Manilerin Yapısı Türleri ve Örnekleri

27.05.2011

 

 


MANİ NEDİR

 

 

 

Anonim halk şiiri türlerimizden biridir. En yaygın anonim türlerimizden biri olan maniler Türk dünyasının tamamına yayılmış bir türdür. Mâni sözcüğünün kökeni kesin olarak bilinmemek­le birlikte bu sözcüğün "mâna" (anlam) söz­cüğünden türediği görüşü yaygındır

 

Halk edebiyatımızda kendine özgü bir kafiyeleyiş biçimi olan ve tek bir dörtlükten oluşan manilerimizin divan şiirine de etki ettiği, Tuyug türünün manilerden esinlenerek oluşturulduğu söylenebilir. İran edebiyatına mahsus olan Rubailerin de kafiye biçiminin maniye benzemesi ve rubailerin de tek dörtlükten oluşması manidardır.

 

MANİLERİN KONUSU VE MANİLERİN ADLANDIRILMALARI

 

Maniler her türlü hayati olayları (Aşk, gurbet, hasret, kıskançlık, kırgınlık ve tabiat vb.) işleyen bir türdür. Mani, halk şiirinin nazım şekli bakımından en küçük olanıdır. Maniler, Halk edebiyatının bilinmeyen şairleri tarafından söylenmiş, halka mal olmuştur.

 

Mâniler genellikle düğün, askere gitme, bayram, niyet çekme ya da tutma, çalışma, sevgi gibi bir durum söz konusu olduğunda söylenir. Böylece ortam ve duruma göre niyet mânileri, çalışma ya da iş sırasında söylenen mâniler, atışma mânileri, semai kahvelerinde söylenen mâniler, düğünlerde söylenen mâni­ler, bekçi ve ramazan davulcularının mânileri, âşıkların ve halk hikâyecilerinin mânileri gibi bölümlere ayrılır

 

Manilerin konuları yaşamla ilgilidir ve yaşamla başlayan, onunla devam edecek bu temelin başında, aşk ve sevgi ön plandadır. Manilerde vefasızlık, kıskançlık, kadere isyan, güzellik, ölüm, evlenme ve başka hayatla ilgili konular işlenmektedir.

“Manilerde toplum ve bireylerin düşünce yapısı, beğenisi, dertleri, özlemleri, sevdaları, duyguları, davranışları yansıtılmaktadır. Onlarda o toplumun gelenek ve göreneklerinin izlerini bulmak olasıdır. Bir dörtlükten oluşan türde geçmişin kalıntılarını bulurken, günümüzün beklentilerini de görmekteyiz. "Manilerin diğer halk kültürü ürünleri gibi toplumu ayakta tutan dinamikleri belirlemekte önemli bir rolü vardır. Manilerin söylendiği yöre insanının dünyaya bakışı, hayatı algılayış biçimi ve estetik anlayışı belirlenebilir" [1]

 

Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türüdür. Manilerdeki aşk, sevgi, kıskançlık, hasret vb. konularının en ince noktalarını bulmak mümkündür. Türk halk edebiyatında anonim olan dörtlük biçimindeki şiir türüdür. Mani atmak ya da mani düzmek ya da yakmak, bir mani meydana getirerek özel ezgisiyle okumak anlamındadır. Doğu Anadolu’da bayatı sözcüğü de yaygındır. Urfa’da, Kerkük’te hoyrat denir.11 heceli olan en tipik manilere Eğin’de alagözlü de denir.

 

Kıbrıs manileri ve Güney Azerbaycan bayatıları (manileri) arasında birçok benzerlik bulunmaktadır. Bayatı kelimesinin etimolojisinin çeşitli yorumu vardır. Bazı bilim adamları boyat (eski) sözünden alındığını, bazıları ise onun totemizmle ilgili olduğunu öne sürmektedirler.[2]

 

MANİLERİN ŞEKİL- YAPI- KAFİYE ÖZELLİKLER

 

Manilerin ilk iki dizesi, uyağı doldurmak ya da temel düşünceye bir giriş yapmak için söylenir. ( 1)

Çoğunlukla 7 heceli dört dizelik bir bendden meydana gelir. Ama dizeleri 4-5-8-10-14 heceli kalıplarla söylenmiş maniler de vardır. Birinci, ikinci dördüncü dizeler birbirleriyle kafiyeli, üçüncü dize serbesttir. Yani kafiye dizilişi aaxa'dır. aaaxa düzeninde maniler de var. İlk iki dize hazırlık dizeleridir. Son iki dize ile anlam bağlantısı yoktur. Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir. Birçok mani çeşidi vardır. En çok kullanılanlar düz ya da tam mani, kesik mani, cinaslı mani, yedekli mani, artık mani'dir.

Dörtlüğün anlam yükünü üçüncü ve dördüncü dizeler taşıdığı için mani söyleyen bütün ustalığını son iki dizede göstermek zorundadır. Karşılıklı mani söyleme Anadolu’da özellikle Doğu Karadeniz, Kars yörelerinde yaygındır. İki kişinin karşılıklı söylediği manilere deyiş adı verilir. Bu tür deyişler söyleme (deyişme) kızlar arasında, delikanlı ile kız, ana ile kız, ana ile oğul vb. arasında olur. Âşıkların karşılaşmalarında manilerle deyiştikleri görülür. Konularına göre; niyet, atışma, askerlik, iş, bekçi ve davulcu manileri; İstanbul’da sokak satıcılarının söylediği maniler; semai kahvelerinde cinaslı maniler; âşık hikâyecilerin söylediği maniler; mektup ve düğün manileri; ayrılık ve gurbet manileri gibi türlere ayrılabilir.

Mani tasavvuf şiirlerine kadar tesir etmiştir. Mesela, İbrahim Gülşeni’nin (1426-1533) dörtlüklerinde

 

Ben gönlüm alan dilber Ne sevdadur diyünüz bana

Gider derler gider derler İşidüp kalmanuz tana

Beni tek o Leyli mecnun Gönül benden kaçup ana

Eder derler, eder derler Gider derler,gider derler

Manilerin etkisi divan şairlerinde de gözükür

 

Nahifi’nin (1643–1778) şu beyiti verebilir

 

Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mahım

Kurbanın olam var mı benim bunda günahım

 

Saçımda siyahım var

Bülbül gibi ahım var

Göz gördü gönül sevdi

Benim ne günahım var

 

MANİ TÜRLERİ

Maniler, genellikle tek bir dörtlükten oluşur ve yedi hecelidir. Fakat mısra sayılarının artması, kafiyelerindeki değişkenlikler ve düz manilerden ayrılan diğer özellikler taşımaları bakımlarından bazı türlere ayrılırlar.

 

Düz Mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur. Kafiyeleri çokluk cinassızdır.

Örnek:

Bacadan bakan oğlan

Gömleği keten oğlan

Gece gelme gündüz gel

Horozdan korkan oğlan

 

Kesik mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler. Bu kesik dize sadece kafiyeyi hazırlar. Eğer meydan ve kahvehanelerde söylenen ve ilk dizeleri "aman aman" ünlemi ile doldurulan manilerse bunlara İstanbul manileri denir.

 

Örnek Kesik Maniler:

Karaca

Aldım aşkın tüfeğin

Vurdum bir kaç karaca

Dünyada bir yâr sevdim

Kaşı gözü karaca

 

Dağ bana

Bahçe sana bağ bana

Değme zincir kâr etmez

Zülfin teli bağ bana

 

Ayağı

Kuşlardan bir kuş gördüm

Var başında ayağı

Üstad manici isen

Aç maniden ayağı 

 

Cinaslı mani: Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir.

Yedekli mani: Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler.

 

Mani deyip gözlerim

Kan ağlıyor gözlerim

Ben o yarin yolunu

Ölene dek gözlerim

 

A benim bahtiyarım,

Gönülde tahtı yârim,

Yüzünde göz izi var,

Sana kim baktı yârim.

 

Yedekli (artık) mani: Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler. Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır. Yedekli maniye artık mani de denir.

Örnek Yedekli Maniler:

Ağlarım çağlar gibi

Derdim var dağlar gibi

Ciğerden yaralıyım

Gülerim çağlar gibi

Her gelen bir gül ister

Sahipsiz bağlar gibi

 

Ne viran çeşme imiş

Su içecek tası yok

Yıkıldı viran gönlüm

Yapacak ustası yok

Şu vefasız dünyanın

Ucu var ortası yok

 

Deyiş: İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir. Soru yanıt şeklinde düzenlenir. Bir başka kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır.

 

DEĞİŞİK KAYNAKLARDAN MANİ ÖRNEKLERİ

Adilem sen naçarsın,

İnci mercan saçarsın,

Dünya deniz olanda,

Gönlüm nere kaçarsın.

 

Ağam derim naçarım,

İnci mercan saçarım,

Dünya deniz olunca,

Ben kuş olup kaçarım

 

Al şalım yeşil şalım,

Dağlarda dolaşalım,

Tenha tenha yerlerde,

Seninle buluşalım.

 

Aldım aşkın tüfeğin,

Vurdum bir kaç karaca,

Dünyada bir yâr sevdim,

Kaşı gözü karaca.

 

Akşamlar olmasaydı,

Badeler dolmasaydı,

Yâr koynuna girince,

Hiç sabah olmasaydı.

 

Ala karga olaydım,

Kavaklara konaydım,

Yoldan geçen yolcudan,

Ben yârimi soraydım.

 

Altın çeşme akmasın,

Yüreğimi yakmasın,

Gözlerine tembih et,

Öyle çapkın bakmasın.

 

Ak giymiş kara giymiş,

Dalları yer değmiş,

Damat namaz kılarken,

Gelin tavuğu yemiş.

 

Al elmamı soyayım,

Baş ucuma koyayım,

Anam ben gurbetteyim,

Sana nasıl doyayım.

 

Bostanlarda fasulye

Anam gitti gezmeye

Ben anamdan örendim

İnce boncuk çizmeye

 

Koyunum var karaman

Gaybolursa araman

Ben bir reçber kızıyım

Şehirliye yaraman

 

Dere boyu gidelim

Koyun kuzu güdelim

Sennen beni görmüşler

İnkâr bayrım edelim

 

Ak koyun kuzusuna

Gün tutmuş postusuna

Ne desen de ağlasam

Alnımın yazısına

 

Tren gelir öterek

Kömürünü dökerek

Ben anamdan ayrıldım

Gözüm yaşım dökerek

 

Tut yedim duttu beni

Yârim unuttu beni

Yarı yola varmadan

Hıçkırık tuttu beni

 

Ak tavuk aldın mı?

Kümese koymadın mı?

Kör olası gaynana

Sen gelin olmadın mı?

 

Kapelesi ketenden

Yârim indi trenden

Boynuna sarılayım

Gülünü incelmeden

 

Kayalar yarılmasın

Yar bana darılmasın

Yar bana darılıp da

Ellere sarılmasın

 

Çaya inesim geldi

Şeker yiyesim geldi

Ala gözlü ablamı

Gene göresim geldi

 

Su içtim kana kana,

Sular akar yana yana,

Yüzün bir gün görmedim,

Bilmem gidem ne yana.

 

***************

 

Kahve doktum kuruna,

El vurmayın durula,

Yârime yar diyeni,

Sol göğsünden vurula.

 

Bayburta giden yollar

Uzadıkça uzarlar,

Geçme bizim kapıdan

Eller bana kızarlar.

 

Maşrapanın kalayı,

Kızlar çeker halayı,

Allah için söyleyin,

Var mı askın kolayı.

 

Suya bulgur ezerim,

Hem ezer hem süzerim,

Ben yarımın derdinden

Deli olmuş gezerim.

 

Hey hızara hızara

Dalda elma gızara

Beni sana vermizler

Başka yerden giz ara

 

Gayadan öküz bakar

Öküzün arnı sakar

Delikanlı dururken

Sakallıya kim bakar

 

Mendil aldım onbeşe

Onu serdim güneşe

Gitti yârim gelmedi

Beni aldı telaşe

 

Dağdan kestim kereste

Kuş besledim kafeste

Yârin hasta dediler

Yetiştim son nefeste

 

Karşıda ala inek

Tüyleri benek benek

Boğazımdan geçmiyor

Yarsız yediğim yemek

 

Kuş kafese girmiyor

Buna aklım ermiyor

Hiç boşuna ah çekme

Annem beni vermiyor

 

Evleri sarı boya

Gel yarim doya doya

İç vereme tutuldum

Gamıma koya koya

 

Armut dalda bir iki

Saydım baktım on iki

On ikinin içinde

Gök yazmalı benimki

 

İnce yazma düreyim

Aç koynunu gireyim

Uyan uyan sar beni

Yar olduğunu bileyim

 

Tavanlarda tencere

El vurmadım incire

Gavur babam duymasın

Çeker beni zencire

 

Çaya indim taş buldum

Yüzüğüme kaş buldum

Neredeydin la sürgün

Yanıma yoldaş buldum

 

Arabası kirenden

Mendil sallar trenden

Abenim nazlı yarim

Nasıl ayrıldın benden

 

Kahve doktum kuruna,

El vurmayın durula,

Yârime yar diyeni,

Sol göğsünden vurula.

 

Bayburta giden yollar

Uzadıkça uzarlar,

Geçme bizim kapıdan

Eller bana kızarlar.

 

Maşrapanın kalayı,

Kızlar çeker halayı,

Allah için söyleyin,

Var mı askın kolayı.

 

Suya bulgur ezerim,

Hem ezer hem süzerim,

Ben yarımın derdinden

Deli olmuş gezerim.

 

Hey hızara hızara

Dalda elma gızara

Beni sana vermizler

Başka yerden giz ara

 

Gayadan öküz bakar

Öküzün arnı sakar

Delikanlı dururken

Sakallıya kim bakar

 

Mendil aldım onbeşe

Onu serdim güneşe

Gitti yârim gelmedi

Beni aldı telaşe

 

Dağdan kestim kereste

Kuş besledim kafeste

Yârin hasta dediler

Yetiştim son nefeste

 

Karşıda ala inek

Tüyleri benek benek

Hiç boğazımdan geçmiyor

Yarsız yediğim yemek

 

Kuş kafese girmiyor

Buna aklım ermiyor

Hiç boşuna ah çekme

Annem beni vermiyor

 

Evleri sarı boya

Gel yarim doya doya

İç vereme tutuldum

Gamıma koya koya

 

Armut dalda bir iki

Saydım baktım on iki

On ikinin içinde

Gök yazmalı benimki

 

İnce yazma düreyim

Aç koynunu gireyim

Uyan uyan sar beni

Yar olduğunu bileyim

 

Tavanlarda tencere

El vurmadım incire

Gavur babam duymasın

Çeker beni zencire

 

Çaya indim taş buldum

Yüzüğüme kaş buldum

Neredeydin la sürgün

Yanıma yoldaş buldum

 

Arabası kirenden

Mendil sallar trenden

Abenim nazlı yarim

Nasıl ayrıldın benden

 

1965 YILINDA İSKİLİP'TE  DERLENMİŞ

İSKİLİP MANİLERİ ( 2 ) DERLEYEN: MUSTAFA YOLCU

 

 

GÖKTE YILDIZ MAH GİDER

KAH EYLENİR KAH GİDER

BEN BUGÜN YARİ GÖRDÜM

SANDIM PATİŞAH GİDER

 

FIRIN ÜSTÜNDE KÜREK

AH ETTİ YİNE YÜREK

HER CEFAYA KATLANDIM

BUNA KATLANMAZ YÜREK

 

KARA TAVUK KAZ OLDU

KOMŞULAR KAMAZ OLDU

ZALİM KOMŞU YÜZÜNDEN

YARİM GELEMEZ OLDU

 

KARŞIDA KARA MEŞE

GÖLGE VURDU GÜNEŞE

SENİNKİ AK GÜL İSE

BENİMKİ MOR MENEVŞE

 

KARŞIDA OTURANLAR

DERDEMİ ARTIRANLAR

BANA BİR ÖĞÜT VERİN

SEVDADAN KURTULANLAR

 

GİDİYOM ELİNİZDEN

KURTULAM DİLİNİZDEN

YEŞİL BAŞ ÖRDEK OLSAM

SU İÇMEM GÖLÜNÜZDEN

 

 

KALENİN GEDİKLERİ

PİLAVDIR YEDİKLERİ

HİÇ AKLIMDAN GİTMİYOR

YARİMİN DEDİKLERİ

 

BU GÜN AYIN ONDÖRDÜ

KIZ SAÇINI KİM ÖRDÜ

ÖRDÜYSE YARİM ÖRDÜ

İSPAT GETİR KİM GÖRDÜ

 

GÖKTE YILDIZ ELLİDİR

ELLİSİ DE BELLİDİR

BENİM SEVGİLİ YARİM

GÖZLERİNDEN BELLİDİR

 

GÖKTE YILDIZ YÜZATMIŞ

KAŞLARI KALEM ÇATMIŞ

CÜMLE ALEMİ TOPRAK

YARİ NURDAN YARATMIŞ

 

KARANFİLİM BİBERİM

ÜÇ BACIDAN DİLBERİM

YÜZÜNÜZÜ EKŞİTMEYİN

MİSAFİRİM GİDERİM

 

KARANFİL EVLEK EVLEK

DADANDI KARA LEYLEK

YAZIN BİRİDİK EMME

KIŞIN AYIRDI FELEK

 

KARANFİL OLACAKSIN

SARARIP SOLACAKSIN

BEN HAKİME DANIŞTIM

SEN BENİM OLACAKSIN

 

ALTIN TABAK OLAYDIM

YAR ÖNÜNE KONAYDIM

YARİM ESVAP BİÇTİRMİŞ

TERZİSİ BEN OLAYDIM

 

AYA BAK YILDIZA BAK

DAMDA DURAN KIZA BAK

CİLVESİNE DOYULMAZ

EYLEDİĞİ NAZA BAK

 

UFACIK İĞNESİNE

KAİLİM CİLVESİNE

BEN YARİME KAVUŞTUM

DARISI CÜMLESİNE

 

UZAKTIR SEÇİLMİYOR

GÖNÜLDÜR GEÇİLMİYOR

GÖNÜL BİR TOP İBRİŞİM

DOLAŞMIŞ AÇILMIYOR

 

A MÜRDÜM MÜRDÜM MÜRDÜM

KİM BİLİR BENİM DERDİM

AĞAÇLAR KALEM OLSA

KİMSE YAZAMAZ DERDİM

 

ASMADA ÜZÜM SANA

KEM MİDİR GÖZÜM SANA

SABAH YILDIZI GİBİ

DİKMİŞİM GÖZÜM SANA

 

A BENİM BOZ ÇİCEĞİM

NASIL SENDEN GEÇEYİM

AHDETTİM YEMİN ETTİM

YOLUNDA ÖLECEĞİM

 

ARMUT DALDA SALLANIR

YERE DÜŞER BALLANIR

BİR OĞLAN VEZİR OLSA

GENE KIZA YALVARIR

 

ODALARA KOL OLDUM

SULAR GİBİ DURULDUM

GÜLLÜ SENDEN AYRILDIM

BAŞKASINA VURULDUM

 

UFACIK KUŞ ÜZÜMÜ

GÖRSEM YARİN YÜZÜNÜ

UYUYUP UYANSADA

ÖPSEM ELA GÖZÜNÜ

 

UZADIM KAMIŞ OLDUM

ERİDİM GÜMÜŞ OLDUM

BEN BU AŞKA DÜŞELİ

BİR AVARE KUŞ OLDUM

 

UFACIK FİSKE TAŞI

YANDI YÜREĞİM BAŞI

NE YARDAN HABER GELDİ

NE DİNDİ GÖZÜM YAŞI

 

ELMAS YÜZÜK PARMAKTA

ÇİFTE BENEK YANAKTA

BENİM BİR EFENDİM VAR

ŞU KARŞIKİ KONAKTA

 

AKŞAM OLDU İKİNDİ

MUM ŞAMDANA DİKİLDİ

ELLERİN YARİ GELDİ

BENİM BOYNUM BÜKÜLDÜ

 

ALMA ATTIM GELİNE

GELİN ALMA ELİNE

YAZIK OLDU ŞU KIZA

DÜŞTÜ ZARHOŞ ELİNE

 

AYNA ATTIM ÇAYIRA

ŞEVKİ VURMUŞ BAYIRA

GELİN DOSTLAR SEYİRE

İŞİM DÜŞTÜ HAYIRA

 

GAGAUZ MANİLERİ [3]

 

A gidelim bizâdan

Gül sökelim dizâdan

Sarılalım, yatalım

Avgusttan güzâdan     (Arnaut özel arşiv)

 

Tam kafiyeTürkiye:

 

Su gelir akma ile

Taşları kakma ile

Adam yare doyar mı

Uzaktan bakma ile    (Kaya 1999: 26)

 

Gagauz:

 

Kale kaleye yan verir

Altın küpe nan verir

İki çocuk bir kız için

Yol üstünde can verir (Arnaut özel arşiv)

 

Zengin kafiye : Türkiye:

Kahve içtim fincandan

Kenarları mercandan

Çek bıçağı vur beni

Artık bıktım bu candan (Kaya 1999: 27)

 

 

KERKÜK- IRAK – TÜRKMEN HOYRATLARI  [4]

 

Bağdaddan kârvan gelir

Derdli perişan gelir.

Kimler qurban kesilib

Sularım al-qan gelir

 

Kerkükün baş qalası

Divarı daş qalası

Ölü ana yanında

Tökür qan-yaş balası

 

Atlarım

İlkı-ilkı atlarım

Bir çetin güne düşdüm

Ağladı hoyratlarım

 

Bağdad qızıl, gümüşdü

Bağdada yanğın düşdü

Beyle qara günleri

Bağdad ne çaq görmüşdü

 

Hesreti derin Kerkük

Neğmesi şirin Kerkük

Bağrımızın başında

Görünür yérin, Kerkük

 

Dünyadan kéçdi gétdi

Yaratdı, köçdü gétdi

O xoyrat bulağından

Füzulim içdi gétdi

 

Kerkük’ün nalesi var

Qemden şelalesi var

Toyunda, düyününde

Xoyrat piyalesi var

 

 

MANİLER İÇİN KAYNAKÇA- BİBLİYOGRAFYA

 

Abid, Emin (1930). "Türk halglan edebiyatında mani növü ve Azerbaycan bayatilannin hususiyyeti": Azerbaycani öğrenme yolu dergisi. Bakı.

Boratav, Pertev Naili (1978). lOO Soruda TürkHalkEdebiyatı. İstanbul:Gerçek yayın.

Hekimov, Mürsel (1988). Halgimizm Deyimleri ve Duyumları. Bakı.Yazıcı yayın.

Türk Kavimlerin Halk Edebiyati Örnekleri. Yay.:V. Radloff. C.X. Sank-Peterburg.

Kaya, Doğan (1999). Anonim halk şiiri. Ankara: Akçağ yayını.

Kuroglu, Stepan (1998). Maniler. Odesa: Mayak yayın.

Oktürk, Serif(1985). Türk Manileri Antolojisi-Güldeste. İstanbul.

Paşayev, Gazanfer (1998). İrak Türkmen Folkloru, İstanbul: Kerkük Vakfı.

Veliyev,M.(1950). "Bayatilanmiz daalliteorasiya": Ulduzdergisi. Bakı

106 Azerbaycan Klasik Edebiyyatı Kitabı (20 Cilt) 1982, 1. Cilt, Folklor

 

Kaynakça 

[1] Doç.Dr.Fedora (Tudora) Arnaut, Artun 1998: 139).

[2]  Prof. Dr. Habib Derzinevesi, www.forumbaku.net/kibris- )

[3] Doç.Dr.Fedora (Tudora) Arnaut, GAGAUZ MANİLERİ, www.turkfolkloru.com/ )

[4] (https://www.kerkukvakfi.com/dergii)

 

Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar