KategorilerEDEBİYATDivan Nesri Mesnevi TarihMuhakemetü'l Lugateyn’den Orijinal Örnekler ve Çeviri

Muhakemetü'l Lugateyn’den Orijinal Örnekler ve Çeviri

22.03.2022

 

 

 

 

Muhakeme­tü'l Lugateyn, Çağatay şairi ve devlet adamı Ali Şir Nevai’nin yazmış olduğu ve Türkçe’nin Farsça’dan daha üstün bir dil olduğunu savunduğu hacmi küçük kıymeti büyük bir kitabıdır. “ Muhâkemet-ül-Lugateyn elli sayfalık küçük bir eserdir.  Fakat hacim bakımından küçük olan bu kitap, muhtevasının değeri ile deryalar kadar büyüktür. “ [1]

Muhakeme­tü'l Lugateyn, sözlük anlamı ile "İki Dilin Duruşması veya İki dilin yargılanması " manasına gelmektedir. [2]

Muhakemetü'l Lugateyn, Kaşgarlı Mahmut’un yazdığı Divan’ı Lüğat Üt Türkî’ nin amacını tamamlamak gayesini taşır. Divan-ı Lüğat üt Türki Araplara Türkçeyi öğretmek maksatlı ve Türkçenin ne kadar üstün bir dil olduğunu kanıtlamak maksadı ile yazılmış iken;  Muhakemetü'l Lugateyn ise Türkçenin Farsçadan ne kadar üstün bir olduğunu kanıtlamak amaçlı yazılmıştır.

 

 Alıntılarla Muhakemetü'l Lugateyn : İçeriği Önemi ve A. Şir Nevai

 Ali Şîr Nevaî Hayatı Edebi Kişiliği ve Eserleri

Ali Şir Nevai Hayatı ve Şiirleri ( 15. yy )

Mecâlisü'n-Nefâis Edebiyatımızda İlk Tezkire Ali Şîr Nevâî

 Ali Şir Nevai Şiirleri

 

Muhakemetü'l Lugateyn’den Orijinal Örnekler ve Çevirisi

 

Orijinal

1-Türk nazmıda çü min tartıp â  alem
Eyledim ol memleketni yek-kalem

2-Tört dîvân birle nazm-ı Penç Genc
Dest birdi çikmeyin endûh u renc

3-Nazm nesrim kâtib-i tahmîn-şinâs
Yazsa yüz ming beyt iter irdi kıyâs

4-Bilig tahtı üzre çıkıp olturay
Hayâl ilçisin her taraf çapturay

5-Nümûdâr-ı resmi riyâset kılıp
İbâ eylegenge siyâset kılıp

6-Me ânî sipâhını cân mülkidin
Ni cân mülkidin lâ-mekân mülkidin

7-Yasak birle yitkürmeyin fevc fevc
Ki tutsun çirigni hazîz velî evc

8-Memâlik ki tab  eylemiş irdi feth
Ol iklîm kim bolmamış irdi feth

9-Ni iklîm bel kim cihân kişveri
Ki tapmış idi feth-i İskenderî

10-Niçük kim Sikender kizip huşk u ter
Musahhar kılay nazm ile bahr u ber

11-Ki ya nî çikip hâme-i hoş-hırâm
Sikender işige kılay ihtimâm

12-Key bilig mülkin eylegen teshîr
Nîze-i kilk birle â  âlem-gîr

13-Çün çikip til salâ-yi nazm salıp
Dehr mülkin bu tîğ birle alıp

14-Nazm kişver-sitânı hem sinsin
Belki sahib-kırânı hem sinsin

15-Yana bu kim alar kılurda rakam
Fârsîni meger ki irdi kalem

16-Ki ni kim kilk savtı saldı sadâ
Fârsî lafz birle taptı edâ

17-Fârsî bilgen eyledi idrâk
Lîk mahrûm kaldılar Etrâk

18-Sin çü nazmıngnı Türktâz itting
Fârsî tildin ihtirâz itting

19-Dehr ara Şeh çü Türk vâkı dur
İl ara Türk lafzı şâyi dür

20-Çün bu ma nîni eyleding melhûz
Türk ulus dağı boldılar mahzûz

21-Kerem eylep ikki kolum koldangız
Söz iklimi sarı mini yoldangız

22-Bu vâdî ara hızr-ı râhım bolung
Kayan yüz kitürsem penâhım bolung

23-Burundın çü kördüngüz yârlık
Besî yitti sizdin meded-kâlık

24-Kiçik irkenimdin bolup kaşıma
Uluğ müdde â saldıngız başıma

25-Çü allımğa kilgen biyik tağ idi
Taşı itik ü yolı bortağ idi

26-Bu bortağlığ birle yüz pîç anga
Çıka almağu dik kişi hîç anga

27-Çıkarğa çü kıldım â  azîmet dürüst
Kadem urdum ol â  akbe yolığa cüst

28-Kılay dip makâm ol felekveş serîr
İtik taş ayağımğa irdi harîr

29-Kadem urmağım bî-müdârâ bolup
Kim ol hâre yolumda hârâ bolup

30-Min haste ki bu rakamnı çiktim
Tahrîri içün kalemni çiktim

31-Yazmakka bu â  ışk-ı câvdâne
Maksûdum imes idi fesân 

32-Çün Farsî irdi nükte şevki
Azrak idi anda Türk şevki

33-Ol til bile nazm boldı melfûz
Kim Farsî anglar oldı mahzûz

34-Min Türkçe başlaban rivâyet
Kıldım bu fesâneni hikâyet

35-Kim şöhreti çün cihânğa tolğay
Türk ilige dağı behre bolğay

36-Niçün ki bu kün cihânda etrâk
Köptür hoş-tab  u sâfî-idrâk

37-Özümdin işim ye s-i câvid olup
İşimdin köngül dağı nevmîd olup

38-Kulağım bu hâlet ara pür-hurûş
İşitti ki dir irdi ferruh-sürûş

39-Ki ay bülbül-i zâr-ı elhân-serâ
Velî söz riyâzıda destân-serâ

40-Nevâ içre ming lahn sâzıng kanı
Desâtîn-i hâtır-nevâzıng kanı

41-Sanga ança hak lutfı vâki  durur
Ki tâ Türk elfâzı şâyi  durur

42-Bu til birle tâ nazm irür halk işi
Yakîn kılmamış halk sin dik kişi

43-Sanga Türk ekâlimin eylep rakam
Ezelde nasîb eylemiş yek-kalem

44-Nasîb itti sini merz-bâ
Sinân-ı kalem birle tîğ-ı zebân

45-Ki bu mülk ara kahramân bolğa sin
Ulus içre sâhib-kırân bolğa sin


GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ 

1-Türk şiirinde ben bayrak açıp, o memleketleri tek kalem eyledim.
2-Dört divan ile Beş mesnevi el verdi, bundan sonra sıkıntı ve eziyet çekmeyin.
3-Düzyazı ve nesrimi bilenlerin tahminine göre, hepsi yazılsa yüz bin beyit ederdi
4-Bilgi tahtı üzerine çıkıp oturdum, hayal elçisini her tarafa gönderdim.
5-Hakanlığımı herkese ilan ettim, razı olmayanlara cezasını verdim.
6-Maânî askerlerini can ülkesinden, ne cân ülkesi belki mekânsızlık ülkesinden;
7-Hazırlayarak kafile kafile gönderdim ki askerini yer, belki gök tutsun.
8-Ülkeler ki şâirlik tabiatı feth etmişti, onlar daha önce feth edilmemişti.
9-Ne ülke belki cihân ülkesi, İskender in fethi ile bulunmuştu.
10-Nasıl ki İskender yaş kuru gezmişti, ben de şiirle karayı ve denizi emir altına aldım.
11-Ki yâni hoş salınan kalemi çektim, İskender in işine özen gösterdim.
12-Ey bilgi ülkesini büyüleyen, kalem mızrağıyla alemi fetheden;
13-Dil çekip şiir salasını salarak dünyayı bu kılıçla alan;
14-Şiir ülkesi sensin, belki padişahı sensin.
15-Yine hikâye ederken, eserlerini Farsça yazdılar.
16-Ne zaman kalem sesi yükseldiyse, Fars diliyle eda verdiler.
17-Farsça bilenler anladı, fakat Türkler mahrum kaldı.
18-Sen şiirini Türkçe ile yazdın, Fars dilinden sakındın.
19-Dünyada Padişahlar Türkdür, ülkelerde Türk Dili yaygındır.
20-Bu mânâyı düşünebildiğin için, Türk Ulusu da memnun oldular.
21-İyilik edip iki elimden tuttunuz, söz ülkesine doğru beni götürdünüz;
22-Bu yolda yolumun Hızır ı olun, ne zaman gelsem sığınağım olun;
23-Önceden dostluk gördünüz, sadece sizden yardım geldi;
24-Ben daha küçük yaşlarda iken karşıma çıktınız, başıma büyük davalar açtınız;
25-Zira önüme gelen büyük bir dağ idi, taşı sert, yolu bozuk idi ;
26-Bu bozuklukla beraber yüz kıvrımdan dolayı, ona, hiçbir kişinin çıkması mümkün değil.
27-O yola çıkarken dürüstlüğü şiar edindim, o çirkin yola çalışarak ayak bastım.
28-Felek gibi taht kurayım dedim, sert taş ayağıma ipek gibi yumuşadı.
29-O yola ayak bastığımda dost görünmeyen ve sert taş gibi görününeler yolumda yumuşak ipek oldu.
30-Ben hastayken bu yazıyı yazdım, yazabilmek için kalemi ele aldım.
31-Maksadım bu taze aşkı yazmaktı, hikâye yazmak değildi.
32-Çünkü şiir zevki Farsça idi, onda Türkçe daha azdı.
33-Şiir o dille yazılmaya başlandı, Farsça anlayanlar hoşlandılar.
34-Ben yazdıklarım için Türkçe yi kullandım, bu mesneviyi de hikâye ettim.
35-Şöhreti tüm cihana doldu, Türk illeri de kısmetini aldı.
36-Madem ki bugün cihanda Türkler çoktur, hoş tabiatlı ve temiz anlayışlıdır.
37-Kendimden işim ümitsizlikte yenilendi, işimden gönül dahi ümitsizlendi.
38-Kulağım bu halde çoşarak kutlu meleğin dediğini işitti:
39-Ey şarkı söyleyerek inleyen bülbül, söz bahçesinin destâncısı olan bülbül;
40-Bu nağme içinde bin ezgili sazın hani, gönülleri okşayan destanların hani;
41-Sana o kadar Allâh ın lutfı verilmiştir, Tâ ki Türk Şiirini yaygınlaştırasın;
 42-Tâ ki halkın işi bu dil ile şiir ola, halk içinde buna senin kadar vakıf olan yoktur.
43-Allâh sana Türk memleketlerinde yazmayı, ezelde kalem birliği sağlamayı nasip etmiş;
44-Allâh, sana kalem hançeri ve dil kılıcıyla sınır çizmeyi nasip etti;
45-Bu ülkelerde kahraman olursun, bu ulus içinde sahib-kıran olursun;

 

KAYNAKÇA 

 

[1] MUHAKEMETÜL LÜGATEYN, Ali Şir Nevai, Türk Dil Kurumu, 1996, Ankara

[2] MUHAKEMETÜL LUGATEYN HAKKINDA ALINTILAR ÖNEMİ VE NEVAİ, https://edebiyatvesanatakademisi.com/Arama.aspx?a=/m/Divan-Nesri-Mesnevi-Tarih&id=0

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da