Küçüğüm
Arı gördü rüyasında
Yaşandık işitir
Yansımalar dünyasında
Ödü koptu
Arı psişikçe soktu
Ağrıları pek çoktu
İyide, somutu yoktu
Olanca gücü ile bağırdı
Sesi kımıldamaz taş gibi ağırdı
Sanki çevredekiler sağırdı
Yavaş yavaş, uyanıklığı çağırdı
Kâbus sonrası
Oldum olası
Reel hayal bulanıklığı
Yaşamın sanrıya ulanışlığı
Hep uyumsuz düşündü
Somutun yansısı küşümdü
Takıldı kaldı orada
Ya çarparsa, elektrik varda!
Böyle kalsa iyi
Pars sanır kediyi
Daha bir garibini düşünmekte en iyi
Böyle dışlar yeniyi!
Gereksemezken ayak direr
Akıl karıştırmak için, içine girer
Tüm olumsuz caydırıcıları sayar birer birer
Bazen tuhaf olur içine siner
Böyle iken düşe düşer
Enine boyuna görür birer, ikişer
Takıntılarla iyice pişer
Dağ gibi yanılsamalar, şişer de şişer
İlletli oldu apıştı
Birden sinamekiye yapıştı
Gerçek hayal ile kapıştı
Bu bulanıklıktan açığa sapıştı!
Aklın kontrolünden sapandı
Yararlanınca anladı utandı
Birden hayalciliğe kapandı
Bildi olumsuzluk da olumluluk yapandı!
Sözlükçe:
Sanrı: Gerçekte olmayan duyumların algılanması.
Yanılsama Algı yanılması, var olan bir şeyi başka şey sanma-tavuğu canavar görme gibi.
Küşüm Yapılan edim ve tasarlarda duyulan endişe.
Apıştı Düzgülü bir gidişte iken keskin bir gerçekle yüz yüze gelme, şaşma.
(14.10.1992)
Bayram Kaya