Mor Salkımlı Ev Hakkında Konu Özet İnceleme Halide Edip

15.11.2016

Mor Salkımlı Ev Hakkında Konu Özet İnceleme Halide Edip





Mor Salkımlı Ev

“İçimde, mor salkımlı bir ev var, Beşiktaş taraflarında idi. Çocukluğum, o evde geçti, gittim, aradım, bulamadım, yanmış... Onu yazacağım.”          Halide Edip Adıvar

Mor Salkımlı Ev'de, ülkesinin tarihine hem bir aydın, hem de bir eylemci olarak büyük katkılarda bulunmuş bir yazarın yetiştiği yılları okuyacaksınız. 
(Tanıtım Bülteninden ) 
 

ROMAN VE YAZAR HAKKINDA

Mor Salkımlı Ev, Halide Edip Adıvar'ın ilk çocukluk günlerinden 1918 yılına, Halide Edip Adıvar 36 yaşına kadarki hayat hikâyesini anlattığı bir anı kitabıdır. Eser, bir yandan Halide Edip’in çocukluğunu, yetişme yıllarını, ilk yazılarını, ilk evlilik ve ayrılığını anlatırken;  bir yandan da Millî Mücadele dönemini ve imparatorluğun son dönemlerini ortaya koymuş olur.

Eser ilk önce İngilizce olarak yayımlanmıştır (Memoirs of Halide Edip, Londra, 1926) Türkçe olarak ise 1955 yılında Yeni İstanbul Gazetesi'nde tefrika edilmiş, 1963 yılında ve yazarın ölümünden hemen önce kitap olarak yayımlanmıştır. Yazar, eserin birinci bölümünde anılarını üçüncü tekil kişi anlatımı ile kaleme almış, ikinci kısımdan itibaren birinci tekil şahıslı anlatıma geçmiştir.[1]

Mor Salkımlı Ev, yazarın iki anı kitabından ilkidir. Bu eser, 'hürriyet imtihanından kim bilir kaç kez alnının akıyla geçmiş bir yazarın, o hürriyet imtihanına savruluş çağını dile getirmektedir.”
Selim İleri [2] İkinci kitap, 1918-1923 yıllarındaki anılarını içeren Türk'ün Ateşle İmtihanı'dır. Eser MEB tarafından “100 Temel Eser “arasına alınmış öğrencilere ve öğretmenlere tavsiye edilmiştir.

 

 

ESERİN ÖZETİ

Halide Edip, 1882′de Beşiktaş’ta dünyaya gelmiştir.  Mehmet Edip Bey’in kızı olarak Mor Salkımlı Ev’de hayata alışmaya başlar. Evin kendisi, Halide Edip’in hafızasında Mor Salkımlı Ev olarak kalmıştır. Bu ev, yarım asırdan ziyade, bazen da her gece, Halide Edip’in rüyalarına girmiştir.

 Ailesi zaman zaman bu evden ayrılmakta ama tekrar dönmektedir. Halide’nin annesi Bedrifem Hanım, o daha çok küçükken verem hastalığına yakalanarak hayat veda eder. Halide, onu çok az hatırlamaktadır.

Mor salkımlı evde ‘Haminne’ diye hitap ettiği anneannesin onu büyütmektedir. Haminnesi Eyüp Sultanlı Nakiye Hanım Mevlevi düşüncesine bağlı merhametli, cömert,  her şeyini yoksullara dağıtmaya çabalayan bir insandır. Haminne’siyle birlikte sütninesi Hatice ile de çok iyi anlaşmaktadır. Halide’nin annesinin ilk evliliğinden olan Mahmure ablası da onun yakınındaki insanlardan biridir.  

Babası Mehmed Edip işi gereği bazı geceler sarayda kalmaktadır. Halide, annesinin ölümünden sonra babasının sarayda kaldığı bir gece  ‘Babamı isterim!’ diye kriz geçirmiş, ev halkı onu saraya babasının yanına götürmüştür.

Mehmed Edip Bey, bir başkasıyla evlenerek Yıldız’da bir ev taşınır. Halide yeni üvey annesi ile tanışır. Üvey annesine ısınsa da Çevreye alışmamıştır.  Sürekli olarak Mor salkımlı evi ve oradaki yakınlarını özlemektedir. Babası Mehmed Edip Bey,  katı bir babadır.  Babası ona lacivert kısa elbiseler giydirmekte İngiliz usulüyle eğitip yedirip içirmektedir. Halide, babası ve üvey annesinin yanında hiç de rahat edememekte, kendini yalnız hissetmektedir.  

Küçük Halide, Kiria Eleni adlı bir Rum kadının işlettiği bir çocuk yuvasına verilmiş bu yuvada ki tek Türk çocuğu olarak yetişmeye başlamıştır. Kiria Eleni’yi çok sevmiş ve bu yuvada kendini mutlu hissetmeye başlamıştır.  Fakat babasının evinde çektiği sıkıntı ve yalnızlık onun hastalanmasına neden olmuş ve babası onu mor sal­kımlı eve göndermek zorunda kalmıştır. Halide Haminnesine ve diğer yakınlarına yeniden kavuşmuş olur.

Mor salkımlı evde, Halide, içe kapanık bir çocuk haline dönüşmüştür. Saraylı Hanım teyzesi ona Afrika Seyahatnamesi adlı bir kitap verir. Halide, okuma zevkine bu kitap ile ulaşır. Babası, ondaki okuma arzusunu görünce okuması için ona özel hocalar tutmaya başlar.  

Halide’nin arka arkaya iki üvey kız kardeşi dünyaya gelir. Üvey kardeşlerine Nilüfer ve Nigâr. Adlarını koymuşlardır. Bir süre sonra Halide’nin dayısı ve büyük babası mor salkımlı evde vefat etmiştir. Halide ve Haminnesi Üsküdar’daki ibrahim Efendi Konağı’na taşınırlar. Halide bu evde piyano dersleri almaya başlar. Konağa gelen Ahmet Ağa, Halide’ye Battal Gazi, Ebu Müslim gibi eserler verip okutmuştur. Bu eserler onun hayal gücünü beslemiş ve bu eserlerden çok hoşlanmıştır. Ahmet Ağa, onu Karagöz ile de tanıştırır.

Saraylı Hanım teyzesi ile babası evlenince eski üvey annesi bu durumdan çok rahatsız olur. İki hanım arasında tartışmalar ve krizler yaşanmaktadır.  Bu kavgalardan sıkılan Halide ömrü boyunca evlilikten nefret edecektir.  Babası evdeki huzursuzluğa son vermek için iki eşini ayrı yerlere yerleştirir ve Halide tekrar mor salkımlı evde Saraylı Hanım teyzesi ile yaşamaya başlar.

Halide Üsküdar Amerikan Kız Kolej’ine gönderilir. Bu okulda Rıza Tevfik’ten ders almaktadır. Rıza Tevfik, ona mistisizmi ve folkloru tanıtmıştır. 1899′da tekrar Amerikan Kız Kolej’ine devam eder. Burada din üzerine düşünmeye başlar ve kolejin kütüphanesinde Hıristiyanlığı araştırır.

1900′de matematik dersinde yetersiz olduğunu fark eden Halide, dönemin ünlü matematikçi ve pozitivisti Salih Zeki Aktay’dan ders almaya başlar.  Salih Zeki, Halide’ye çok tesir etmiştir. Ona hayranlık duymaya başlar..1901′de Amerikan Kız Kolej’inden mezun olan ilk Türk kızı olarak mezun olur ve aynı yıl Halide kendisinden yaşça büyük  hocası Salih Zeki ile evlenir.  Salih Zeki ile Meteoroloji binasındaki evlerinde yaşamaya başlar. Günlerini okuyarak çevir yaparak ve çoğu zamanda sıkılarak geçirmektedir. 1903′de ilk oğlu, on altı ay sonra da ikinci oğlu dünyaya gelir.

1908′de Meşrutiyetin ilanı ile Tevfik Fikret’in başyazarlığını yaptığı Tanin gazetesinde yazılar yazmaya başlar.  Ama Halide Edip, serbest kadın fikirleri yüzünden tehdit edilir. Ama o, farklı dergilerde kadın haklan ile ilgili fikirlerini yazmaya devam eder. Bu arada İngiliz gazeteci İsabel  Fry ile tanışır.

1909′un 31 Mart’ında Tanin matbaası basılarak tahrip edilmiştir. Halide Edip de kara listededir. Bu yüzden bir süre Amerikan Kız Koleji’nde saklanmak zorunda kalır. Tehlike artınca iki oğlu ile birlikte Mısır’a gider.  Mısır’da ilken Isabel Fry’in daveti üzerine İngiltere’ye gider. Orada entelektüel bir çevre tarafından takip edildiğini ve tanındığını görünce çok sevinir.

1909′da İstanbul’a döndükten sonra roman çalışmalarına devam eder ve  “Heyula, Raik’in Annesi “ adlı eserini yayınlar. Darülmuallimat’da ve İdadi’de öğretmenlik yapmaya başlar ve bu görevi beş yıl devam edecektir.  1910′da Kocası Salih Zeki bir kadınla daha evlenmek isteyince Halide buna karşı çıkar ve Salih Zeki’den boşanır.  Dokuz senelik evlilikleri bu yüzden sona erer. Babasının Fazlıpaşa Yokuşu’nda tuttuğu eve yerleşir.  Orada uzun bir hastalık geçirir.

1910-1912 yılları arasında Türk Ocağı’na girer. Fakat Türk Ocağındaki bazı arkadaşları ile fikir ayrılıklarına düşmüştür. Bir süre sonra Ziya Gökalp ile yollan ayrılır. 1912′de Balkan Muharebesi patlak verince Halide, Teali-i Nisvan Cemiyeti’nin faaliyetlerine katılır. Bir hastanede gönüllü olarak çalışır. Bu görevi esansında Adnan Adıvar ile tanışır. Memleketi yakından tanıma fırsatı bulur. 1913′de Balkan Savaşı son bulunca öğretmenlik ve diğer görevlerinden ayrılır.

Halide Edip, öğretmenlikten istifa edince bu defa da Kız Mektepleri Umumi Müfettişliğine getirilir. Bu görevi dolayısıyla İstanbul’un arka mahallerindeki fakir insanların hayatını yakından görme fırsatı elde eder. İstanbul’u Sokak Sokak dolaşmış, eski ve izbe semtler ile oralarda yaşayan insanları ve sokakları gözlemlemiştir. Bu gözlemlerinden birçok roman çıkaracaktır.

 1914′de I. Dünya Savaşı çıktığında aynı görevi sürdürmektedir. 1916′da Cemal Paşa’nın daveti üzerine maarifçi olarak Lübnan’a gider. Buralarda mektep açma faaliyetlerini üstlenmesi için görevlendirilmiştir. İşlerini tamamlamak için Günde 16 saat çalışmaktadır.

Lübnan da görevli iken 1917′de Adnan Adıvar’la evlenir.  Lübnan da iken babasına vekâlet yollamış, Adnan Adıvar ile bu şekilde evlenmiştir.  Sonunda Adnan Adıvar, Lübnan’a yanına kadar gelmiş oradan Tatil için Türkiye’ye dönmüşlerdir. Lübnan’a tekrar döndüklerinde orada Kenan Çobanları’nı yayınlar. Mart ayında okullar kapanınca Halide Edip tekrar İstanbul’a döner.

İGİLİ LİNKLERİMİZ

İLGİLİ LİNKLERİMİZ

 

Sinekli Bakkal Basımı, Yazımı Konusu Çatışmaları Halide Edib Adıvar

Halide Edib Adıvar Kalp Ağrısı Konu Özet İnceleme

Halide Edip Adıvar Hayatı Eserleri Edebi Kişiliği

Vurun Kahpeye Roman Özeti ve İnceleme Halide Edip

ATEŞTEN GÖMLEK Özeti Halide Edip Adıvar

Sinekli Bakkal Özeti ve İnceleme Halide Edip

Mor Salkımlı Ev Hakkında Konu Özet İnceleme Halide Edip

Mor Salkımlı Ev Özeti Halide Edip

Sinekli Bakkal Basımı, Yazımı Konusu Çatışmaları Halide Edib Adıvar

“Halide Edip Adıvar Tatarcık Hakkında Konusu Özeti

Halide Edip Adıvar Zeyno’nun Oğlu Hakkında İnceleme ve Özeti

Halide Edib Adıvar Kalp Ağrısı Konu Özet İnceleme

Akile Hanım Sokağı Hakkında Konu Özet ve Halide Edip

Halide Edip Adıvar Yolpalas Cinayeti Konusu ve Özeti

Sevda Sokağı Komedyası Hakkında ve Özeti Halide Edip Adıvar

Seviyye Talip Hakkında Bilgiler Özeti ve Halide Edib

Dağa Çıkan Kurt ve Halide Edip Adıvar Hakkında

KAYNAKÇA


[1]  https://tr.wikipedia.org/wiki/Mor_Salk%C4%B1ml%C4%B1_Ev

[2] https://www.kitapyurdu.com/kitap/mor-salkimli-ev/25145.html




0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar