16.03.2012
iki kadın oturmuş nas(ih)at veri(r) ğızlara
düğünde bayramda henkde,
üçü-beşi bi araya
ğeldiklerinde
tabii, önşe yaşı yetmeyenler dışar(ıy)a,
"hadin bakayın gadın gızlaa(r)
bi etişgin[1]
gız gayfesi yapın daa
sayanızda hö(y)le datlı datlı içelim gaa(yri) bii(h)!"
ya da
"-gııı
yeniyetme ferikleee(r) gedin de
su doldurun gelin, dee
(Y)Okarı
Çesmeden..
hö(y)le buuuz gibi bi su içelim elinizden
desdilerdehi su zabahdan galma,
bayatlamışdır baya
gün yedi ne de
o(l)ssa"
yeniyetmeleri sözde uzaklaşdırınca, abılalar
evde galanlara sıkı sıkı tembihe başlarlar
(y)etişgin gızlara;
"-bakın gızlaa(r),
aman deyen ha!
erkek kısmısı ne de olsa
adı üsdünde “elo(ğ)lu”
işini gören gaybolu,
bunu aklınızdan çıkarman valla
benim bildiğim
i(n)san o(ğ)lu
çiğ süd emmişdir,
“havasın-mavasın,
yoluna ölüyon
yemeden işmeden kesildim
senden başga bişi(y) düşünmeyon
seni gördüm müydü
başım dönüyo”
filen deye başlar,..
sıralarlar daa, sıralarlar..
köprüyü geçesiya gadar..
köprüyü geçdi miydi gaşmaya başlarlar
sen ağa,
ben ağa
goyunnarı kim sağa
koduysan bul ga(yri)”
bi başkası
“-aman gadınım..
sakın ha ganman[2],
erkek gısmısıyna(n)
hele hele tehnelerde[3]
file başbaşa galman
aman deyen
ga(yri) haa,
nolu(r), nolmaz, gızzlaar
iki ğün sonura “ay abaaamm sen bana;
bunu demediydin” deme(yi)n
vallaha garışman
bakın! eyi dinen, bakmayın mel mel ”
kızlar mahçup, yanakları al..al,
dinlerle(r), can evinden
derken öteki abıla; söze başlar
“-“bi t(an)ecik yana(ğın)dan öpb(v)eren” derle(r)
..
“-sonura
gözünüzün yaşına bakmazlar
neye derseniz, kendi gelenden bıkarlar,
emmee it gibi gaçanı govalarlar,
dünne öle ğelmiş öle ğeder,
var ya…
saklayıp göstermeyende,
gösderip vermeyende
bişiy var sanırlar
marağ ederler,
marağ etcek bişi galmazsa gor geder varı(r)lar
neye dersen
herkeşlerin adı ayrı
garannıkda dadı aynı”
..
“-bi tee, ne olur ne olmaazz..
“ataşına(n) barıt
yanyana durmaz”
aklınızı başınızdan alırlar,
deryalara salıvırı(r)lar,
ben onu bilir onu derin,
göpgözel gıçınızın
üsdünde oturun
gızlığınıza mukayet olun,
neye derseniz, neyyesi höyle
“bey beyliğini vermiş dee
gızgızlığını vermemiş” dedikleyin
“gerdekden önşe olmaz” de(yi)n
ben size o gadak deyen, n’oluur-nolmaz
adınız çıkar, dulgarıdan erezil olu(r)sunuz
evde galdığınıza yanman, niye..
“nasip” derin emme
onun-bunun masgarası olu(r)sunuz,
elin a(ğ)zı ayran kesesi deği(l) ki büzseler
ataş olmayan yerden duman çıkmaz de(r)ller
olmuş hiş bişiy; olmamış gibi olmaz”,
“-sakın deyen;
tehnede-mehnede
baş başa-maş başa galayın demen
galı(r)sanız daa, bi an evvel sıvışın
tam ganınızın gaynadığı esirler
yürenizin hop hop oynadığı sıra
zati vakdı sahatı gelince görceniz, dadını-madını
bunun hepiciği
aynı,
marağ ettiğinize değmez valla..
bi çıynam sakız,
çıyna çıyna..
aynı valla”
“-gız gısmısı onu
bişii(y) sanır,
emmee daha vardığı gün osanır,
gula(ğı)nıza küpe osun da ona ğöre”
“-elo(ğ)lu
garnınızı şişiri de
görüsünüz.. beş paralik olu namısınız,
Allah mafazan Allah..
üsdüne üsdelik
bide ortada galısınız
Alla(hı)m goru Ya Rebbim
töbe estağfir töbe”
“-herkeşler “yoldan çıkdı” der
yüzünüze tükürü(r)ler
köyden sürü(p)-çıkarırlar
bubanız takkasını öne eğer,
odaya, gaffaya çıkamaz
ananız gahrından ölü(r) ğeder..
hiç olan bişiy,
hiç olmamış gibi olu(r) mu
helbet olmaz”
“-bi de yetmezimiş gibi aganız…
dutduru(r) bi “namıs
da namıs” davası
annınızın orta gabağına[4]
tüfe(ği) dayar
bi “donuz sıkısı[5]”,
o gadar
namıs namıs deye
damlara düşer, durduk yerde,
ne üzi billah
Allah mafazan
Allah”
[1] etişgin : yetişgin, büyümüş serpilmiş.. yeniyetmelikten gençliğe adım atmış, cevval, becerikli
[2] ganman : kanman, kanmayın, aldanmayın
[3] tehne: tenha,
[4] annın orta gabağı : alnın ortası
[5] Domuz sıkısı : av hayvanları için sıkı (mermi) olarak saçma (dağılarak etki etmesi için) ama vahşi havyanlar için çok daga büyük bir kurşun çekirdek kullanılır ki isabet kaydedildiğinde ölümü geçekleşsin.. ama domuz sıkısıd aha çok bir şeyin (sirke, içki acı biber) keskinliğini tarif de kullanılırdı
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın