Minyatürcü Sinan Bey

18.05.2012

 

Nakkaş Sinan Bey

Fatih'in Saray Nakkaşı ve ilk Türk minyatürcülerindendir.

Nakkaş Sinan Bey, 15. yüzyılda yaşamış Türk minyatür sanatçısı. Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet'i gül koklarken tasvir eden çalışmasıyla tanınır. Doğumu ve ölümü hakkında kaynaklarda pek bir bilgi bulamadığımız Sinan Bey'in hayatına ait bilgiler de çok sınırlıdır. Hayatına dair bulunabilecek bütün bilgiler ise elimize ulaşan minyatürleri ile İtalya'ya resim öğretimi için gönderildiği ve orada Rönesans resim tekniğini öğrenerek yurda döndüğü bilgileriyle sınırlıdır.

Fatih Sultan Mehmet tarafından İtalya'dan Osmanlı ülkesine çağrılan Rönesans sanatçılarının yanı sıra, o dönemde Osmanlı minyatür sanatçılarından Nakkaş Sinan Bey'in de İtalya'ya gitmesi kararlaştırıldığına göre Sarayda en çok dikkat çeken nakkaşların başında yer alan kişinin Sinan Bey olduğu ve İtalya'ya gönderilmesini gerektirecek en önemli yetenek olarak tespit edildiği açıktır.

Sinan Bey, İtalya'da resim sanatının ustalarından Maestro Paolo'nun yanında çalışmış, İtalyan ve Rönesans resim sanatının etkisi altında kalmış olan Sinan Bey, Fatih'in gül koklarken tasvir eden portresini yapmıştır. Sinan Bey'in bu portresinde İtalyan resim sanatının etkisi görülmektedir. [1]Resimdeki gül peygamber Muhammed'i dolayısıyla İslam'ı çağrıştırmaktadır. Bu resimde Sinan Bey, Fatih'i sert bir cüsseyle oldukça azametli bir şekilde tasvir etmiştir. Sinan Bey'in, Rönesans resimlerini tanımasına karşın Türk minyatürünün geleneksel özelliklerinden kurtulamadığı bu minyatüründen anlaşılmaktadır. [2]

İstanbul un fethinin ardından İtalya’dan davet edilen Gentile Bellini nin yaptığı Fâtih Sultan Mehmet in yağlı boya portresiyle Costanzo da Ferrara nın hazırladığı bronz madalyonlar, aynı devirde Fâtih in minyatür geleneğinde portrelerini yapan Osmanlı nakkaşları Sinan Bey ile Şiblizâde Ahmed in üslûblarını etkilemiştir. 

Nakkaş Sinan Bey'in açtığı çığırdan pek çok nakkaş yetişmiştir.  Onun ardından II. Bayezid döneminde, Baba Nakkaş şöhrete kavuştu. 16. yüzyılda Reis Haydar, Haydar Kay, Ahmed Can Barlas, İsmail Can, Gazi Çapır,Kapıdağlı Konstantin, Nakşî ve Şahkulu gibi ünlü minyatür sanatçıları Osmanlı Minyatür sanatına isimlerini yazdıran sanatçılar olmuşlardır.Şah Tahmasb zamanında en büyük minyatür sanatçısı olarak bilinen Behzat, İran sarayında baş nakkaş olmuş, Şah’ın 1522 tarihli bir fermanıyla bütün İran'daki kütüphaneler, hattatlar, ressam ve nakkaşlar, hattâ kuyumcular onun emir ve yönetimine verilmişti. Behzat’ın yanında birçok başka ünlü minyatürcü yetişti. Bunlardan Ağa Mirek, Kanunî Sultan Süleyman zamanında İstanbul'a çağrılarak nakkaş başı olarak atanmıştı. Kanunî devrinde gelişmeye başlayan minyatür sanatı, 16. yüzyılın ikinci yarısında III. Murad’ın oğlunun sünnet düğününü anlatan Surname’yi 427 minyatürle süsleyen  Nakkaş Osman ile doruğuna ulaşmıştır.  ( Nakkaş Osman'ın Hayatı ve Hakkında Tespitler )

17.yüzyılda Nakşî, 18. yüzyılda da Levnî ile parlaklığını sürdürmüştür. Özellikle Levnî, kendine has bir minyatür tekniği geliştirerek Osmanlı minyatür sanatının şahikasını teşkil eder. 18. yüzyılda Mustafa Çelebi, Süleyman Çelebi, Selimiyeli Reşid gibi başka büyük nakkaşlar da yetişmiştir. [3]

Nakkaşlar, Osmanlı sarayı için çalışan sanatçılar ve zanaatkârlar teşkilatı olan ehl-i hiref içinde en önemli bölüğü oluşturmaktaydılar. Nakkaşlar yazma eserlerin bezenmesi (müzehhiplik), resimlenmesi (musavvirlik), metinleri sınırlayan cetvellerin çekilmesi (cetvelkeşlik) ve boyaların hazırlanması (renkzenlik) gibi kitap sanatlarıyla ilgili işlerin dışında, kalem işi ya da çini desenleri gibi mimari süslemelerin tasarlanması; ahşap ve mukavvadan yapılan küçük sandıkların bezenmesi; çadır, otağ, halı ve kumaş gibi dokumalarda kullanılan desenlerin hazırlanmasından da sorumluydular. [4]

Selçuklu Sultanları gibi Osmanlı Sultanları da saraylarında nakkaşhaneler kurarak nakkaşların çalışmalarına kolaylık sağladılar. Fatih’in nakkaşbaşı Sinan Bey idi. Sinan Bey'in batıda öğrenim görerek gelmesi ile Padişahların portrelerini minyatür olarak yapma geleneği ortaya çıkıyordu. Minyatürcülük Fatih zamanından sonra ve özellikle Sinan Bey'in çalışmalarından sonra Osmanlı kültüründe önemli bir meslek olarak önem kazanmıştı. Bu ilgi sonucunda Osmanlı minyatür sanatı Topkapı Sarayı hazine kütüphanesinde ve İstanbul Üniversite kütüphanesinde birçok eserlerin ciltleri arasında 15.000 kadar minyatür adeta milli galeri halinde bir araya toplanmasını sağlayacak bir zenginliğe ulaşmıştır.  Bu minyatürlerin pek çoğu Kanuni Sultan Süleyman zamanında ve ondan sonra yapılmış eserlerdir. Bu milli resim hazinesi bugüne kadar dünyaya çok az tanıtılabilmiştir. [5]

Fatih Sultan Mehmed, Papa kanalıyla ünlü ressamlardan bazılarının İstanbul’a göndermesini istemişti. Bunun üzerine, Rönesans döneminin tanınmış ressamlarından Matteo di Pasti, Costanzo di Ferrara ve Gentile Bellini İstanbul’a gönderildi. 1479’da sarayda çalışmalarına başlayan bu ünlü ressamlar, sultanın ve yakınlarının portrelerini ve madalyonlarını yaptılar. Buna karşılık Nakkaş Sinan Bey’de İstanbul’dan İtalya’ya gönderildi. Sinan Bey, İtalya’da çağın ustalarından Maestro Paola’nun yanında çalıştı. Sinan Bey’in batı resmi etkisi altında kaldığını gösteren Fatih'in güllü portresini, bu geziden döndükten sonra yaptığı bildirilir. Portre onun sanatının kuvvetini ve sınırlarını göstermektedir. Anatomi çalışmaları yetersiz olduğundan vücut bol elbiselerle ustalıkla örtülmüştür. Elbiselerin kıvrımları 15. yy. yukarı İtalya resim üslubunun etkilerini göstermektedir. Bununla beraber portre Fatih’in kuvvetli şahsiyetini ikna edici bir tarzda göstermektedir. Hükümdarın kuvvetli endamı tamamıyla ferdi bir portre etkisi bırakıyor. Geniş elbiseler sağlam ve değişmez renklerle cömertçe resmedilmiş olup uygun bir fon teşkil eder. [6]

Fatih Sultan Mehmet, Nakkaş Sinan Bey tarafından çizildiği düşünülen minyatürü

KAYNAKÇA

 

Not: Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, Resim,Tablo, kaligrafi, ebru, Fotoğraf, minyatür, hat, sedef, el işi, oya, bezeme, Telkari, kazaziye  benzeri çalışma  ve araştırmalarınızı, sitemize üye olarak ,  bize başvurarak ESA'da paylaşarak kültürümüze katkıda bulunabilir, kendinizi ve ürünlerinizi tanıtabilirsiniz.

 BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM  veya s_kuzucular@hotmail.com

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da