
Kendi ellerimizle, yüreğimize sapladığım okların sancısı bizi yaralasa çaresiz bıraksa da, bizler o okları çıkarmadan sancısı ile yaşamaya devam ediyoruz. Bariz bir şekilde acıtıyor işte, oklarla yaşamak zorunda değiliz ki! Neden bu oklarla yaşıyoruz? Kimimiz çıkarımız için, kimisi faiz için, kimisi dünyalık çıkarı için, kimisi mazlumlara sahip çıkmamak adına, kimisi hakkı olmayanı haksızca almak için, kimisi çalışanın kazancını sömürmek için için için için saplamış bu okları yüreğine sinesine gönlüne…
İnsan kâinatı okurken gönülleri de okumak zorunda, hem ilk emrimiz “oku” değil midir? Âlemlere Nur Kur’an’ı oku, Âlemi oku, insanın gönlünü oku, güzelliği içine doku, neden biz yanlış okuyoruz? Yık ne varsa zoru ve İNSANI koru… Hani nerede okuma? Nerede yıkma? Nerede koruma? ?Nerede dokuma? Kim aldı çaldı? Çalınırken gözlerin hepsi kördü de gören mi olmadı?
Bizler neden dokunduklarımızı çürüten insanlar haline geldik? Elimizde her şeyi çürüten bir şey yok, peki gönlümüze kim yerleştirdi ki, o gönlün anahtarı içeriden açılırken? Biz bizim olanı bize lazım olanı işitmemiz gerekeni, kim bize terk ettirdi de, işitmemiz gerekenleri işiterek, gördüğümüz çirkinlikleri güzellikle değiştirmeden, neden çirkin gördüklerimizden dolayı içimizi, dışımızı karartıyoruz yakıyoruz yıkıyoruz? Yanlış düşündüğümüzün farkındayız aslında ama dünyalık çıkar menfaat araya gelince, bambaşka bir varlık haline geliyoruz niye? Bu âlem hepimize yetecek kadar geniş, nimetleri hepimize yeter, toprak altına girerken dünyalık mal değil, Salih ameller güzellikler iyilikler giriyor… Biz hoş gelen ama acıtan bitiren sancılar içinde bırakan bu okları gönlümüzde çıkarıp atmadıktan sonra, insanca yaşayamayız, birilerinin sömürüsü altında dinden imandan habersiz yaşarız yok olur biteriz. Bizler her şeyi tepemiz üstünde TEPETAKLAK yaşarken, haliyle böyle yaşanmaz kan beyine hücum ederse… İşte bu nedenle biz tepetaklak yaşamaktan bizi tepetaklak yaşamaktan kurtaracak, güçlü sağlam bir silkinişle dirilişle, üzerimize serptiğimiz ya da birilerinin serptiği bu ölü toprağını üstümüzden atmadıktan sonra, bu yanlış yolda yanlış hayatı yanlış dini yaşayarak nefis şeytanın esiri olmaktan kurtulamayacağız. Haydi, kendi sinemize göğsümüze sapladığımız okları teker teker çıkarmaya koşalım… Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç
Devam edecek inşAllah