MÜNİF PAŞA HAYATI YAZARLIĞI ESERLERİ

03.08.2015

 

MÜNİF PAŞA (1828 – 1910)

Osmanlı devlet adamı, yazar,  dergici ve Tanzimat  devri edebiyatçısı, ilk pozitivist aydınlarımızdan biri olan dergicidir.

 HAYATI 

 

 

Tam adı   Mehmed Tahir Münif Paşa‘dır. 1828 tarihinde Antep’te doğdu. Babası ve dedesi bilgin ve şair olan Münif Paşa , “Ayıntâb ulemasından Arab Tahir Efendizâde, Abdünnafî Efendi'nin oğludur” [1]  İlköğrenimini  Gaziantep'te Nuruosmâniye medresesinde tamamlamış ve Farsçayı burada öğrenmiştir. [2]  Babası  Abdünnafî Efendi,  Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa tarafından çocuklarına Farsça dersi vermek üzere Mısır'a götürülmüş,  böylece Münif Paşa, Kahire'de Kasr-ı Âlî mektebinde eğitimine devam etmiştir.[3] Burada Farsçayı, babası ve diğer âlimlerden de Arapçayı öğrenmiştir. Eğitimini  Şam’da Emeviye Medresesi'nde, tamamlamıştır.

 

Mısır’da Mehmet Ali Paşa’nın yapmış olduğu yenilikleri yakından görmüş,  Şam’da 1 Eyaleti Meclİs-i Kebir'i kaleminde, 21 yaşında iken  memuriyet hayatına başlamış,  1852 [H.1268] yılında İstanbul'a gelmiştir. [4]

 

1853 yılında Tercüme odasına girerek  mülayemet olarak göreve başlamış,  tercüme odasında Prusyalı  Emin Efendiden Fransızcayı öğrenmiştir.  [5] Ertesi yıl Gelibolu Asâkir-I Muavine Komisyonu Başkâtipliğine, 1855 yılında ise   Berlin Sefâret-i Seniyyesi ikinci Başkâtipliğine tayin edilerek Kemal Paşa ile Berlin’e gitmiştir. [6] Avrupa’yı yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Avrupa’da kaldığı yıllarda  Almanca'nın yanında İngilizce ve Yeni Yunanca (Rumca)'yı da öğrenmiş, Türkçe, Arapça, Farsça, Fransızca, Almanca, İngilizce ve Rumca'yı konuşup ve yazacak kadar iyi düzeyde öğrenmiştir.  Avrupa da iken hukuk, iktisat, felsefe ve edebiyat dersleri  de  almış, yurda döndükten sonra 1857 [H.1273]' Tercüme Odası'ndaki görevine tekrar başlamış,  Ceride-i Havadis gazetesinde  de yazılar yazmaya başlamıştır.

 

1861 [H.1277] de Ticaret Mahkemesi ikinci riyasetine, 1863 [H.1279] de Bâbıali Mütercim-i Evvelliğe memur olur.  1863 yılında Cemiyet-i Tedrisiye-i Osmaniye’yi kurarak Mecmua-i Funun dergisini çıkarmaya başlar. Tanzimat döneminin ahlaki prensiplerini tartışmaya açarak kendisinden sonraki düşünürleri etkilemiştir. Ancak 1864 yılından sonra siyasi hayattan uzaklaşarak Tanzimat neslinden kopmuştur. Hükümet tarafından birçok memuriyete getirilir.

 

1872 de  Tahran Sefaretine tayin edilmiştir Hatta 1872- 95 yılları arasında iki defa Tahran elçiliği yapmış 1879’da vezirlik görevinde de bulunmuştur. Ancak 1895’de Tahran elçiliğinden döndükten sonra kendisini tamamen ilme vererek İstanbul Hukuk Fakültesinde siyasi tarih, hukuk tarihi ve ekonomi dersleri verir. 1877, 1878 ve1884 senelerinde  üç kez Maarif Nazırlığı görevinde bulunmuş, 23 Şubat 1880 [H.12 Rebiülevvel 1297] tarihinde "vezir" payesi alarak Paşa rütbesine yükselmiştir.[7] 1896 [H.1313]'da Tahran Sefirliği memuriyeti verilmiş (İbnülemin, 1988, s.999). Bu görevinde bulunduğu sırada kızının vefatını öğrenen Münif Paşa,  Tahran'dan İstanbul'a dönerek, memuriyet hayatını sona erdirmiştir.

 

1910 yılında İstanbul’da ölmüştür. Mezarı Erenköy Kabristanındadır.

 

 

YAZARLIĞI 

 Münif Paşa  Divan edebiyatı geleneği ile yetişmiş ama yenilikçi ve pozitivist bir aydın olmuştur. Mecmûa-i Fünûn  adlı dergisi Türkçede ilk bilimsel dergidir. Dergi “ ciddi ve geniş ölçüde yeni, ansiklopedik bilgiler veren, fennin ilerlemesinde oldukça katkısı bulunan” bir dergi olarak  dört yıl boyunca halkı ve aydınları aydınlatmıştır.   Tanzimat’ın ilk yıllarında  ortaya çıkan bu dergi içerikleri ile  Münif Paşa’nın kullandığı sade dil ile  sosyal  faydayı amaçlayan yazıları ile oldukça etkili olmuştur. Münif  Paşa  gazetelerde yazdığı ahlaki yazılarda yozlaşan toplumu  uyarma görevini üstlenmiş, “Mecmua-i Funun dergisinde yazdığı Ehemmiyet-i terbiye-i Sibyan”  isimli makalesi modern pedagojiye dair ilkyazı örneği  olmuştur.

 

Münif Paşa, Batı medeniyetinin anahtarını kavrayan ilk aydınlarımızdan biridir. Onun şu düşünceleri batı medeniyetinin ne kadar iyi kavradığını göstermesi bakımından önemlidir: "Teknoloji, fen, eğitim kısacası bilimdeki ilerlemeleriyle batı, medeniyetin kaynağıdır Bu sebeple batı örnek alınmalı ve batıya benzer yenilikler yapılmalıdır. Öncelikle, yapılacak bu yeniliklerin kalıcılığı da halkın eğitilmesi ile yani fikir terbiyesi ile sağlanmalıdır." Düşüncelerini hayatına da uygulayan Münif Paşa fikirleriyle toplumun eğitilmesine çalışan dönem aydınları arasında önemli bir isimdir.



Eserleri:
 

 

Mecmua-i Fünûn (Çeşitli bilim, fikir ve sanat konularından bahseden dergi), Dâsitân-ı Âl-i Osman, Telhis-i Hikmet-i Hukuk, Hikmet-i Hukuk (Hukuk bilgileri kitapları), İlm-i Servet (Ekonomi bilgileri).

Basılmamış Eserleri: İngiltere Tarihinden Birkaç Yaprak, İran Hakkında Rapor, İran Ruznâmesîö\r. Bu eserlerinin tümü elyazmasıdır (Doğan, 1991, s.90 ).

 

 

KAYNAKÇA

 

  • [1] İbnülemin,Son Asır Türk Şairleri  1988, s.997; BOA, Siciil-i Ahvâl, No:3, s.246).
  • [2] Betül Batır, TÜRK EĞİTİM REFORMUNDA BİR İSİM: MEHMET TAHİR MÜNİF PAŞA, Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 2 (2004),11-24
  • [3] Betül Batır, agy,
  • [4] Betül Batır, agy,
  • [5] Ebuzziya Tevfik, "Münif Paşa", Yeni Tasvir¬ i Efkâr, 10 Şubat 1910, s.251
  • [6] BOA, Sicill-i Ahvâl, No:3, s.246; İbnülemin, 1988, s.998).1855
  • [7] Betül Batır, agy,

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar