Külünk
Osmanlıca yazılışı: Külün- külüng ~ كلنگك
Farsça kökenli bu kelimenin Türkçe karşılığı: Kazma. Taşçı kazması. Şeklindedir.
Külüng kelimesi taş işçilerinin kullandığı ana malzeme olarak karşımıza çıkmıştır. Edebi eserlerde ise daha ziyade, Ferhâd ve Şirin ile birlikte Ferhat’ın dağları delmesi ile anılır.
Ferhat, Şirin’i elde etmenin şartı olan Bîsütûn dağını kazma ile delmek vazifesini külüng ile gerçekleştirmiş Bisutun dağını yarıp suyu getirdiği halde Şirin’in öldüğünü duyunca külüngünü havaya atarak külüngünün altına gelmiş ve külüngünün kafasını delmesi ile intihar etmiştir. Hüsrev ile Şirin ve Ferhat ile Şirin hikâyesindeki bu son sahne ile Bisutun dağının külüng ile yarılması edebi eserlerimizde çok sık kullanlmıştır.
Urup cevşene ağzım bozdu gez
Külüngün de burnu kırıldı birez Sabit