KIRMIZI GÜL
Bülbüller yaşarmış gül bahçesinde.
Her gül, bir bülbülün gönlünde.
Bir bülbül varmış hepsinden ayrı.
Hiç gül çekmezmiş onun canı.
Bülbül görünce gonca gülü.
Silinmiş kalbinin bütün hüznü.
Gül, mismiş goncaymış ama.
Yokmuş güzellik aslında.
Her bülbül bir güle konmuş.
Bizimkisi yalnız kalmış.
Konmak istemiş gonca güle.
Bir ses demiş, dur bekle hele.
Ya istemezse seni.
Kanatırsa yüreğini.
Ya tümden kaybedersen onu.
Bakamazsan ömür boyu
Bülbül dinlememiş o sesi.
Uç git goncaya demiş hevesi.
Bülbül goncaya uçmuş.
Usulca bir dalına konmuş.
Gonca bakmış çelimsiz bir bülbül.
Konmuş dalına deli gönül.
İstememiş bülbülü boyun bükmüş.
Bu hal bülbülü çok üzmüş.
Uçup gitmek istemiş bülbül.
Dikenlerini salıvermiş gül.
Bülbülün kanadı yaralanmış.
Tüm kanı güle boşalmış.
Bülbül saklanır olmuş gülden.
Ama aşkı artmış gönülden.
Zaman geçmiş gonca açmış.
Yapraklar sarıya boyanmış.
Sonunda bir karga gelmiş güle.
Bülbül şöyle bir bakmış düne.
Karga tutacakken gülün dalını.
Kanadı dağıtmış canını yaprağını.
Gülün kırılmış dalı yere yığılmış.
Bülbülün yarası tekrar kanamış.
Bülbül kanını güle akıtmış.
Gül bir anda canlanmış.
O günden beri kırmızıymış güller.
Konmazmış onlara bülbüller.
Mehmet Aluç
8 years ago
Mustafa Mahir Hintoğlu
8 years ago