Mevlana Ve Yunus

04.08.2015

MEVLÂNÂ VE YUNUS

 

Yunus Konya’da kalırken,

Medreseden ders alırken.

 

Mevlânâ’ya sık giderdi,

Sırlı sohbetler ederdi.

 

Kimselerin bilmediği,

Akılların almadığı.

 

Muhabbetle bağlılardı,

Sezilmeyen bir sır vardı.

 

Yunus gitmek isteyince,

Bize müsade deyince.

 

Mevlânâ birlikte yürür,

Kapıya kadar götürür.

 

Selametler, uğurlardı.

Müritler buna şaşardı.

 

Sükûtu bozarak bir gün,

Yarı mahcup, yarı üzgün,

 

Mevlânâ’ya sormuşlardı,

Buna hangi sebep vardı?

 

 Mevlânâ şöyle bir durdu,

Müritlerine buyurdu.

 

“Hangi menzile ki vardım,

Bu Türkmen’in izin gördüm.

 

Hep önümde idi benim,

İşte onu geçemedim.”

 

Mevlânâ’ya bir gün Yunus

“Merak ettiğim bir husus?

 

“Mesneviyi sen mi yazdın,”

Bunca beyti sen mi düzdün?

 

Diye sual eyleyince

Mevlânâ “evet” deyince

 

“Ete kemiğe büründüm

Yunus diye göründüm.

 

Derdim olur biterdi,”

Diye bir cevap verdi.

 İbrahim Sağır

 

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar