Mersiye-i Sultân Mahmûd

12.10.2017
 
Mersiye-i Sultân Mahmûd
 . . - - / . . - - /. . - - /. . -
 
Olma dünyâya sen ey hâce inende mâyil
Gözün aç ‘ibret ile eyle nazar hey ‘âkıl
Nakdüni virme bu çarhun yeşil altunlusına
Köhnemişdür boyanursın sakın olma ğâfil
Sen ceres gibi figân eylemegi terk itme
Çün fenâ menziline bağlanur âhir mahmil
Yollar üstinde güneş gibi yüzün hâk eyle
Âsümân tâ ki kura haymeni menzil menzil
Giceler yan u yakıl yumma gözün bîdâr ol
Şem’veş olmağa istersen eger rûşen-dil
Taş basup bağruna düş ayağa kûh misâl
Tâ ki ser-çeşme-i maksûda olasın vâsıl
Çünki dâs-ı meh-ı nevle biçilür ‘ömr ekini
Mezra’-ı sebz-i felekden kişiye ne hâsıl
Yok durur çünki cihân içre dilâ hîç huzûr
Devlete ‘âkıl olan olmaya hergiz mağrûr
II
Dûd-ı âh ile cihân yüzî olup yine siyâh
Görinür hâme devât ile bana sûret-i âh
Ferz gibi felek-i kej-revün oyunları çok
Her kimi tahta geçürdi didi âhir ana şâh
Kemerinden yapışup sâye gibi yire çalar
Gün gibi başına urmışken anun tâc u külâh
Câm-ı fağfûriyi çarh almasun artık eline
Şem’-i kâfûriyi hergiz dahı yakmasun mâh
Baş açuk yalın ayak tağa düşer nergisvâr
Dîde-i ‘ibret ile ‘âleme kim kılsa nigâh
Gül kimün yanağıdur lâle kimün çihresidür
Diye bir bir sorana hâl diliyile giyâh
Pehlevânken nicenün yire getürdi püşti
Küşt-gîr-i felek olmaz kişiye püşt u penâh
Yansun odlara güneş göklere boyansun dûd
Kanı ol şâh-ı felek-mertebe Sultân Mahmûd
III
Tâc ü tahtı koyuban ideli ‘ukbâya sefer
Tîğ kara geyüben iki büküldi hançer
‘Âlemün gözi ağarmış durur ağlamakdan
Merkadi üstine sanman ki kurıldı çâder
Yüregin pâreledi hasretine döyemeyüp
Böyle âhen-dil iken şâh gamından seşper
Kanı ol şeh ki sımâtında felek çîniyidi
Cûy-ı kadrinde güneş olmış idi nîlüfer
Tayyib ahlakıyıçün ‘anber-i ter geydi siyâh
Bezm-i garrâsı içün odlara yandı micmer
Var ise her sözi bir dürr idi tab’ı ‘ummân
Ki kıtâr ile nice çekilür idi cevher
Urdı çün ‘ömri berâtına ecel tuğrâsın
Yüzi ağlar kalemün hîç açılmaz defter
Çeşm-i şeh-zâdeye çün irdi bu dem hâb-ı ecel
Erisün şem’-i şeb-efrûz ko yansun miş’al
IV
Devlet atından inüp ol şeh-i Cemşîd-nişân
Kıldı tâbûtı bu dem kendüzine taht-ı revân
Gülşen-i saltanatun serv-i gül-endâmıyıdı
Servveş anun içün eyledi hâk içre mekân
Sıdı ol dürr-i girân-mâyeyi çün seng-i ecel
Acıyup yüzine urdı kef-i bî-’add ‘ummân
Görmeyelden o şehün meclis-i rûh-efzâsın
Kana boyandı kadeh şem’ler oldı giryân
Göge boyatsa nola câmesini mâh-ı münîr
Güneşün tutsa ne var yüzini gamdan yerekan
Gûşe-i çarhda sanman ki şafakdur görinen
Ağlamakdan felegün gözine oturmış kan
Hicrine döyemeyüp çekdi elif gögsine tîr
Hasret ü derdiyile kaddini nûn itdi kemân
Ağlamağ ile kızıl kana boyandı sancak
Kendüyi pâreledi katlanımadı bayrak
V
Ya İlâhî dilegüm bu k’ola cennetde mukîm
Lutf u ihsânun ile ana ire nâz ü na’îm
Rahm idüp merhamet it ol şehe kim bendendür
Çünki yok sencileyin bir dahı Rahmân u Rahîm
Nûnveş gûşe-i ‘adnünde nola tutsa vatan
Rahmetün içre karâr itse ne var niteki mîm
Rahmetün nûrına gün gibi olup müstağrak
Türbesinde tura kandîl-sıfat çarh-ı ‘azîm
Âhiretde kerem-i hânı Revânî çokdur
Dâr-ı dünyâda anunçün dinür Allâh kerîm
Cennet ehli arasında anı muhtâr eyle
Virmiş idün ana çün lutf u kerem tab’-ı selîm
Çün sefer itdi bekâ mülkine ol dünyâdan
Şâh devletle ola taht-ı hayât üzre mukîm
Şeh-i hûrşîd-nişân husrev-i gerdûn-’azamet
Tura başında anun gün gibi tâc-ı devlet
 
Ziya Avşar, REVÂNÎ DÎVÂNI, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAYIMLARI ,ISBN 978-975-17-3352-8
 

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar