KategorilerDİL BİLGİSİYazım İmla Ses KelimeLehçe Şive Ve Ağız Nedir Türkçede Şive ve Ağızlar

Lehçe Şive Ve Ağız Nedir Türkçede Şive ve Ağızlar

25.08.2016

 

Lehçe  terimi, özellikle Türkiye Türkçesinde “şive” anlamı yerine kullanılmakta birçok dil bilimci bile Lehçe yerine şiveyi, şive yerine de  Lehçeyi kullanmaktadır.

Bazı dil bilimciler bu çelişkiyi “uzak lehçe” ve “yakın lehçe terimlerini ileri sürerek çözümlemeye çalışmışlardır. Bu terimler vasıtasıyla diğer Türk lehçe ve şive gruplarını Türkiye Türkçesine yakınlık düzeyine göre uzak veya yakın lehçe olarak adlandırabiliriz.

Türkçenin bugün yaşayan “uzak lehçeleri “Çuvaşça ve “Yakutça” dır. Türkçenin “yakın lehçeleri“ ise: “ Özbekistan, Kazakistan, Kırgızstan, Gagauzya, Tataristan, Türkmenistan, Türkiye, Doğu Türkistan, Başkurdistan… Türkçesi” olarak ifade edebiliriz. Türkiye Türkçesinin AZERBAYCAN,“ağızlarını ise: “ İstanbul ağzı, Doğu Anadolu ağzı, Elazığ ağzı, Trakya ağzı, Karadeniz ağzı, Ege ağzı…” örneklerle ifade edebiliriz.

"Türkçenin konuşulduğu bölgelerde 21 tane ayrı ayrı yazı dilinin olması, Türkçe konuşan Türk topluluklarının lehçe  Şive Ve Ağız farklılıkların artmasında ve derinleşmesinde önemli bir etken olmakta Türk Dileri arasındaki bağı git gide koparmaktadır. Ortak Türk yazı dili oluşturmaya çalışmak bir tarafa oluşan her yeni yazı dili, lehçe ayrımlarını körükleyen bir etken olmaya devam etmektedir. Türk Dillerii sınıflandırılırken “Kazakça, Azerice, Özbekçe…” gibi adlandırmalar yapılması, Türklük Bilimcileri tarafaından doğru kabul edilmemektedir. En doğru kullanım “Türkiye Türkçesi,AZERBAYCAN Türkçesi, Gagauz Türkçesi…“dir. “Bu Türk Dili lehçe miydi, yoksa şive miydi?” diye takılıp kalmaktansa, onu ana Türkçeye olan yakınlığına göre “uzak veya yakın lehçe” olarak adlandırmak ve özellikle çağdaş Türk lehçelerinin kullanımına özen göstermek olacaktır." ( Yavuz TANYERİ,https://www.bilgicik.com/yazi/lehce-sive-ve-agiz-nedir)

 

ŞİVE

Şive nin sebepleri fonetik ve morfolojik, folklorik farklılıklardır. Bir şivede en eski dil yapılarından, komşu dillerden öğeler bulunabilir. Coğrafik şartlara göre halkın gırtlak yapısı eski dilin seslerine aşina olabilir ( Şanlıurfa ağzında ayın çatlatmak gibi). Türkiye'de çok şiveli bir dil coğrafyası bulunmaktadır. Türkiye Türkçesinde İstanbul ağzı en gelişmiş ağız olarak görüldüğünden İstanbul ağzı Türkiye Türkçesinin örnek konuşma dili olarak seçilmiştir. Yazı ve konuşma dilimiz İstanbul ağzı taban alınarak şekillendirilmiştir. Şiveler aynı lehçe grubu içerisinde, aynı lehçeye bağlı diğer şivelerden söyleyiş, aksan telaffuz gibi farklılıklar taşıyan bu faklılıkları kelime ve cümle yapısındaki değişimlere taşınmamış dil şubeleridir. Şivelerde dilbilgisi kuralları yoktur. Bölge kültürünün, yöresel özelliklerin, yöresel aksan ve yaşama biçimlerinden gelen farklıklaşmaların izlerini taşır. Dilde, özellikle Konuşma Dilinde tekdüzeliği kaldıran, sempati uyandıran bir yanı vardır.

Şiveler arasındaki değişikliklerin temelinde kelimelerin söylenişinde oluşan telaffuz özelliklerinin artık ağız teriminden daha ileri taşınmış söyleyiş farklılıkları vardır. Bir dilde oluşan farklı bir şiveden söz edebilmek için kelimelerin söylenişlerinde oluşan fonetik, morfolojik ve folklorik farklılıkların derecesine uzanan bir ayrıma ulaştığını kabul etmeliyiz. Bir şivede en eski dil yapılarından ve komşu dillerden girmiş öğeler bulunabilir. Coğrafik şartlara göre o yöre halkının gırtlak yapısı, yöre halkının folklorik eğilimleri, o yörede ana dili bir başka dil olan etnik unsurların etkisi, şive ve ağızların meydana gelişlerine etki eden unsurlardır. Örneğin, Rize ağzına Gürcüce ve Rumcanın etkisi, Azeri Şivesine Farsçanın tesirleri gibi.

Dil bilimcilerin Lehçe ve şive tanımlarında zorlanmasına rağmen, şivenin bir lehçenin alt grubu olduğunu, farklılaşmanın sadece kelimelerdeki ses değişimlerine, söyleyiş ve telaffuz farklılıklarına kadar uzanabildiğini, Cümle dizilişlerine kadar ulaşan bir dil farklılığı oluşturmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Şiveler arasındaki değişiklikler temelde Ses özellikleridir. Buna göre bilinen şiveler, belirli koşullarda ve dilin herhangi bir döneminde ana dilden ayrılarak, dilin geneldeki gelişimiyle birlikte bir de kendi içlerinde özel bir gelişim çizgisi izlemişlerdir. Bunların başlıca ayrımlarını oluşturan ses, ekler ve kelime özellikleri o dönemin dil malzemeleri ile açıklanabilir.

Bir dilin kültür düzeylerine göre gösterdiği değişiklik. Genellikle lehçe, şive, ağız terimleri birbirine karıştırılmaktadır. Şiveler arasındaki değişiklikler temelde ses özellikleridir. Buna göre bilinen şiveler, belirli koşullarda ve dilin herhangi bir döneminde ana dilden ayrılarak, dilin geneldeki gelişimiyle birlikte bir de kendi içlerinde özel bir gelişim çizgisi izlemişlerdir. Bunların başlıca ayrımlarını oluşturan ses,  ekler ve  kelime özellikleri o dönemin  dil malzemeleri ile açıklanabilir. Bir dilin zaman içinde ayrı dil olarak kullanılan ama birbirinden çok uzaklaşmamış, birbirine yakın olan diller, birbirlerinin şiveleridir. Örnek, Azerice Türkçenin bir şivesidir.

Tanımlar birbirleriyle çok karıştırıldıkları için, Türkçe için hepsine ayrı örnek verildiği zaman farkı görebiliriz.

Lehçe= Örnek; Yakutça, Çuvaşça, ÇAĞATAY Türkçesi, Doğu Türkistan Uygur 

Şive= Örnek; İstanbul şivesi, Rumeli şivesi, Kuzey doğu Anadolu şivesi

Ağız= Örnek; Karadeniz ağızı, Kütahya ağızı gibi, Erzurum ağızı...

 

AĞIZ

Bir dilin yalnız söyleyiş farklılığı gösteren koludur. Bu fark Yazı Diline girmez. Karadeniz ağzı, Konya ağzı gibi. Geliyorum yerine geliyom der, fakat geliyom diye yazmaz.

Yalnız, ilim terimi olarak yapılan bu ayrım, günlük kullanışta karışıktır. Konya şivesi, İstanbul lehçesi gibi… Konuşma Diliinde nasıl olursa olsun her ülkenin tek bir resmi yazı dili ve alfabesi vardır.

Bunun için Yazı Diline, kültür dili veya edebi dil de denir. Hasan Eren ağız kavramını şöyle tanımlamaktadır: Bir dilin sınırları içinde bölgelere göre değişen söyleyiş özelliği (Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü, Ankara 1999).

Bir ülkede geçerli olan genel bir şive içinde, o ülkenin çeşitli bölge ve kentlerindeki Konuşma Dilide görülen söyleyiş farkları. Ağız, bir şive şubesinin içinde ele alınmaktadır. Türkiye Türkçesi bir şivedir, Konya ağzı ise, bu Türkçe içinde, bir bölgede görülen söyleyiş farklarının adıdır. Söyleyiş farklılıklarına sadece bölgeler ya da kentler arasında değil öyler arasında bile rastlayabiliriz. Ağızlardaki değişimler, biçimsel değil, sadece kelimelerdeki ses ve aksan farklılıkları yaratan küçük söyleyiş değişimleridir.

Söz gelimi, Karadeniz ağzında (g) sesinin (c) gibi çıkarıldığı görülür: "Celdum, cittum". Aynı ağızda, ekteki düz seslinin (ı), yuvarlak sesli (u) olması da bir ağız özelliğidir. Ağız dediğimiz bu söyleyiş farklarının oluşumunda, kişilerin konuşma ve işitme organlarından coğrafî özelliklere, toplumsal yaşayışa dek çeşitli etkenler söz konusudur. Belli ve ortak bir eğitimden geçen kişilerin, konuşmalarındaki bölgesel söyleyiş ayrımlarını düzeltmeseler bile, aynı yazı dilini kullandıkları görülür. Türk edebiyatında da, genellikle Tiyatro, Roman ve Hikayede, kişileri konuştururken ağza başvurulmaktadır. Bu, konularını toplumsal olaylardan alan ve belli bir bölgede geçen yapıtlarda yaygın bir biçimsel özelliktir.

Bireylerin anadili ile ana dili farklı olabilir. Anadili Türkçe olan bireyin ana dili Arapça olabilir. Arapçayı aileden öğrendiğinde, gırtlağındaki ayın gibi çatlamalı harfler anadiline yansır. Urfa, Antep ağızlarında böyledir. Lehçe ile şiveyi karıştırmamalıdır. Lehçe, bir anadilin koludur. Türkçenin belli başlı şiveleri Ege, Orta Anadolu, Trakya, Karadeniz, Rumeli, Doğu, Güneydoğu ağızlarındadır.

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da