Kimsesiz Çocuk Hector Malot
Kimsesiz Çocuk, özgün adı ile (Sans Famille) adlı roman Fransız yazar Hector Malot ‘un (1830–1907) yazmış olduğu ilk kez 1878 yılında yayımlanan bir eseridir. Bu roman yazarın sayısı yetmişe ulaşan eserleri arasında en çok tanınmış romanı olmuş, dünya çocuk klasikleri arasına giren bu romanı dünyanın birçok ülkesinde kabul görmüştür.
Terk edilmiş kimsesiz bir çocuğun hayata tutunma mücadelesini işleyen Kimsesiz Çocuk, sevgi ve hoşgörü temasını işleyen dokunaklı bir romandır.
ŞAHISLAR
· Remi: Sekiz yaşlarında bir erkek çocuğudur. Olaylar Remi’nin çevresinde oluşmaktadır ve olayın başkahramanıdır.
· Barberen Ana: Remi’yi büyütmüş ona analık eden kadındır.
· Jero: Remi’nin üvey babası ve Barbere’nin kocasıdır. Taş işçiliği ile uğraşan kişidir
· Rahip: Barberen Ana’nın mektuplarını yazan ve her şeyi ona danışılan bilgindir.
· Sinyor Vitalist: Remiyi satın alan ve Remiye hocalık yapan yaşlı bir adamdır. Bir zamanların en ünlü sanatçısıymış
· Mattia: Remiyle rkadaş olup oyunlar sergileyen çocuktur. Aynı zamanda Sinyor Garofollnin yeğenidir.
· Artür: Reminin bilmediği kardeşi.
· Bayan Milligan: Antür ve Reminin annesidir. Daha önce Remiye el uzatan kadındır.
· Akel: Remiye bakan çiçekçi adam.
· Sinyor Garofol: Mattia’nın dayısı ve çocuklara kötülük yapan adamdır.
· Diğerleri:
· Jolikör: General elbisesi giyen maymun.
· Kopi: Diğer köpeklerin başkanı olan köpek.
· Dolçe: İtalyanca tatlı anlamına gelen köpek.
· Zebino: Siyah tüylü köpeğin adı.
ROMANIN ÖZETİ
“Ben sokakta bulunmuş bir çocuğum. Sekiz yaşıma kadar, benim de öteki çocuklar gibi bir annem olduğunu sanıyordum. Çünkü, ağladığım zaman beni bağrına basan ve gözyaşlarım dininceye kadar beni sallayan; gece uykum gelip de yatınca, beni öperek iyi uykular dileyen bir annem vardı.
Kış gelip de kar pencereleri örtünce, ayaklarımı ellerinin arasında sıkıp ısıtmaya çalışan, şarkılar söyleyen, masallar anlatan bir annem vardı. İneğimizi otlatmaya götürdüğüm zaman yağmura yakalanacak olsam beni karşılamaya çıkar, yün eteğini kaldırıp kafamı ve omuzlarımı örterdi. Arkadaşlarımla kavga ettiğim zaman, beni onlara karşı koruyan, kabahat bendeyse azarlayan, değilse teselli eden sözlerinde, bana bakışında, okşamalarında bir annenin şefkatini bulur ve onun annem olduğunu sanırdım. “(Kitabın Girişinden)”
Remi’nin babası ölmüş ve Remi’nin babasından kalan mirasa el koymak isteyen amcası küçük Remi’yi sokağa atmıştır. Remi, yoksul bir taş işçisi olan Jore tarafından eve götürülür. Jore, Remi’nin ailesinin ilerde kendisine de yardım edeceğini düşünerek Remi’ye sahip çıkmaktadır.
O sırada Jore’nin karısı doğum yaparken bebeğini kaybeder. Bunun üzerine akdın Remi’ye kendi çocuğu imiş gibi bakmaya başlar. Jore geçirdiği bir kaza sonucunda bacağından sakatlanır. Tazminat açmak için karısından para ister. Jore, davayı kazanarak rahat bir hayat geçirmeyi umut etmektedir. Bu umut ve sakatlığı yüzünden Jore hiç çalışmamakta ve hazırdan yemektedirler. Barberen Ana ona sürekli para yolladığından hiçbir şeyleri kalmayınca Jore, Barberen Ana’ya ineği satmasını söyler. Kadın Jore’nin bu isteğini de yerine getirerek her şeyleri olan ineği de satarak parayı yollar. Aradan günler geçtikten sonra Jore bir bayram çıkar gelir. Çocuğun kim olduğunu sorunca, senin getirdiğin çocuk der. Jore: “Neden çocuk yuvasına vermedin diye “m kadına çıkışır.
Jore’nin bu sözleri Remi’yi çok üzmüştür..Jore , para kazanmak düşüncesiyle Remi’yi çocuk yuvasına götürmeye karar verir. Kasabada bir kahvede otururken Vitalist adında yaşlı bir adam Jore’ye bu çocuk kim diye sorar.. Jore, Witolis’te bu çocuğu para kazanmak için çocuk yuvasına vermeyi düşündüğünü söyler. Vitalist yuvaya verirsen eline hiç bir şey geçmez ama bana verirsen sana biraz para vereceğim der......