26.05.2015
Mahya nedir?
Mahya, Farsça mai sözcüğünden gelen bir kelimedir. Mai ise Farsca su anlamına gelen bir kelimedir. Mahya’nın sözlük anlamı ise çatılarda iki eğik yüzeyin birleştiği , suyun aktığı bölüm, dam sularını iki tarafa akıtan oluk , camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil veya ampullerle yazılan yazı veya ışıklı resim anlamına gelmektedir.
Mahyayı “Çifte minareli camilerde ramazan ayında avizan olan resimli kandil” [1] mahayacılığı ise “Bir caminin iki minaresi arasına gerilen bir halattan küçük kandiller sarkıtarak gece karanlığına şekiller çizip manidar sözler yazmak… “ Şeklindeki tarifleri en güzel tarifleridir.
Mahyacılık nedir?
Mahyâ, özellikle Ramazan ayında camilerin iki minaresi arasına konulan ışıklı yazı anlamında kullanılmış, Osmanlılar döneminde yağ kandilleri ile yapılan bu ışıklandırma işine ise mahyacılık denmiştir. “Kandiller Yandı” deyimi de bu gelenekten kalmıştır.
Mahyacılık
Ramazan aylarında camilerin minareleri arasına gerilen ışıklı yazı şeritlerine mahya, bu yazıları hazırlayan kişilere de mahyacı denmiştir.
Ramazan gecelerinde Minarelerin arasına gerilen ipler ve tellere zeytinyağ doldurulmuş kandiller veya mumlu fenerler dizerek ışıklandırmak , bu ışıklarla resimler ve yazılar oluşturmak geleneği ayrı bir sanat haline gelmiş bu işleri yapan kişlere mahyacı denmişti. Ramazan gecelerine mahsus olarakyapılan bu sanat ramzan boyunca devam eder. Şehir ve camiler süslenirdi. , Bütün ramazan geceleri boyunca bu kandiller yanardı. Bütün bir ramazan ayı boyunca her akşam yanan mahyalar, rüzgara rağmen yanabilecek şekilde hazırlanır, mahyaların üretiminde zeytinyağı veya mum kullanılırdı. [2] Ancak bu kandillerin yanma ömrü ortalama 3 saat olduğundan üç saat içinde ışıkları sönüyordu.
Her sene Ramazan yaklaşınca Vakıflar İdaresi camilere kandil yağları ve balmumu dağıtır, Berat Kandilinin ertesi günü çifte minareli camilere mahya ipleri çekilirdi.[3]
Mahyalar Selatin camilere asılır ramazanın ilk on beş gününde “hadisler, dualar ve güzel sözler yazılır; ikinci onbeş günde de , “piyade kayığı”, “kule”, “çifte kayık”, “salıncak”, “yandan çarıklı” tasvirleri yer alırdı. İlk on beş günde yazılan yazılar ise Gâni, Ya Mabut, Ya Kâfî”, “Ya Şehr-i Ramazan”, “Ya Kerim”, “Allah”, “Bismillah”, “Elhamdülillah” “Merhaba”, “Merhaba Ya Şehr-i Ramazan”, “Gufran Ayı”, ”Safa geldin”,” Elveda” gibi yazılar şeklindeydi.
Ramazan mahyalarının mesajlarını belirleme görevi, 22.01.2010 tarihinde yayımlanan yönetmelikle Diyanet İşleri Başkanlığı’na tevdi edilene kadar, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür.
“Tek bir mahyanın hazırlanması için yüzlerce kandilin iplere tek tek dizilmesi gerekmekteydi. Mahyayı hazırlayan sanatçı öncelikle yapacağı tasviri veya yazacağı yazıyı kareli kağıtların üzerinde eskiz olarak hazırlardı. Hazırladığı bu mahya eskizi üzerinde atması gereken düğümleri, asacağı kandillerin yerini belirledikten sonra, kandillerin asılmasına başlanırdı. Mahyanın hazırlanmasından sonra asılması da oldukça zordu. Mahya minareler arasına asıldıktan sonra bütün kandillerin tek tek yakılması gerekirdi. Mahya sanatçıları her güne ayrı ve özel bir tasvir hazırlamak için bütün gün çalışmak zorundaydılar.”[4]
Camilerin elektrik ve ampullerle süslenmeye başlanmasından sonra işler kolaylaşmışve mahyacılık da tarihe karışmış, mahyacılık da bir zenaat olmaktan çıkmıştır.
“Mahyacılar her akşam ayrı bir mahya kurmak için gün boyu çalışmak zorundaydılar. Yaptıkları tasarımlara göre kandil sayısını ve her kandilin ip üzerindeki yerlerini tespit ederlerdi. Makaralı iplere düğümler atarlar, istenilen görüntünün kusursuz elde edilebilmesi için provalar yaparlardı. İftardan sonra da minare şerefelerinden, kandiller teker teker gergin halata salıverilir ve ışıklı kompozisyon elde edilirdi. Her gece değişik mahya kurmak için yarışan ve tasarımlarını gizli tutan mahyacıların o akşam ne yazacaklarını halk büyük merakla beklerdi. “[5]
MAHYA ÇEŞİTLERİ
Sabit Mahyalar Minare yüksekliğine, görsel mesafeye göre değişik boyut ve anlamlarda üretilen mahyalardır.
Hareketli Mahyalar Kandillerde, üç aylarda, Ramazan ve Kurban bayramlarında da vaaz ve duaların yayınlanmasında kullanılan mahyalardır.
Grafik Mahyalar Hem hareketli hem de renkli olabilen ç ok satırlı her satırı değişik renklerle hazırlanan mahyalardır.
Dijital Mahya: Günümüzde dijitalyazı resim ve ampuller ile yapılan mahyalardır.
TARİHÇESİ
İlk Mahyanın 1614 yılında Fatih Camii müezzinlerinden Hattat Hafız Ahmet Kefevi’nin sanatkârane işlemiş olduğu bir levhayı 1.Ahmet’e hediye etmesiyle başladığı rivayet edilir. [6] Levhayı çok beğenen Sultan, Hafız’dan levhayı ışıklandırıp yaptırmış olduğu Sultanahmet Camii’nin minareleri arasına asılmasını istemiş ve ilk mahya böylece asılmış olur.
Fakat Mahyacılığın bir meslek ve gelenek haline gelmesinin III. Ahmet ( 1673-1736)ve Lale Devrine dayanmakta olduğu da bilinmektedir. Lale devrinin sadrazamı olan Damad İbrahim Paşa, 1719 senesinde çifte minareli camilere mahya konulmasını sağlamış ve daha sonra bu iş bir gelenek halinialmıştır. 1723 Ramazan’ında Selatin camileri mahyalarla süslemek için payitahttan emirgelmişve bu tarihten günümüze ramazan gecelerini mahyalarla ışıklandırmak gelenek halini almış, mahyacılık sanatı da böylece ortaya çıkmış olur. [7]
İlk kez 1724’te Sultan III. Ahmed tarafından Topkapı Sarayı’nda yaptırılan kütüphanenin vakfında, 9 bin akçe tahsisiyle Ayasofya’da mahya tesisine dair emr-i şerif kaydı görülmüştür. [8]
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın