Mitos Nedir
Mitos kelimesi Antik Yunanca kökenli mythos/muthos “söylenen ya da duyulan söz” ,anlatı, hikâye, öğreti, “geçmişte konuşulanları yeniden konuşmak”,[1] gizli bilgileri anlatmak anlamlarına gelir. [2]Diğer dillere de mit, mitos, mitose şekillerinde geçmiştir. Alm. Mitose, Osmanlıcadaki karşılığı, esatir, usture, (asılsız ve boş sözler[3] ) günümüz Türkçesindeki karşılığı ise, efsane, söylence şeklindedir. Mitleri, mitosları inceleyen bilime ise mitoloji denir. Günümüz Türkçesinde mitos için söylence, mitoloji için ise “söylenbilim” veya “söylencebilim “ kelimeleri türetilmiştir.
Daha ziyade “tanrılar veya insanüstü varlıklara ilişkili hikâyeler” olarak tarif edilen mitoslar, muhtemelen yeryüzündeki ilk edebi eserler de olmaktadır. Mitlerin dinler ile olan alakası “dinler mitoslardan mı çıktı. Mitoslar mı dinlerden çıktı” belirsizliğini her zaman yaşatmaktadır.
Mitler, ortaya çıktıkları toplumların din veya kültürlerindeki evrenin, dünyanın, yeryüzü şekillerinin, bitki ve hayvanlarının yaratılış tahayyüllerini ve inançlarını ortaya koyan anlatılar olmaktadır. Mitleri inceleyen bilim dalına ise mitoloji denir. Mitlerin temel yapısını inançlar, din ve ritüeller oluşturur. Mitoslar genellikle “bir şey nasıl ortaya çıktı veya yaratıldı “ sorusuna cevap niteliği taşıyan anlatılardır. Mitosların kökeninde evren, dünya, insanlar, yeryüzü şekilleri, hayvanlar, bitkiler, aletler vb nasıl oluştu sorularının hayali cevapları yatmaktadır. Bu olağanüstü şeyleri olağanüstü varlıklar veya insanlar yapabileceğine göre bu cevaplardan tanrılar, tanrıçalar, onların kutsadığı rahipler, krallar ve çok tanrılı dinler ortaya çıkmıştır. Ahaliyi yönetenlerin de tüm bu tasavvurları kullanarak politik güç ve iktidarı muhafaza etme kudreti olarak kullanacağı açıktır.
Mitlerin tüm kültürlerde benzer nitelikler ile ortaya çıkması insanlığın ortak bir bilinci veya şuuraltı ürünü olduğunu göstermektedir. İnsanlığın gizemleri ve güçleri anlamak, tanrısal kudret ile iletişim kurmak ihtiyacından doğan mitoslar hemen bütün kültürlerde; toplumsal düzenlerin, dinlerin, tanrıların soyundan geldiğine inandırılan hanedanların ortaya çıkış nedenleri de olmaktadır. Mitoslar her ne kadar siyasi erkin ahaliyi zapturapt altına alma yolu haline getirilse de; “ doğa nasıl ve niye yaratıldı” sorularından kaynaklanan hayali cevaplar olma özelliğini de asla kaybetmemiştir.
Mitoslar genellikle tanrılar, tanrıçalar, evlatları, soylu kişiler, asiller, kahramanlar ve doğaüstü varlıkları, belli dini inançlar içinde anlatan efsanelerdir. Mitoslar, dini amaçlarını, tanrı, tanrıça öyküsü olma özelliklerini yitirdiklerinde veya başka niteliklere büründüklerinde folklorik bir tür, masal veya efsane haline gelir.
Mitlerin Oluşum Nedenleri
Mitlerin ortaya çıkışı pek çok sebebe dayandırılabilir. İlk ortaya çıkış nedenlerinden ilkinin, evren, dünya, insan, coğrafik şekiller, bitkiler ve hayvanlar nasıl meydana geldi sorularına ilkel insanların verdikleri bilinçaltı ve hayali cevapları olabileceği açıktır. Tüm bu sorulara bilimsel cevaplar bulamayan ilkel insanlar, tüm bunları oluşturan güçlerin doğaüstü varlıklar, tanrılar ve tanrıçalar olabileceğini düşünmüş olmalıdır. Mirlerdeki ana hususlara bakılınca mitlerin ortaya çıkış nedenlerinden birisinin bu olabileceği ortaya çıkmış olur. İlk mit örneklerini yazıya geçirmiş olan Sümer, Babil, Akad, Mısır uygarlıkları krallarını tanrılar ve tanrıçalar ile ilişkilendirmekte, kralları tanrıların oğlu veya onlar tarafından kutsanmış varlıklar olarak göstermektedir. Buradan hareketle mitlerin idareyi ele geçiren kişilerin halkı itaate mecbur bırakmak için uydurdukları dini inançlarla örülmüş efsaneler olduğu düşünülebilir. Yaratılışa dair bu inançlar üzerine kurulan pagan dinleri krallarını tanrıların oğlu veya soyundan gelen kutsal kişiler olarak göstermiştir.
Mitler ve Çok Tanrılı Dinler
Mitos ve Mit, çok tanrılı dinlerin dinsel inançları ile de alakalı olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, Sümer, Mezopotamya kültürleri, Hint, Yunan ve Roma uygarlıklarına ait söylencelere mit veya mitos denmesinin nedenleri bunlardır. Mitosların ana hatlarında kutsal ve dinsel özellikler, tanrılar, tanrıçalar, onların eylemleri ve serüvenleri sonucu ortaya çıkan, alet, edevat, doğal bir oluşum vardır. Zeus’un şimşekleri yaratması, Venüs’ün cezalandırılıp yıldız yapılması, Poseidon’un fırtınlar ve dev dalgalar oluşturması, Narsisos’un nergiz çiçeğine dönüşmesi, Daphne’nin defne ağacına dönüşmesi, Ares’in Adonis’i yaban domuzuna öldürtmesi vb.
Mitoslar çok tanrılı dinlerdeki tanrılar, tanrıçalar, çocukları, ilişkide bulundukları insanlar arasında yaşandığı hayal edilen serüvenleri anlatırlar. Bu anlatıların arka planında ise antik çağ insanlarının dünya, evren, dağlar, denizler, göller, dereler, ırmaklar, çağlayanlar, mevsimler, yıldızlar, gezegenler, bitkiler, hayvanlar vb nasıl meydana geldi sorularına verilmiş cevapları barındırmaktadır.
Mitoslar, ortaya çıktıkları toplumların inançlarını, duygularını, eğilimlerini, hatta ritüellerini de ortaya koymaktadır. Çok tanrılı dinlerdeki toplumların inandıkları tanrıların serüvenlerini anlatan mitoslar; antik çağ insanlarının dünyanın nasıl yaratıldığı, yıldızların, coğrafik şekillerin, bitki ve hayvanların vb nasıl ortaya çıktıklarına dair inançları ve cevapları olmaktadır. Böylece, mit, destan, masal ve efsane irtibatları ortaya çıkmış olur.
Mitoslara pagan dinleri meydana getiren anlatılar olarak da bakmak gerekir. Mitoslar çok tanrılı dinlerin tanrılarının serüvenlerini anlatırken, bu tanrıların hayvanları bitkileri, mevsimleri coğrafik şekilleri nasıl meydana getirdiklerine dair tasavvurlarını da dile getirmiş olur. Mitosları destan, efsane ve masallardan yönleri işte bu dinsel inançlar ve tasavvurlar olmaktadır.
Mitos Efsane Masal Destan ve Ayin Alakası
Özetlemek gerekirse, mitoslar, ilkel insanların evren, insan, doğa, hayvan ve bitkiler nasıl meydana gelmiş olabilir sorularına verdikleri hayali cevaplardır. Bu sorular ilk önce mitoslardaki hayali cevapları ortaya çıkarmış, sonra tasavvurları yani efsaneleri ortaya çıkmış, daha sonra da pagan dinleri meydana getirmiştir. Şu halde mitoslar, pagan dinlerini tanrı ve tanrıçaları da yaratmıştır denilebilir.
İlkel insanlar önce mitosları üretmiş, ürettikleri mitoslardaki tanrılara inanmış, sonra da bu tanrılara tapmaya da başlayarak ayinler düzenlemiştir.
Mitoslar diğer yandan ayinlerin de oluşmasına zemin hazırlamış olan bir faktördür. Örneğin, Antik Yunanlıların bereket tanrısı Dionsos adına önce mitoslar oluşturmaları, daha sonra da hasat zamanlarında Diyonsos adına şenlikler düzenlemeleri, Artemis veya Apollon adına şehirler inşa edip, tapınma törenleri ve ayinleri geliştirmeleri, mitoslar ile ritüeller arasındaki ilişkileri ortaya koymuş olur.
Bu bağlamlarda düşününce mitosların; efsane, masal, destan ve hikâyelerden farkı ortaya çıkar. Mitlerde pagan dinlerdeki inanç sistemlerinin derin bağlantıları, pagan tanrılarının serüvenleri, eylemleri ve özellikleri gözükür. Mitlere en yakın tür olan günümüz efsanelerinde pagan tanrılarının kimlikleri, serüvenleri kaybolmuş olsa bile olağanüstü bir olaya dayalı bir şeye kesinkes inanmak yönü varlığını korumayı sürdürmüştür.
KAYNAKÇA
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Mitoloji
[2] Arş. Gör. Duygu METE, ESKİLERİN MASALLARI: KLASİK VE MODERN MİTOLOJİDEN POSTMODERN ANLATIYA DİN BİLİMLERİNDE MİTOLOJİ, AKRA KÜLTÜR SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ 2020 (S.21) c.8 / s.75-93[
3] Şerafettin Gölcük, “Esatir”, Türkiye Diyanet Vakfe İslam Ansiklopedisi, C. XI, 1995, s. 359-360