bi- inayetillahi Teala duasının okunması gerektiği düşünülmüştür. “[3]

Bu bilgilerden hareketle Keff-i Hadîb yıldızı Güneş ile aynı burca girince duaların kabul olacağına inanılması, bunun için o vakitte el açıp dua edilmesi ve kınalı el arasındaki irtibat da ortaya çıkmış olur.

Çünkü İslami kültürde kına yakmanın amacı ömür boyu mutluluğa kavuşmak dileği,  nazardan, kötülüklerden ve kem gözlerden kurtulmak amacını da taşır.  Kınalı elle dua etmek Allah’tan tüm bunları dilemiş olmak işaretini de vermiş olmak demektir.
Şu halde kınalı el adı almış olan Keff-i Hadîb bir dilek yıldızıdır.  Kınalı elle dua etmek ellere kına yakmak da böylesi dilekler dilemeyi işaret etmektedir.

Eyle rengînî-i ma'nâ ile çün keff-i hadîb.
Nokta-i kilkümi zîb-i ruh-i matlab yâ Rab.  Arpaeminizade Sami

Ne sultân hâher-i sa'd-ahteri hâkân-" devrândır
Sipihr-i cûda bir-keffül hadîb-i cûd u ihsândır        Şeyh Gâlib

Felekde el verip  keffü’l hadib –i develet-i vuslat
Ederse dest-yâri baht , düşmez dest-i yâr elden       Nazim

Bana el verdi devlet diye şems-i sagar-ı meyden
Niçin bezm-i felek peymanesin keff’ül hadib  etmem   Kastamonuu Sa’di

Yed-i beyzâ- yı nazmın gösterince Mûsa’yı tab’ım
Ana keffü’l hadib –i çarh u daniş merhaba kıldı         Sabit

Musa’ya benzeyen şairane tabiatım  ( şiir güneşim)  şaireneliğimin göstergesi olan söz incilerini gösterince  Feleğin  Keffü’l hatib yıldızının  alimleri  ( veya onların kınalı – mürekkepli elleri ) merhaba dedi.

 

KAYNAKÇA

  • [1] Yard. Doç. Dr. Mehmet Yardımcı, GELENEKSEL KÜLTÜRÜMÜZDE VE ÂŞIKLARIN DİLİNDE KINA, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/mehmet_yardimci_gelen
  • [2] A.T. Onay, ( Sudi Hafız-ı şerh’ten alıntı ile ) Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, S. 310
  • [3] A.T. Onay,  Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, S. 310

 

1

5

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Duru Dalgıç

Duru Dalgıç

6 years ago

Bu güzel paylaşımı okuduğuma memnun oldum elinize sağlık.