Kütahya' nın adının Friglerde seramik şehri anlamına gelen seramorum kelimesinden katiaion, , Cotyaeum ve Cotyaium şekillerinden Selçuklularda Kütahiye ve Kütahya şekline dönüştüğü savunulmaktadır.
Rivayete göre, dul bir kadının çanak çömlek pazarına getirdiği birbirinden güzel testi, tabak ve vazolar hem çok zarif hem de çok sağlammış. Pazara gelen alıcılar kadının yolunu gözler, onun pişirdiği toprak kapları satın alabilmek için etek dolusu para harcarmış. Çanak çömlek esnafı neredeyse iflas edecek duruma düşmüş. Toplanıp karar vermişler, "Bu ince işçilik, bu sağlam çanak çömlek kadının hüneri değil, kullandığı çamurun eseri. Bizim çamurumuz iyi değil. Kadını izleyelim, nereden toprak alıyorsa biz de oradan alalım" demişler.
Bir pazar dönüşü yaşlı kadını gizlice izlemişler. Kad ın bugünkü Kütahya'nın bulunduğu yere gelmiş, küçücük bir tepeden heybesine toprak doldurup geri dönmüş. Ondan sonra tüm çömlekçiler buraya yönelmiş ve atölyeler kurmuş, bir şehir yapmışlar. Adı o günden sonra "seramik şehri" anlamına gelen "Seramorum" olmuş.
Kütahya 'da Friglerle başlayan seramik yapımı Bizans Devri sonuna kadar sürekli gelişme göstermiştir. Kütahya 100 yılı aşkın bir süre Selçuklularla Bizanslılar arasında tampon bölge olarak kalmıştır. Bu devirde çinicilik Bizans ve Selçuklu Sanatının özelliklerini birlikte kullanmıştır. Daha sonra Beylikler Devrine giren Kütahya 'da Osmanlı etkisi görülmeye başlamıştır.
1314 tarihli Vacidiye Medresesindeki Abdülvacit Efendinin Sandukasında 1428 tarihli Yakup Bey Türbesi 'nde ilk Osmanlı Devri renkli sırlı çini tuğlalar kullanıldığı görülmektedir. 15. yy. Osmanlı seramik ve çini sanatı mavi beyaz grubu çinileri ile dikkati çeker. Bu orijinal mavi beyazlar Hisarbey Camii (1487), Kükürt Köyü Camiin (1697) de görülmüştür. 15. yy mavi beyaz çiniler Kütahya 'nın bazı yapıları yanında İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır. 16.yy da Kütahya Çini ve Seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde Kütahya çinilerinin kullanıldığı görülür. 1528 - 1529 tarihli Gebze - Çoban Mustafa Paşa Türbesinde, 1522 tarihli Manisa Valide Sultan Camiinde, Topkapı Sarayının çeşitli ünitelerinde Kütahya mavi beyaz çinileri kullanılmıştır.
17.yüzyılda İznik çiniciliğinin bitmesi ile bu sanat Kütahya’da daha çok görülmeye başlanmıştır. Bu yüzyılda Kütahya çiniciliği hakkında kendisi de Kütahyalı olan Evliya Çelebi şöyle demiştir: “ Kase ve fincanı ve günagün (türlü türlü) maşraba ve güzeleri (çömlekleri) ve çanak ve tabakları bir diyara mahsus değildir (benzeri görülmemiştir).” Evliya Çelebi 1671 yılında Kütahya’da 34 adet çini atölyesi olduğunu belirtmiştir.
Günümüzde ihraç malları arasına giren desen ve renk zenginliği kazanan Kütahya Çiniciliği olumlu bir yoldadır. 30 kadar irili ufaklı atölyede yapılan çalışmalar sonucu yapılan çiniler Türkiye ve Dünyanın pek çok eserini süslemektedir. Çiniden başka seramikten yapılma kâse, fincan, tabak, gülabdan, askı topu, testi, limon sıkacağı, şişe, ibrik, şekerlik, matara, vazo ve biblolar da Kütahya’da tarih boyunca yapılmış ürünler arasındadır
Kütahya Çinicilik Yöntemleri
Çini süsleme üç ana özelliği ile önemi açıklanmaktadır.
1.Çok renklilik: Çini süsleme ile renk unsuru çok renkli olarak mimari ifadeye katılan bir boyuttur.
2.Geniş yüzey alanlarını kaplama özelliği Genellikle kare levhalar halinde yapılan çiniler süsleme materyalini verir. Birkaç metrelik panolar halinde hazırlanan düzenlemeler yanında özellikle tekrarlanan süslemenin yer aldığı geniş yüzey alanı kaplamıştır.
3- Kalıcılık: 900°C dolaylarında bir ısıda fırınlarda pişirilen çini levhalar, çiniyi süslemenin en kalıcı unsuru haline getirmiştir. Çini üzerinde yer alan süsleme desen olarak sonsuzluğa uzanan bir süreklilik kazanır.( Dr. Hatice Aksu,https://www.islamiyasam.com/m)
Çinicilikte kullanılan hammaddeler, plastik ve plastik olmayanlar diye ikiye ayrılır.
Plastik hammaddeler: "Kırklar Toprağı", "Gri Bilecik Kili", "Maya" ve "Çamaşır Kili",
Plastik olmayan hammaddeler: "Çakmak Taşı", "Beyaz Bilecik Kili" ve "Tebeşir" dir.
Bu hammaddelerle "Çark", "Döküm" ve "Pres" diye adlandırılan üç tür harman hazırlanır. Çark harmanında; düz duvar tabağı, vazo, saksı ve şekerlik, döküm harmanında; biblo, bardak, tabak ve küllük, pres harmanında; düz yada desenli duvar plakaları, karo, pano hatta çini taplolar yapılır.
Ocaklardan gelen hammaddeler önce öğütülür, çakmak taşı ile bir değirmende kuru olarak karıştırılır. Plastik hammaddeler harman yapılarak, havuzlarda 1-2 gün bekletildikten sonra elek ya da bezden geçirilerek 20-25 gün dinlendirilir. Plastik olmayan hammaddeler de kaynatılarak süzülür ve harmana eklenir. Dinlendirilmiş harman, kapalı suyu alındıktan sonra alçı kalıplara dökülür yada eski fırın plakaları üzerine yayılır. Böylece, harmanın bileşimindeki su oranı ile plastik maddelerin bileşimindeki su oranı eşitlenir. Döküm harmanı, çoğunlukla imalathanelerdeki çark harmanında hazırlanır. Kimi imalathanelerde, çark harmanına belli oranlarda çakmak taşı eklenir. Pres harmanı ise, kuru olarak hazırlanır.
Harmana "Çark", "Torna", "Döküm" ya da "Pres" ile biçim verilir. Çarkların çoğu ayak ile işletilir. Pres kalıplarının çoğu ahşaptır. Alçı kalıplarında kullanılan alçının niteliği çok düşük ve teknoloji ilkeldir.
Kurutma, kışın kapalı yerlerdeki raflarda, yazın ise açık havada yapılır. Plakalar püskürtme, diğer ürünler daldırma yoluyla sırlanır.
Değişik büyüklükte tuğlaların dizilmesi ile silindir biçiminde yapılan fırınlar, ateş hane ve pişirme bölümlerinden oluşur. Pişirme bölümünde raflar kurutulmuştur. Ateş hane bölümünün her iki yanında, sırçanın pişirildiği, pişirme bölümünün "Göz" penceresinden kontrol edilir. Pişirme sıcaklığı 11-14 saatte 800 - 950 dereceye ulaşır. İlki daha düşük ısıda olmak üzere "Çift Pişirme" uygulanır. Çini yapımında kullanılan boyalar yerli ve yabancı kaynaklardan sağlanır.( Anonim,Kütahya'da Çinicilik,https://www.turkforum.net/92322- )
FAYDALANILAN KAYNAKLAR
Hatice Aksu,https://www.islamiyasam.com/
Anonim,Kütahya'da Çinicilik,https://www.turkforum.net/92322-
https://www.elestiriyoruz.com/ilgili-bilgi/kutahya-cini-ve-seramik-sirri-hikayesi-efsanesi/)
Anonim,https://www.cinicim.com/cinicilik/cin
Anonim,Kütahya'da Çinicilik,https://www.turkforum.net/92322-