25.08.2022
Düşlerime tedbir kararı getirdi hukuk: manen askıda ruhum madden büyük ihtimalle haciz gelecek sevdiğim sözcüklere bense kekremsi sessizliğe bir d/okunuyorum bin ah işitiyorum ve iletişimi kestim keseli mevsimle iliştiğim her gölgede vakıf oluyorum karanlığın muhtırasını veren mademki şeytan ve işte aydınlığa çıkıyor yolum bu Allah aşkıyla d/okunduğum her yüreği de kendim gibi biliyorum bu bağlamda infilak eden yüreğimden sorumlu tutmuyorum artık yazacaklarımı ama gönül işte: laf dinlemiyor ve lal sözcüklerin sarmalında tensiye ediyorum ben aşkı vakıf olduğum kadar aşka tükenmişlik sendromuyla bulutlara konuyorum: sonrası mı?
Mevsimler nidalar ördüğüm göğün seferi tanığıyım
Muhtırayı verense evren
Evreleri olmayan bir hayattan sarkıyorum pencere pervazından
Olmadık şeyler söylüyor insanlar
Kimdir iyi kimdir kötü ya da kâfir:
Umurumda değil çünkü bir ömür ayrık otu addedildi
Gül mizacım ve çiçek dolu gönül tezgâhım.
Hüznüme mil çektiler.
Mimi yoktu öncesinde evrenin
Miadı dolan gülücüklerimi nihayetinde mimlediler
Ama ben hala aynıyım
Hala masum kaldığıma inanmasa da iblis ve müridi
Ben ki Rabbine sevdalı aciz bir kul ve yaşıyorum hayatımı
Layığıyla kul olmaksa Rabbime Mümin vasfımla
Arzı endam ediyorum günbegün bitimsiz acılarımı
Sırtladığım ne ki ne?
Sırtımdan geçinenleri de havale ettim Rabbime.
Bir boyutsa atladığım:
Hava ve su cihandan arakladığım
İyi de atlas yüreğimle saf tutmadım mı bir ömür sevgide?
Acımı ve rızkımı kucakladığım
Bir Allah’ın kulu da sormadı:
Ne var ne yok, diye.
Bir varım bir yok
Genelde aç gezerim ama gözüm tok
İhbar ederim rüzgârı mevsime
İhya ederim yüreği daha da sevdikçe
İmha ettiğim mazim ve kötülük ve kin ve nicesi
En çok pembeyi sevdim ben ölüm ertesi.
Evet, yaşar gözükürüm
Sırtını da sıvazlarım duyguların
Bir haciz memuru gibi neyim var neyim yok kundaklandığım
Kurcalamadan birini ötekini
Ben sadece önüme ve yoluma b/akarım.
Çiçeğim: koklanmamış
Çizgimde yaşarım destursuz başlamam güne
Geviş getiren gölgelerden kaçabildiğim kadar uzağa
Ben ki sevginin tuzağına düştüm düşeli
Ve işte boyutsuzluğumla serildiğim şu rahle
Kazık kakmasam da hayata
Yediğim kazıkların olmasa da hatırına
Kazayağı acılardan ördüm öreli şiiri.
Makul olana varım
Bazen aç yatar tok kalkarım
İman gücümle beslendiğim doğrudur
Sevgimin karşılığında borçlu çıktığım da
Lakin alnımın akıyla geldim bu güne
Balçıkla sıvanmadı işte ruhum
Hem güneşim hem rüzgâr hem de uğurum
Elbet sevginin vecizesi
Naftalin kokulu değil şiirlerim ve düşlerim.
Bir tufan ki bekleyen devranı
Ne Nuh’un gemisi yaklaşan
Ne de Nuh deyip peygamberi yok sayan münferit gölgeler
Hüsranın dibini gördüm madem
Varsın matemimle örtüşsün içimdeki haznem ve hazinem.
İtirazım yoktur artık
Sevildim sevilmedim kimin umurunda?
Hizaya geldiğim kadar tutulmuş nutkumun uğruna
Yazar da yazarım
Yasa bildiğim kadar yaşı ve yası kalemimle engeller aşarım.
Boyumdan büyük dalgalar
Hala boğulmadığım
Boyumun ölçüsünü de aldığım mademki bu hoyrat rüzgâr
Bense dalından ayrı düşmüş bir yaprak
Girdabında acının
Gıyabında yaşanmışlıkların
Gark eden bir sözcüğün düşmüşken tasası bana
Tası tarağı toplayıp firar edeceğim bu dünyadan sonunda.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın