KategorilerGÜZEL SANATLARHeykel Sanat UygarlıklarMaya Medeniyeti Kültür ve Sanatı

Maya Medeniyeti Kültür ve Sanatı

21.08.2016

Dosya:Catherwood stela d.jpg

MAYALARIN TARİHÇESİ

 

İlk maya tarım köyleri İsa'dan önce 2000- 250 yılları arasında kurulmuştur. Mayalar Orta Amerika'nın üç bölgesinde şekillenen bir uygarlıktır.  Buraları: Kuzey Peten, Güney Guatemala ve Okyanus çizgisindeki Guatemala sınırlarıdır. İsa'dan önce 300 ve 250 yılları arasında  yaygınlık kazanan İzapa Üslubuyla ilk Heykeller ve piramitler belirmeye başladı. İsa’dan sonra  250 -900 yılları arasında Mayaların merkezindeki uygarlık zirveye ulaşmıştı. İsa'dan önce 600-900 yılları arasında Uxmal ve Kaban kentleri büyük gelişme gösterdi. İsa’dan sonra 950-1500 yılları arasında Chichen İza başkent durumuna geldiyse de İsa’dan sonra 1200 yıllarında burası boşalmaya başlayarak Mayapen Kenti yükselmeye başlamıştı. Mayapen soylu ailelerin rekabetleri ile yıkıldı ve Yucatan şehir devletleri arasında savaş dönemleri başladı. Mayalar bu esnalarda Honduras ve Guatemala’nın yüksek kesimlerinde egemen kalmışlardı. İspanyol istilasında da buraları merkez savunma  ve sığınma  alanları olarak kaldı. Yucatan bölgesindeki son Maya kalıntılarının da Hıristiyanlaştırılması ile Mayalar diğer halkların arasına karışarak yok oldular. Günümüzde Özellikle Yucatan, Guatemala ve Belize de yaklaşık 330.000 gerçek Maya'nın kaldığı sanılmaktadır.

 

 

Orta Amerika Yerlileri olan Mayalar’ın kurduğu büyük uygarlık 16. yüzyılda yıkılmıştır. Bugünkü Meksika’nın güneyi, Guatemala ve Belize’nin kuzeyinde kalan yerlerde gelişen bu uygarlıktan kalma büyük taş yapılardan oluşan kent kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır.

 

Mayaların yurdu üç bölgeye ayrılır: Güneyin “Yukarı Topraklar”ı, güneyin (ya da ortanın) “Aşağı Toprakları ve kuzeyin “Aşağı Toprakları. ”Yukarı Topraklar” Guatemala ve Chiapas’ın irtifa seviyesi yüksek topraklarını kapsar. Güneyin aşağı toprakları “Yukarı Toprakların hemen kuzeyinde yer alır ve Meksika’daki Petén’i (Campeche), Quintana Roo’yu, kuzey Guatemala’yı, Belize’yi ve El Salvador’u kapsar. Kuzeyin “Aşağı Topraklar”ı ise Yucatan Yarımadasının kalan kısmını ve Puuc Tepeleri’ni kapsar. (https://tr.wikipedia.org/wiki/Maya_uygarlığı)

 

Maya halkının tarihi M.Ö. 1000 yılına kadar uzanır. Uygarlığın en parlak dönemi M.S. 250 ile 900 seneleri arasındadır. Bu dönemde Mayalar nüfusları 5-20 bin arasında değişen 40’tan fazla yerleşim merkezi kurmuşlardı. Tikal, Uaxactün, Copàn, Bonampak, Palenque ve Rio Bec bu şehirlerin en büyükleri idi. 900 senesinden sonra Klasik Maya Medeniyeti, bilinmeyen bir sebepten dolayı hızla çöktü. Boşalan şehirler ve tören merkezleri ormanlarla kaplandı. Buna karşılık klasik dönem sonrası dönemde (900-1519) Chichen Iza ve Mayapàn gibi Yucatàn Yarımadasının dağlık bölgelerindeki şehirler gelişmelerini sürdürdüler. 1546’da İspanyollar Yucatan Yarımadası ve Guatemala’yı işgal ettiler. Maya medeniyetini tahrip edip bölgede pekçok katliam yaptılar. Şehirleri yağmalayarak, meşhur Maya eserleri zenginliklerini Avrupa’ya taşıdılar. Ancak Guatemala’nın bir kısmında, bir grup Maya halkı bağımsızlıklarını 150 yıl korudular. İspanyol işgali 1697’de Itzá Mayaları’nın başkenti Tayasal’ınve Guatemala’daki Ko'woj Mayaları'nın başkenti Zacpetén’in  alınmasıyla tamamlanmış, son Maya devleti ise 1901’de başkentinin (Chan Santa Cruz) Meksika tarafından işgaliyle ortadan kalkmıştır.

Dosya:Tikal Temple1 2006 08 11.JPG

GÜNÜMÜZDE MAYALAR

 

Günümüzde Guatemala ve Yucatan’da yaşayan halkın çoğunluğu Maya’dır (Guatemala halkının yaklaşık % 65’i Maya’dır). Bunlar 15 Maya lisanından birini konuşurlar. Yucatan’daki Merida şehrinin halkı İspanyolca ve Maya lisanı veya Yucatan lisanı konuşur. Guatemala’nın uzak bölgelerinde bâtıl inançlar başta olmak üzere pekçok eski kültür devam etmektedir.

 

MAYALARDA KÜLTÜR VE UYGARLIK

 

Maya uygarlığının en parlak dönemi İS 250-900 arasına rastlar. Mayalar kurdukları kentleri piramitler, saraylar ve güzel heykellerle süslemişlerdir. Ne var ki , yalnızca dinsel törenler için yönetim merkezleri olarak kullanılan bu kentlerde kimse yaşamazdı. Mayalar bu görkemli kentlerin çevresindeki çiftliklerde yaşar, yöreye özgü ürünler olan mısır, fasulye biber ve domates kakao ve kakao yağı, biber ve pamuk yetiştirirlerdi. Kakao, quetzal kuşu tüyleri,, obsidyen,deniz kabukları, yeşim taşı en önemli ticaret metaları idi.

“Eski Mayalar”ın (Mayalar'ın bugünkü torunlarına kıyasla kullanılan deyim) astronomi, matematik, mimari ve sanat gibi birçok alanda ileri bir uygarlık düzeyinde oldukları görülmektedir.Maya uygarlığının dorukta bulunduğu M.S. 320  M.S. 987 dönemi zihinsel ve sanatsal alanda büyük bir gelişimin yaşandığı dönemdir.. Bu dönemde Avrupa’da ve dünyanın diğer yerlerindeki toplumlara kıyasla birçok bakımdan ileri bir düzeyde idiler.( https://tr.wikipedia.org/wiki/Maya_uygarlığı )

Klasik-öncesi dönemden itibaren olağanüstü yapılar inşa eden ve Nakbé, Mirador, San Bartolo,

Cival gibi büyük kentler kurmuş olan Mayaların klasik dönemde kurdukları ünlü kentlerden bazıları Tikal, Quiriguá (her ikisi de Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır), Palenque, Copán, Río Azul, Calakmul, Ceibal, Cancuén, Machaquilá, Dos Pilas, Uaxactún, Altún Ha, Piedras Negras’tır. Maya uygarlığının en ilgi çekici anıtları dinsel merkezlerdeki piramitlerdir. Ayrıca yöneticilerin sarayları ve duvar resimleri ve sıvayla süslü soylu kişilerin konutları da ilgi çekici anıtlar arasında yer alırlar. İlgi çekici Maya eserlerinden biri de, usta taş yontuculuklarıyla işledikleri, yöneticilerin şecerelerinin ve askerî zaferlerin betimlendiği, Mayalarca tetun (“ağaç-taş”) adı verilen anıtsal dikilitaşlardır

En eski anıtların tümülüs tarzı yığma mezarlar olduğu, daha sonra ilksel (öncü) piramitlerin inşa edildikleri sanılmaktadır. Mayalar kesme kireç taşları ile harç ve kireçle harçlanan bloklardan oluşmuş çok katlı piramitler yaptılar. Merdivenli ve bir çoğu dik yapılan bu piramitler ile Mısır Piramitleri arasında şaırtıcı benzerlikler vardır. Kimi Maya ve Mısır Piramitleri arasında gizemi açıklanamayan çok şaşırtıcı benzerlikler bulunur. Hatta ölçüler arasında dahi tıpa tıp uygunluklar görülür. Okyanus aşırı iki kültür arasındaki bu mimari benzerlikler izah bekleyen çok ilginç noktalardır.Bu benzerlikleri ortaya koyan Erıc Von Danıken Tanrıların Arabaları gibi eserlerinde bu tapınakların  uzay dışı varlıkların planları ile yapıldığı şeklinde bir kuram oluşturarak açıklamaktadır.

Dosya:Templo de los Guerreros.jpg

 

Maya tapınakları Yukatan da olduğu gibi çoğu kez yapay bir düzlüğün üzerinde kurulmuştur. Yapıların dış yüzeyleri oymalarla süslenmiştir. Maya heykellerinin en yetkin örnekleri Lentolarla - ahşap malzemelerle - yapılmış olanlarıdır. Bu heykeller tapınakların önelerine dikilen stellere yerleştirilmiştir. Bu heykeller alçak kabartmalarla süslüdür. Karmaşık takılarla donanmış soylu, rahip, kral heykelleri bu stellerin üzerinde dururdu. Bu stellerin sahiplerinin adları ve sülaleleri heykellerin üzerine maya yazıları ile yazılıdır.

 

Mayalar, obsidyen, deniz kabukları, yeşim taşı ve kemiklerle çok çeşitli takılar, süs eşyaları araç ve gereçler yapmışlar, şaırtıcı toprak heykeller ve biblollar yapmışlardır. Yapılarının içlerini rengarenk resimlerle süslemişlerdir.

 

Mayaların yazısı ve takvimleri vardır. Maya Takvimi ile İnka, Aztek Takvimleri arasında büyük benzerlikler bulunur. Maya hiyeroglif yazısı Orta Amerika'nın en gelişmiş yazı sistemidir.

 

Uzmanlar yıllarca Mayalar’ın barışsever bir halk olduğuna inanmışlarsa da, son yıllarda elde edilen bilgiler Mayalar’ın savaşçı bir halk olduğunu, savaş tutsaklarını işkenceyle öldürdüklerini, dinsel törenlerde de çok kan döktüklerini ortaya koymuştur.

Maya kültürünün ana merkezleri Meksika’nın güneyinde Chiapas ve Guatemala’nın kuzeyinde Petèn idi. Ama yaklaşık İS 975’te savaş ve yoksulluk, halk evlerini bırakıp kuzeye, Yucàtan Yarımadasına’a göç etmeye zorladı. Burada, Toltek Yerlilerini’nin törelerinin etkisi altında kaldılar.

Maya uygarlığı özellikle astronomi, mimarlık, matematik, heykel ve hiyeroglif yazısı gibi bir çok alanda çok ilerlemişti. Çok karmaşık bir takvim sistemleri vardı. El sanatlarında da ileriydiler, güzel boyalı çömlekler ve pamuklu dokumalar yaptılar. 
 

Dosya:Jaina Figurine 2 (T Aleto).jpg


 MAYA DİNLERİ İLE ŞAMANİZİM ARASINDAKİ İRTİBATLAR

 

Asya Şamanizm’indeki üç alem kavramı Maya Şamanizm’inde de görülür. Yer, yeraltı âlemi ve ilahi olan ruhsal gök. Nasıl Asya Şamanizm’inde yeraltı âlemi ve ruhsal gök, katlara ayrılıyorsa, Maya geleneğinde de böyle katlara ayrılır. Aralarındaki en önemli fark sayıdadır. Aztek geleneği gibi, Maya geleneğine göre de, ruhsal gök 13 “gök katı”ndan oluşurdu. (Asya Şamanizm’inde bu sayı genellikle 7, 9 veya 12 olur.) Yeryüzü ile ilâhî âlem arasında bu ortamlardan en aşağıdaki ya da en yoğun ve kaba olanı insanların yaşadığı yeryüzü idi. Her gök katında Oxlahuntikú adı verilen 13 ilah bulunurdu. Yeraltı âlemi öte-âlemin alt kısımlarını, kötü kısımlarını, gök katları ise üst ve ışıklı kısımlarını oluşturuyordu. Vecd veya trans halinde gök katlarına çıkacak her şamanın göğe çıkmadan önce öte-âlemin en alt, en kötü ve korkunç tabakaları olan yeraltı âlemine inmesi gerekirdi. Maya geleneğinde yeraltı âlemi, Asya geleneklerinde de rastlandığı gibi, 9 katlıdır. Burada ikamet edenlere ise Bolontikú adı verilir. Maya cehennemini oluşturan bu katlara Mitnal denir. Yeraltı âlemi ölüm ilahı Ah Puch’un egemenliğindedir.

Maya geleneğine göre yeryüzündeki canlılar bugüne dek her biri çok uzun zaman dilimlerini kapsayan ve tufan benzeri yıkımlarla sona eren dört çağ ya da devir geçirmiştir. Şimdi beşinci çağda bulunmaktayız. Şimdiki dünya, bir haçın uçları gibi dört yönde yerleşmiş dört kardeş koruyucu (Bacab ’lar) tarafından taşınmaktadır.
 

Dosya:Jaina Figurine 1 (T Aleto).jpg

Yine Şamanizm’deki üç âlemi irtibatlandıran “yaşam ağacı” kavramı, Maya geleneğinde de bulunur. Yeryüzündeki pek çok gelenekte karşılaşılan yaşam ağacına Maya geleneğinde Yaxché adı verilir; kökleri yeraltında olan bu ağacın dalları gök katlarında uzanır.

 

 

Prof. Reha Oğuz Türkkan, Kızılderili medeniyetlerin dilleri ile Türkçe arasındaki benzerlikleri ortaya koyan çalışmalarda bulunmuş, üç yüzden fazla kelimenin yapı ve anlamca benzerliklerini ortaya koymuş, eski türklerdeki çadır, at, göçerlik, din, halı, kilim, motif ve desenleri, kuş tüylerini başa takma, şaman inancı gibi çok çeşitli yönlerden Türk Kültürü ile Kızılerili kültürü ve dili arasında alakalrı ortaya koyan yazı serileri yayımlamıştı. 1979- 1981 yılları arasında çıkan Milli Kültür Dergisinin çeşitli sayılarındaki makalelerinde R.O. Türkkan'ın tezi özetle  bazı Türklerin hayvan sürülerini takip ederek donmuş Bering Boğazından Amerika kıtasına geçip yayıldığı şeklindeydi.( Konu ile ilgili olarak bkz.

 

FAYDALANILAN KAYNAKLAR

https://www.mahmutlu.com/kizilderililer.html

Meydan Larousse, Mayalar,  C.15, shf.7883-7885

https://tr.wikipedia.org/wiki/Maya_uygarlığı

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da