22.08.2016
Lebinde nükte fehm eyle dil-i ma‘nîde pinhân ol
Dilâ hem can-ı âlem kıl özün hem âlem-i cân ol
Hat-ı ruhsârını enmûzec-i ma‘nâ-yı fıtrat bil
Sevâdından haberdâr-ı nukûş-ı levh-i imkân ol
Eger bir cây-ı âsâyiş dilersen çîn-i zülfinde
Geçüp cem’iyyet-i hâtır hevâsından perîşân ol
Nigâh-ı gamzeden bir kuvvet-i kudsiyye buldunsa
Yüri bî-bâk ü perva pençe-tâb-ı şîr-i merdân ol
Zebân-ı çeşm ü ebrû âşinâ-yı cânun oldıysa
Bilüp keyfiyyet-i râz-ı derûn-ı ışkı hayrân ol
Dilünde var ise ışka heves sabra vedâ‘ eyle
İrince kûy-ı yâre vâdî-i mihnetde pûyân ol
Eger hâk-i vücûdun cevher-i ışk itmek istersen
Gubâr-ı pây-ı merdân ol türâb-ı kûy-ı rindân ol
Mahabbet derdini cânunda sakla merd-i kâbilsen
Vücûdun hâk idince rûzgâr ol gevhere kân ol
Düşünme keyf-i esrâr-ı cihâna kalma hayretde
Bu ma‘nânun hayâlinden geçüp sen mest-i irfân ol
Tayanmaz keştî-i Nûh-ı hired tûfânına ışkun
Necât ümmîdin istersen o sâhilden girîzân ol
Olursan tâlib-i kesb-i kemâl-i nefs-i insanî
Ne denlü ârif-i âgâh isen ol denlü nâdân ol
Olur insân-ı kâmil âciz-i idrâk hakîkatde
Eger derk itmek istersen bu sırrı kâmil insân ol
Usûl-ı ilm-i tevhîdi dürüst itdinse hikmetle
Ne Fisagor-ı âlem ne Eflatun-ı Yunan ol
Dili gerd-i sivâdan pâk idüp mir’ât-i sâfî kıl
Cemâl-i cân gibi manzûr-ı çeşm-i pâk-bînân ol
Kelâm-ı nâtıka mazmûn-ı ma‘nâ-yı İlâhîdür
Hadîs-i men arefden nükte fehm eyle sühandân ol
Sühandur mebde-i i hikmet sühandur menşe-i fıtnat
Sözüm dinle ser-â-pâ gûş-ı akl u hûş-ı iz‘ân ol
Sühandur tercemân-ı nükte-i râz-ı dil-i ma‘nâ
Dilersen nutka gel sen de benüm da‘vâma bürhân o
Sözünden bellüdür ehl-i dilün ser-mâye-i zevki
Bu sözle âşinâ çık dil-şinâs-ı nükte-sencan ol
Hasûdâ ta‘nı ko güftârına üstâd-ı ma‘nânın
Eger var ise fehmün pîş-i tab‘ında sebak-hân ol
Sühan sen bildügün ma‘nâ degüldür gel sükût eyle
Mu‘ârız düşme üstâda kelâmundan peşîmân ol
Zebânum âb-rûy-ı tab‘-ı Seyf-i Esferengîdür
Sen istersen sühanda peyrev-i üstâd-ı Kirmân ol
İrişdi nagme-i nazm-ı bülendüm evc-i ma‘nâya
Sen istersen hem-âheng-i nevâ-senc-i Sıfâhân ol
Harîr-i nüktemün âşüftesi zülf-i nezâketdür
Sen istersen hevâdâr-ı birîşîm-tâb-ı Şirvân ol
Sarîr-i hâmemün dem-bestesi nutk-ı belâgatdür
Sen istersen şüküfte-bülbül-i Şîrâz u Kâşân ol
Degülsen Husrev-i endîşemün dârâtına mâlik
Gerekse Dihlev-i ma‘nîde sâhib-nâm u unvân ol
Degülsen dâstân-ı tab‘umun takrîrine kâdir
Gerek Firdevsî-i dehr ü gerek Vassâf-ı devrân ol
Cihângîr olamazsın müdde‘î Cevrî kadar sözde
Gerekse Rûmda Bâkî Acem mülkinde Selmân ol
(Ayan 1981: 154-55)
Cevri İbrahim Çelebi Hayatı Eserleri
0
1
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın