Mask ve Maske Nedir ( Eski ve Yeni Edebiyatta Maske ve Sevgili İmajları )
Yazıda mask maske nedir; mask ve maskenin kökeni; tiyatroda mask ve maske, divan edebiyatında maske kamuflaj ve sevgili ilişkisi, beyitlerle örnekler konularına değinilecektir.
Mask, Fransızca kökenli bir kelimedir. Sözlüklerdeki anlamı: Genellikle ölünün yüzüne alçı veya balmumu kaplanarak elde edilen yüz kalıbı anlamına gelir.
Mask antik Mısırda kral prens prenses gibi yüksek zümreden ölülerin yüzlerinin kalıbı halinde yapılmış yüz betimlemeleridir. Bu tip masklar içinde altından yapılmış veya üzerine altın suyu dökülmüş olanları da vardır.
Tiyatro oyunlarında bir terim olarak kullanılan mask oyuncuların yüzlerine taktıkları yapay yüzlere denmiştir. Bu nedenle mask, tiyatroda ve Minos, Miken, Antik Yunan ve Helenistik medeniyetlerinde tiyatro oyuncularının yüzlerine taktıkları ağlayan, gülen şaşıran, bağıran vb ifadeler taşıya kalıp maskelere yapay yüzleri ifade eden bir terimdir.
Maske sözcüğü de mask sözcüğünden türemiştir. Maske ile mask ın arasındaki fark mask ın yapay bir yüz olarak yüze takılması maskenin ise yüz kalıbı olmamasıdır. Maske, yüzü gizlemek maksatlı giyilen -örtü veya benzeri - tanınmamak için yüze takılan bir eşyadır. Maske, görenlerin tanımamasını sağlamak maksadı ile yüze geçirilen, karton, plastik, kumaş vb den yapılan insan, hayvan, hayali yaratık yahut ta sadece yüzü gizlemek amaçlı yüz gizleme işidir.
İslam ve Türk kültüründe ölülere mask yapmak işlemi yoktur. Fakat örneğin Osmanlı mezar taşları ölen kişinin, yeniçeri, sipahi, , ahi, kadı, şeyh, kadın, kâtip, genç, yaşlı vb olduğunu işaret edecek şekilde yontulmuş ve üzerlerine bir takım semboller de işlenmiş, mezar başlıkları buna göre yapılmıştır. Fes, kavuk, sikkeli, feraceli, kallavi gibi…
Maske; hırsızların, soyguncuların, kanun kaçaklarının eskiden beri kullandıkları bir eşyadır. Tanınmamak amaçlı takıldıklarında işlev olarak peçeleme, yüzü gözü gizlemek, yüze peçe takmak da maskelemek haline dönüşür. Bu yönden hareketle maske ile – kamuflaj- gizleme arasında da alakalar genişler, komandoların arazi şartlarına göre gündüz, gece, karlı arazide giyindikleri kıyafetler, askeri araçların kamuflaj yapılması da maskelemek olarak ifade edilebilir.
Edebiyatta mask ve maske daha çok insanların ikinci yüzleri, art niyetleri, önde görünen ama asıl niyetlerini gizleyen yüz ifadesi, iç yüzü ile yüz ifadesi arasındaki tezatlar veya uyumlar halinde karşımıza çıkar. Divan şiirinde melek sima, cadı, cellat bakış, büyülü gözler, vuran kirpikler vb şeklinde ifade edilen yüze dair imajlar da yüzde beliren ifadelerin maskeleri olarak düşünülebilir. ( bkz Cadu Cadufen Cadu Kalem Sihirbaz Koğucu Fitneci Cadı ) Bu ifadeler genellikle sevgiliyi betimleyen kaş, göz, kirpik, gamze, zülüf, saç telleri vb imajlarla karşımıza çıkmaktadır. Bu şekilde sevgili kılık değiştirmiş, cadu, cellat, büyücü, Harut ve Marut niyetli, avcı, cellat, korsan, harami, fitneci, ayyar gibi tasvir edilir.
Çağdaş edebiyatta da maske değişmeceli teşbih maksatlı manalarda sık sık kullanılır. Çağdaş edebiyatta da maske ikiyüzlü insanı, içi başka dışı başka kişileri ifade etmek amaçlı karşımıza çıkmaktadır.
Nigehüñ sihr ü füsûn itmede câdû gibidür
Çeşm-i mestüñ dahi ‘aynî ile âhû gibidür MUVAKKİT-ZÂDE MUHAMMED PERTEV
Cilve-i hüsnün fırıp-i gamze-i cadu fenin
Bayezıd’ı Brehmen, Cibril-i Harut eylesin Nedim
Bağlanır zülfine diller nice cadusun sen
Harem i Kabe’yi dam eyleyen ahusun sen Naili
( Saçların sihir yaptığına ve avlanması yasak olan Mekke ahusuna işaret ediliyor)
Sihr o şûhun beste çeşm-i gamze-i câdûsudur
Çeşme-i mahbûbân kemend-i zülfünün âhûsudur Şeyh Galip Şiirleri
Girü ol câdu gözüñ iy cân ne efsûn eylemiş (307/1)
Kim selâsil zülfüñe göñlümi mecnûn eylemiş Ahmedi Şiirleri
Câm-ı nâzı yine çekmiş gamze-i câdûlaruñ
Bezm-gâh-ı fitne olmış kûşe-i ebrûlaruñ NÂMÎ - AHMET NÂMÎ (17. Yy)
Herkesin yüzünde ayrı bir maske
Düşman belli değil dost belli değil
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki
Nefret belli değil aşk belli deği Ahmet Selçuk İlkan