KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarKızılelma Nedir Muncuk ve Şem-çerağ Taşları

Kızılelma Nedir Muncuk ve Şem-çerağ Taşları

11.04.2018

 

 

Kızılelma Nedir

Eski Türkler ve Türk mitolojisinde Kızılelma  “düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan “ fethedilecek yer hedefi, ülke, şehir veya ülküdür.

Oğuz Türkleri arasında cihan hâkimiyetinin sembolü olarak ifadesini bulmuş bir mefhum veya mefkuredir.”[1]

Kızıl Elma en azından Göktürklerden beri fethedilmek istenen bir yer, bir hedef veya amaçtır.   Bu sembolik ifade; bir devlet kurma,   parlak bir geleceğe ulaşma,  örneğin Ergenekon’dan çıkma gibi hedefleri de ifade eder. Kızıl Elma sembolünün ise muncuk  (boncuk ) olarak ifadesini bulan Güneş’i ve Ay’ı anlatan kızıl top ile de ilgili olmalıdır.

Eski Türklerdeki muncuk sembolü, bayrak, sancak tuğların üzerinde,   yazıtlarda, çadır ve otağlarda vb karşımıza çıkmaktadır. Kızılelma sembolü çadır, otağ ve sancaklara da resmedilmiş bir semboldür. Bu sembol   bazen bir belde bazen bir taht ya da parıldayan ve dünya hâkimiyetini ifade eden bir semboldür.  Işıklar saçan Güneş şeklindeki muncuk sembolü; zafer işareti,  hâkimiyetin sembolü, kimi vakitlerde de fethedilmek istenen hedef ülkeyi veya bir şehri işaret etmiştir.

Kızılelma hedefi her asırda ve her dönemde değişmiş,  kızıl elmanın bir vakit Pekin ‘de olduğu işaret edilirken diğer vakitlerde İstanbul veya Roma ‘da olduğu belirtilmiştir.  Bir vakit  Ayasofya kubbesi  Kızılelma olarak görülürken, Roma’daki  St.Pierre’nin kubbesinin bakırdan yapılmış olması  şeklen de  Kızılelma, parlayan güneş ve muncuk’a benzemektedir. Roma, Katolik dünyasının kalbidir.  Fatih zamanında Roma’nın fethi ertelenince bu defa, Kızılelma’nın Beç - Viyana - şehrinde olduğu mefkûresi öne çıkmıştır. Bu nedenle, Macaristan ve Viyana,  “Beç şehri ve kalesi Al­man Kızıl-elması veya Kızıl-elma şeddi” [2] adını almış olur.  Kızılelma kuzeydeki Kırım Türkleri için Kremlin ve Moskova olmuştur.

Yeniçeriler arasında Kızılelma efsanesi çok yaygındı.  Yeniçeriler talim yaparlarken  “Destiye kurşun atar; keçeye kılıç çalar; Kızıl-elmaya dek gideriz” [3] sözlerini söylerlerdi.

Kızıl elma kapusun fethederken nacağı
Ne revâdur bozula Hacı Bektaş ocağı  “

İnşallah Kızıl-elma dedikleri şehr-i maruf ümmet-i Muhammed’e müyesser olup Çasar adı âlemden silinir

III. Selim zamanında Nizâm-ı Cedîd’e karşı gelen Yeniçeriler “Âl-i Osman askeri dünyayı kılıç ile fethettiler. Hemen bize düşman göstersinler; dal-kılıç olup düşmanı harâb ederiz, Kızılelmaya dek gideriz” diyorlardı.

Kızıl elma imgesinin bazı halk hikâyelerinde, şem cerağ, çam-cerağ, çam-çırak , şamşırak taşları olarak ifade edildiği de söylenebilir. Mahmut ile Niğar hikâyesinde şem cerağ taşları Gence’de bulunmaktadır. Örneğin Osman Gazi’nin ve Fatih’in Kızılelma’sı İstanbul olmuş, İstanbul alındıktan sonra ise Kızılelma’nın Roma’da olduğu dillenmeye başlanmıştır.

Ertuğrul Osman oğlusun
Oğuz Karahan neslisin
Hakkın bir kemter kulusun
İstanbul’u aç gülzar yap          Osman Bey

Hele nuş etsin imrudi kadelıden ab-ı rıımmanı
Kızıl elmaya dek lıukmeyler ol tiiffaha-i gabgah    Sâbit

Ş imden geru edip ser-i a'dayı gark-ı huın
Kılsın rikabına kızıl elmayı daı -ı fetlı            Nev'î

 

KAYNAKÇA

[1] Prof. Dr. Semih Yalçın, KIZILELMA, https://www.ulkuocaklari.org.tr/ulkucuhareket/temel-gorusler/kizil-elma

[2] Prof. Dr. Osman Turan, İSLÂM-TÜRK MEFKURESİNDE İSTANBUL ve KIZIL ELMA EFSÂNESİ,

[3] Prof. Dr. Osman Turan, İSLÂM-TÜRK MEFKURESİNDE İSTANBUL ve KIZIL ELMA EFSÂNESİ,

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
hanifiguler521
Hanifi Güler7 yıl önce
Paylaşım güzeldi istifade etmiş olduk teşekkür ederim
aslandagli725
Aslan Dağlı7 yıl önce
Makale yazabilmek için donanımlı olmak gerekiyor. Tebrik ederim.