Lütuf Osmanlıca yazılışı : لطف
Arapça kökenli isim soylu bir sözcük olan Lütuf kelimesinin anlamı: Hoşluk, güzellik. İyi muamele; iyilik,[1] ihsan, bağış, [2]kolaylık ve yardım gösterme. Allah'ın yardım ve müsaadesi. [3]Şekillerindedir.
lûtf-i mizâc: tabiat, ahlak güzelliği. lûtf-i yâr: sevgilinin lütuf anlamına gelen ve lütuf kelimesi ile kurulmuş bir tamlamadır. Yumuşak, hoş, ince, nazik anlamlarına gelen latif; yumuşak nezaketli söz anlamına gelen latife; hoşluk güzellik anlamına gelen letafet kelimeleri lütuf sözcüğünden gelmektedir.
Lütuf sözcüğü, edebiyatımızda âşıkların, sevgililerinden ve mahdumlarından beklediklerini ifade eden bir sözcük olarak karşımıza çıkmaktadır. Âşık için sevgilinin şöyle bir bakması aşığa verilen bir lütuf ve ihsandır. Sevgilinin tebessüm etmesi, onunla konuşmaya tenezzül etmesi, sitemkâr bir nazar ile dahi bir bakış atması, aşığa verilmiş bir lütuftur. Âşık, sevgilisinden bunları lütuf etmesini diler ve bekler.
N’ola kûyuñda itüñ lütufile bir kerrelige
Dése yapuşup etegüme bizüm gölgeliğe Benli Hasan- Ahi -Dilsiz Danişment
Lütufeyle gâh ‘âşık-ı zâr-ı hazîne bak
Hüsn ile âftâbda olsan zemîne bak Semerkândî-i Âmidî Âgâh
Şairlerin bekledikleri lütuflar sadece manevi hazlar ve dilekler değildir. Şairler maddi lütuflar da isterler. Bu nedenle de kasideler, methiyeler yazarak açıkça ihsan beklerler. O nedenle ihsan ve lütuf kelimeleri daha ziyade kasidelerde görülmektedir. Şairlerin lütuf ve ihsan bekledikleri pek çok mahdumları vardır. Şairler kasideler yazarak, methiyeler dizerek başta padişah olmak üzere vezirlerden, beylerbeylerinden, kazaskerlerden, nişancılardan, şeyhülislamlardan vb maddi ihsanlar - altın, gümüş, maaş, mevki, tımar vb - ve lütuflar da beklerler. Devlet büyüklerinden ihsan ve lütuf istemenin diğer adı ise caizedir. Caize beklenen lütufun maddi karşılığıdır
Dini tasavvufi şiirlerde ise sevgili ve mahdumlar çok değişir. Bu defa mürit kisvesine girmiş olan şair, Allah’tan, Peygamberden, Halifelerden, şeyhinden, tekkesinden, asitanesinden vb lütuflar beklemektedir. Şeyhler, el vererek, nazar ederek, tebessüm ederek halka ve müritlerine lütuflar gösterirler. Beklenen bu lütufların maddi karşılığı yoktur. Beklenen lütuflar manevi, taleplerdir.
Billahi Necati’ye bu lütufu atayı gör
Şeyhi olalı şeyhi nazmı hasen olmuştur Necati
Lûtf ile hasid-i bedhahe nedamet gelmez
Telh olan meyveye şekerle halâvet gelmez Nabi
Peyam-i müjde-i lûtfe güşade güş-i ümid
Libas-i himmete âmâde püşt ü duş-i ümid Nabi
Lütufedüb Kuddûsî’ye ver uyku Kehfî’ler gibi
Yatdılar üçyüzdokuz yıl oldı sırr-ı acîb145 ŞEYH AHMED KUDDUSİ
Şöhre-i Lutf ile bürc-i sipihr-i hüsne şol kim mâhdur
Şöhre-i şehr-i melâhat şimdi ‘Abdu ’llâh’dur Benli Hasan- Ahi -Dilsiz Danişment
şehr-i melâhat şimdi ‘Abdu ’llâh’dur Benli Hasan- Ahi -Dilsiz Danişment
[1] https://www.osmanice.com/osmanlica-16739-nedir-ne-demek.html