12.11.2024
Kocakarı Hekimliği 3 Süt Şeker Badem ve Yarpuz ile Tedavi
Kocakarı İlaçları Halk Hekimliği 1
Kocakarı Hekimliği 2 Kırbız Böceği Şifası Osmanlı Kırmızısı
Ebu’ş Şifa
Eski devrilerde Kocakarı Hekimliği tedavilerinden bir diğeri ise şeker ile yapılan tedavi amaçlı uygulamalardır. Eski devrin insanları ilaç ve tedavi amaçlı kullanılan macunlara şeker katıldığı için şekeri de bir tür ilaç olarak kabul ederler bu nedenle şekere “ebu’ş şifa “[1]adın ı verirlerdi.
Badem Yağı Tedavisi
Eski devirlerde de badem yağı şifalı kabul edilmiş, günümüzde de olduğu gibi badem yağının cilde, yaralara, cilt lekelerine el ve yüz derilerinin kuruluğuna iyi geldiği düşünülürdü. Badem yağının saçların dökülmesini engellediği, saçları uzattığı, saçların bollaşmasını da sağladığına inanılmıştır.
Kâfûrla Tedavi
“Kâfur, mumsu, kokulu, yanıcı ve şeffaf “ katı halde bulunan, kâfûr ağacından çıkarılan zamk gibi doğal bir maddedir. Uzak Doğu'dan gelen hekimlikte kullanılan, beyaz ve yan saydam, kolaylıkla parçalanan, ıtırı kuvvetli bir ağaç zamkıdır. Hindistan taraflarında Serendip denilen bölgedeki kâfûr ağaçlarından çıkarılıp Batı ülkelerine kadar ticari bir meta olarak getirilen kâfûr, eski devirlerde şifası için de kullanılmıştır. ( bkz Kâfur Nedir. Eski Edebiyatta Kâfur ) Boyları 50 metreye kadar uzanabilen genç kâfur ağaçlarından yaz renkli ve billurumsu bir yağ da elde edilmekte bu yağlardan çeşitli ilaçlar yapılmaktadır.
Bu maddenin kalp, solunum, sinir hastalıklarına iyi geldiği; yaraları iyileştirdiği, kokusunun baş ağrısını giderdiği, şehveti kestiği, akan kanın pıhtılaşmasını sağladığı, kumaşları güveden koruduğu, böcekleri uzaklaştırdığı, ateşli hastalıklara, aşırı terlemelere, çeşitli zehirlenmelere karşı iyi geldiği, iştah açıcı olduğu, ağrıları azalttığı vb söylenir. [2]
Leb-i can bahş-ı gibi hastaya bir em mi olur
Ten-i kâfrû gibi dagına merhem mi olur Ragıp Paşa
Süt İle Tedavi
Anne sütünün bebekler için önemi herkes tarafından bilinir. Süt, yoğurt ve ayranın zehirlenmelere iyi geldiği de malumdur. Arı sütünün faydaları saymakla bitmez. Sütün sağlığa kemik gelişimine vb olan faydaları bu gün de kabul edilir. Bu nedenle eskiden beri süt şifalı besinlerin başında gelmektedir.
Örümcek Ağı Tutya İle Tedavi
Eskiler örümcek ağına tuya da derlermiş Eskiler örümcek ağını da çeşitli dertlere şifa olarak kullanmıştır. Eski devrilerde ağır kanama geçiren yaralar üzerine örümcek ağı bastırılmış olması çok ilginçtir. Kanamalı yaralar için kullanılmış olması, mikrop kaptıracağı endişesi ile pek makul gözükmemektedir.
Ciğerde durmaz akar hûn-u zahm-ı tîr-i niğâr
Örümcek ağıdır üstünde sanki cism-i nizâr [3]
Gine gözümüzde oldun tutya
Eski gördüğümüz koca boz ayran
Gönüz gönüz hayaline yıldırdın
Girdin düşümüze gice boz ayran Seyrani
Yarpuz Nane Püskülün ile Tedavi
Pülüskün ve çiçeklerinin Latince adı Lagoecia, Antik Yunancadaki anlamı “tavşan evi “olan gösterişsiz, tek türü bulunan, makilik alanlarda görülen bir bitkidir. Çiçekleri aşağı sarkık, sonradan dik hale gelen; şemsiyeler tek çiçekli, beyaz çiçekli, çanakları kılçıklı-dişli bir bitkidir.
Narpuz veya nane filiskin, narpuz, pülüskün, yabani nane, su nanesi , çoban süzeği,adları ile de bilinir. Bu bitkinin Arapçası mıskatu’r ruad Farsçası pilişkidir.
Bu bitki eski devrilerden beri tedaviler için önemli yere sahiptir. Kokusu ile öne çıkan bu bitki doğal ortamlarda da yetişir. Hatta en kıymetli olanları kırlarda doğal hale yetişenler olmaktadır.
Yarpuzun kalp, mide ve sinir sistemi sorunlarına iyi geldiğini kabul edenler de çoktur. Kanı temizlediği, kalp spazmına iyi geldiği, ağrıları azalttığı, kokusunun ve suyunun nefes darlığına iyi geldiği, idrar söktürücü olduğu, iltihaplı şişliklere ve ödeme iyi geldiği anlatılır.
Bu bitkinin eski devirlerde çocuk düşürmek için kullanıldığını belirten kaynaklar vardır. Yarpuz suyu ve kokusu sineksavar olarak kullanılmış, nezle ve gribe iyi geldiğine inanılmış, çeşitli ağrıları geçirdiği de düşünülmüştür.
Kalp, mide ve sinir sistemine iyi geldiği düşünülen bu bitkinin eski devrilerde domuz yağı ile birlikte arı, kene, akrep, yılan gibi zehirli hayvanların soktuğu yerlere sürülerek bir tür anti zehir veya ağrı kesici olarak kullanıldığı ortaya çıkmaktadır.
“Nev-demide hatını tâze pülüskün görürüz “ dizesinde ise sevgilinin beyaz teni ve tazeliği pülüskünün beyaz çiçeklerine benzetilmiştir.
KAYNAKÇA
[1] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 473
[2] https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/kafur-nedir-eski-edebiyatta-kafur/124381
[3] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 474
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın