31.08.2015
Kırk Vezir Hikayesi Hikayet-i Erbain-i Subh u Mesa ve Şeyhzade Ahmet
Kırk Vezir Hikâyelerinin kaynağı Kelli ve Dimne’dir. Hint edebiyatı kökenli olan bu hikâyeler Arapça ve Farsça’dan Türkçe’ye çevrilmiştir. Çerçeve Hikâyeye bağlı olarak pek çok hikâyeye yer verme özelliği ilk önce Hint edebiyatında Pançatantra l ve Beydaba ve Kellie Dimne ‘de görülmüştür. Çerçeve hikâye özelliği Kırk Vezir Hikâyelerinde de gözüken Hint edebiyatından Arap Edebiyatına geçen bir durumdur. Nitekim Camasbaname ve Binbir Gece Masalları da bu plan dâhilinde ortaya çıkmıştır.( BKZ Binbir Gece Masalları Tarihçe Konu Basımları Etkileri- Tacir İle İfrit Masalı ( Alim Şerif Onaran, Binbir gece Masalları )
Kırk Vezir Hikâyelerinin konusu “Hikayet-i Erbain-i Subh u Mesa “adlı Arapça bir esere dayanır. Bu eser Osmanlı Türkçesine 15 yy da çevrilmiştir. Türk Edebiyatında bu eserden daha önce yazılmış olan[1] Doğu Türkçesinden Eski Anadolu Türkçesine çevrilmiş Bahtiyarname (10 Vezir Hikâyesi- bkz Pir Mahmut ve Bahtiyarname Çevirisi ( 14. yy) ) de vardır. Şeyhzade Ahmet’in yazdığı Kırk Vezir hikâyesi ve bu çeviri eserin müellif hakkında bazı itilaflar bulunmaktadır. Eser, Ahmed-i Mısrî tarafından 850’de (1446) Arapçadan Türkçeye çevrilmiş Şeyhzâde tarafından bazı eklemelerle yeniden düzenlenerek II. Murad’a takdim edilmiştir. Eserin Avni Fatih Sultan Mehmet’e sunulan nüshası da yapılmış olan bu çeviriye dayanır. [2]
.Vasfi Mahir, Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde bu eserin müellifinin II. Murat’ın zamanında yaşamış olan Şeyhzade Ahmet olduğunu belirtmiştir. Ve Şeyhzade Ahmet’in bu eseri II. Murat’a takdim ettiğini yazmış, ama bu bilgileri nereden aldığına dair bir kaynak göstermemiştir Vasfi Mahir bu bilgileri “ Eski harflerle basılmış bulunan” matbu eserde yazılan önsözden almış olmalıdır.
Vasfi Mahir’in sözünü ettiği bu baskı Elias John W. Gibb’in The History of the Forty Vezirs or the Story of the Forty Morns and Eves Written in Turkisch by Sheykhzade adlı çevrisi (London 1886) olmalıdır. Osmanlıca olarak basılan bu eser Târîh-i Kırk Vezir adıyla Matbaa-i Ebüzziyâ, İstanbul 1326 da basılmıştır. “Gibb, tercümesine bu baskının mukaddimesini almamış, onun yerine Belletête çevirisindeki mukaddimeyi koymuştur. Eserinin sonuna Belletête çevirisinden dört, Behrnauer çevrisinden altı, The Library of India Office nüshasından yirmi ve Mr. Quaritch nüshasından iki olmak üzere toplam otuz iki hikâyeyi de eklemiş, böylece hikâye sayısı 112’ye çıkmıştır (eserin diğer dillere yapılmış çevrileri için Chauvin, bk. bibl.).”[3]
Eserden ilk söz edenlerden birisi Fuat Köprülü olmuş Köprülü Eserin Ahmet Mısri tarafından yazıldığını öne sürmüştür. [4] Hasibe Mazıoğlu ise eserin Şeyhzade Ahmet tarafından yazıldığı görüşünde iken Zeynep Korkmaz da Köprülü’nün görüşünü destekler.
Eserin Müellifi hakkında bazı kuşkular bulunsa bile bu eserin Şeyhzade Ahmet Mısri, tarafından yazılmış olduğuna dair kanılar daha güçlüdür.[5] Fakat Şeyhzade veya Ahmet Mısri’nin hayatı hakkında bilgiler bulunmamaktadır. Bu eser üzerinde doktora çalışması yapmış olan Mübeccel Kızıltan bu eserin telif olmaması ve içeriğinde çok sayıda müstehcen kesitler olması nedeni ile yazarların kimliklerini sakladıkları kanaatindedir. [6]
Kırk Vezir Hikâyesi bir çerçeve hikâyeye bağlı hikâyelerden oluşur. Kırk vezir Hikâyesi, Kelile ve Dimne ‘de hayvanlar arasında geçen bir hikâyenin insanlar arasında geçecek şekilde düzenlenmiş olan versiyonu olduğuna dair pek çok görüş vardır. Mübeccel Kızıltan ise eserin eski bir Sinbadname’den kaynaklanmış olabileceği görüşündedir. ( bkzŞah Sinbad- SİNBAD'IN MACERALARI ÖZETİ ) Buna rağmen Eser esas itibari ile Kellie Dimne’den alınmış ve Kellie Dimne’de hayvanlar arasında geçen bir hikâyesi bu hikâyenin çerçeve hikâyesini oluşturmuştur. Kırk Vezir hikâyesinin çerçeve hikâyesi ve insanların dünyasında geçen bir hikâye şekline sokulmuş ve diğer hikâyeleri içine alan çerçeve bir hikâye olmuştur. Ancak Kellie ve Dimne’de iftiraya uğrayan Öküz öldürülürken Kırk Vezir Hikayesinde iftiraya uğrayan şehzade idam edilmekten kurtulmuştur.
Özdemir Nutku, “ Kırk vezir hikâyelerinin bazıların meddahlar tarafından anlatıldığı meddah hikâyelerine bunlardan birtakım motif veya epizotların girdiğini belirtir. “[7] Kırk Vezir Hikâyesi konusunda Mübeccel Kızıltan bir doktora çalışması yapmıştır.[8]
Kellie ve Dimne ‘de hikâyelerden sonra diğer klasik fabllardaki gibi ders ve öğüt bölümleri bulunurken Kırk Vezir Hikâyelerindeki hikâyeler ayetler ve hadislerle desteklenmiştir. Kırk vezir hikâyeleri de Kellie Dimne gibi bir ahlak ve siyaset kitabı olma özelliği taşır. Bu hikâyelerde, adalet, ahlak, dürüstlük ve güven gibi evrensel insani değerler de ele alınmıştır.
YAZMA NÜSHALARI
Kırk vezir hikâyelerinin Türkiye kütüphanelerinde on üç, yurt dışında elli dokuz olmak üzere aralarında önemli farklar bulunan toplam yetmiş iki nüshası tespit edilmiştir (Kızıltan, I, s. XVIII-XXII). Bunlardan İstanbul Üniversitesi ile (TY, nr. 7415) Uppsala Üniversitesi (nr. 111) kütüphanelerinde kayıtlı iki nüsha minyatürlüdür. [9]İki defa tarihsiz olarak) ve Mısır’da (1812) basılan eser Kayyûm Nâsırî tarafından Kazan Türkçesi’ne çevirmiş(Kazan 1883, 1896).[9] M. Belletete, Mısır’dan götürdüğü sanılan bir yazma nüshadan eseri Fransızca’ya, (Paris 1812) ,Adolf Walter Fr. Behrnauer de Almanca’ya çevirmiştir (Leipzig 1851) tercüme etmiştir.
Eser günümüz Türkçesine de çevrilmiş ve günümüz harfleri ile de yayınlanmıştır.
Bkz : Kırk Vezir Hikayesi Konusu ve Özeti
KAYNAKÇA
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın