Mübaşir

18.12.2017
Mübaşir
 
 
Mağdur olan kızı yazın görmüştüm. 
El etti ardından vardım mübaşir. 
Yanına gidince hemen durmuştum. 
Kapıyı açınca sordum mübaşir. 
 
 
Dedi beni götür Ordu'ya  doğru, 
Hayhay  diye cevap verdim mübaşir. 
Birisi' ne telle  attım bir çağrı, 
Gazladım taksiyi sürdüm mübaşir.
 
 
Tam da Suşehri' ne girdim girmedim, 
Dur deyince bu kız, durdum Mübaşir. 
İnan sebep nedir diye sormadım.
Bu gibi işlerde kurdum Mübaşir. 
 
 
Biraz sonra gelip öne oturdu,
Bastım gaza yolu, yordum mübaşir. 
Sözleriyle  beni yedi bitirdi
Ağayım, paşayım, lordum Mübaşir.
 
 
Ne uzunmuş Sivas Ordu arası.
Dediği sokağa girdim Mübaşir. 
Eliyle gösterdi  evim burası
Bu yol süresince kördüm Mübaşir.
 
 
Kapıyı açtım ki naziklik edem,
Açılan bağrını gördüm Mübaşir.
Devrildi üstüme bilmem ki neden,
Kolumu beline sardım Mübaşir. 
 
 
Aniden dönüp de öpünce beni, 
Yeni alevlenen kordum Mübaşir. 
Dağlanan yüzüme değince teni,
Ateşte parlayan nardım Mübaşir. 
 
 
Düşünce  belimden her iki eli, 
Bir köle misali hürdüm Mübaşir. 
Sordu, yolculuğun nedir bedeli
Hakkım neyse almak, derdim mübaşir. 
 
 
Demez mi üzerimde beş para yok. 
Astım suratımı gerdim mübaşir. 
Dedi eve gidek, verecek şey çok.
Elimle yüzüne vurdum mübaşir. 
 
 
Bağırıp bıraktı kendini yere, 
Belki gururunu kırdım mübaşir. 
Haline üzüldüm binlerce kere,
Param olmasa da, mert'im mübaşir. 
 
 
Sese çıkan konu komşu ahali, 
Epeyce çoktu, ben birdim mübaşir. 
Korkup da sıvıştım postum pahalı.
Kaçmasam dayağı yerdim Mübaşir. 
 
 
Gittim yakındaki bir karakola.
Sığınıp rahata erdim Mübaşir. 
Sanmıştım tamamen bitti bu çile. 
Nerde ! Suçtan kale, ördüm Mübaşir. 
 
 
Duydun mu  üstüme atılan suçu, 
Darp, Hakaret. Hepten şerdim Mübaşir.
Şahit olanların sanki şu üçü, 
Vallah orda yoktu, yardım mübaşir. 
 
 
Bu dertli başımdan geçen olayı,
Gözünün önüne serdim Mübaşir. 
Buradan tüymenin yok mu kolayı, 
Kurbanım toprağım yurdum Mübaşir. 
 
 
zekeriya duman
 
 
 
 
(Adliyelik bir olayın, şiirleştirilmiş halidir...)
Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da