Mehmet Emin Yurdakul’a 1917

24.08.2016


Mehmet Emin Yurdakul’a 1917 

"Yazıyordum: tan yeriydi simsiyah
Yazıyordum: gerçi yoktu okuyan
Yazıyordum: ağlıyordu hamdullah (*)
Yazıyordum: gülüyordu her duyan

Üstünde ah ne çiçek var, ne de yeşil bir yaprak
Ağu almış içersine ulu ağaç kütüğün!
Nece kişi ister şimdi başcağızın okutmak
Ey milletim! yok mu senin bir pabucu büyüğün?

Ey koç yiğit, tosun kardeş! tasa etme, gam yeme
Eğerçi sen bahtiyarlık, ellerine ermedin;
Lâkin sonra (ey türk uyan!) dedim de ben şi'rime
Uzun uzun esnemekten gayri cevap vermedin!

Yüce ırkım! kervanını ataların bir zaman,
Kafkaslardan, urallardan sapasağlam aşırdı;
Fakat sonra ne oldu ki ey gökleri yaradan
Birçok adam düz caddede tutup yolu şaşırdı!

Türk dilinin bostanına olsun diye peşkeşim
Demet demet yonca derdim, tatarcadan, uygur'dan
Hem dimyat'a pirinç için gidiyorken kardeşim
Sen şu işe bak ki oldum evimdeki bulgurdan!

Ne harmanda saman kalmış, ne köyde değirmen
Çoban gitmiş ırgatlığa bir süren yok davarı;
Dilimizin uçkurunu bağlamasam eğer ben,
Yâd ellerde parçalanıp gidecekti şalvarı!

Yazacağım: olsa güneş simsiyah
Yazacağım: olmasa da okuyan
Yazacağım: ağlasa da Hamdullah (*)    (  Hamdullah Suphi )
Yazacağım: gülse bile her duyan!"[4]
 
  • [4] M. Sunullah Arısoy"Türk Hiciv ve Mizah Antolojisi", 1967
 

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar